Demirtaş,''10 gündür bula bula bu kadarına mı ulaştınız?''

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Paris Cumhuriyet Başsavcılığının 3 PKK'lı kadının öldürülmesiyle ilgili açıklamasını ''tatmin edici olmaktan uzak'' şeklinde değerlendirerek, ''10 gündür bula bula bu kadarına mı ulaştınız?'' diye sordu.

cumhuriyet.com.tr

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının cenaze töreninde halkın tutumun, başlayan yeni sürece destek anlamına geldiğini söyledi.

Demirtaş, ''Diyarbakır ne zaman savaş istedi ki 'barış mesajı öne çıktı' deniliyor. Ancak bu tören anında yemek programı yayınlayan televizyonların medya patronları ellerini vicdanlarına koysunlar. 30 yıldır bu savaşta ne kadar payları var, sorgulasınlar. Aynı yöntemle devam edilecekse, barışın, çözümün dili nerede kaldı? Halkın ortaya koyduğu barış dilini bütün dünyaya taşımayacaksanız biz siyasetçiler olarak bunu nasıl ileriye götüreceğiz'' diye konuştu. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Paris Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı. Açıklama, tabii ki soruşturmanın son aşaması değil. Ortaya çıkan bilgiler, tatmin edici olmaktan uzak. Biz, gerçek neyse, onların arkasındaki güçle birlikte ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Fransa'ya düşen görev; bütün bağlantılarıyla birlikte bu katliamı ortaya çıkarmaktır. Fransa, bu olanaklara sahiptir. 10 gündür yürütülen bu hummalı soruşturma sonucunda ortaya çıkacak olan şey bu muydu? Bu kadarına mı ulaşılabildi? Açıklamada 'şu anda zanlı olarak tutuklanan kişinin oraya girip çıkarken görüntüler var' deniliyor. Demek ki o büro 24 saat izlenen bir büro. Demek ki elde tüm günün, tüm haftanın kayıtları var. O büroya giren çıkan belli. 10 gündür bula bula bu kadarına mı ulaştınız. Başka bir istihbarata ulaşamadınız mı? Türkiye'nin bu konunun üzerinde durması boynunun borcudur. Bu konunun açığa çıkması için diplomatik, istihbarat, her türlü girişimde bulunmalıdır. Yok zaten eğer detaylarını biliyorsa açıklamak da Hükümetin borcudur.

AKP'nin bir genel başkan yardımcısı 'Almanya'da da Paris'tekine benzer olaylar olabilir' diyor. Neye dayanarak bunu söylüyor? Başbakan'ın bunu açıklaması lazım. Elinizdeki listeye göre hangi Kürt siyasetçisi Almanya'da infaz edilecek? Bunu nereden biliyorsunuz, açıklamanız lazım. Paris'in bilgisi de elinizde var mıydı? Nokta atış yapıyor. Artık bu işlerin nasıl yapıldığı konusunda bilgi sahibi olan AKP, topu başka yere atamaz. Başbakan, bütün bu bilgileri bizlerle, aileleriyle paylaşmak zorundadır. Almanya'da hangi Kürt siyasetçisi infaz edilecekse Türkiye bu kişilerin korunması için tedbir alacak ya da yaşananlardan sorumlu olacaktır. Bundan sonra yapılacak her saldırı, bu genel başkan yardımcısının açıklamasını aklımıza getirecektir. Yürütmek istediğimiz bu yeni sürecin selameti açısından Paris cinayetlerinin aydınlanması önemlidir.''

''Nasıl ırkçı oluyoruz?''

Yürütülen görüşmelere yönelik toplumdan bu kadar destek varken hükümetin bu fırsatı kaçırmasının ''suç'' olacağını söyleyen Demirtaş, ''Başbakan'a soruyorum; siz Kürtleri bir halk olarak görüyor musunuz? Bir halk olarak görmeyi ve tanımayı düşünüyor musunuz? Bu kısmına niye hiç değinmiyorsunuz? 'Kürt sorunu yoktur...', katılıyorum, devlet faşizmi sorunu vardır. Bu ülkede Kürtler sorun değildir'' dedi.

Kayapınar Belediyesi'nde bir parka Kürtçe isim verilmesi isteğinin Diyarbakır Valiliği tarafından reddedildiğini dile getiren Demirtaş, ''Bu halkı da Allah yaratmış, seviyorsan, 'asimilasyon bitti' diyorsan, emrindeki valinin parka Kürtçe isim koyulmasına karşı çıkmasını nasıl açıklıyorsun, bunu anlayalım. Biz nasıl ırkçı oluyoruz da sen demokrat oluyorsun'' diye konuştu.

Kürt halkının kendi dilini kullanamadığını öne süren Demirtaş, ''TRT Şeş'te siz yapabiliyorsunuz, devlete serbest ama halka yasak. Yaradanın yarattığı bu halk, kendi diliyle eğitim yapabilecek mi?'' diye sordu. Demirtaş, şunları ifade etti:

''Bize akıl, ayar vermeye çalışacağınıza dönün sokağa bir bakın. Bıraktığınız enkaza bakın. Kullandığınız dile bakın. Biz sizden lütuf, sadaka beklemiyoruz, bir halkın gasp edilmiş haklarını bekliyoruz. 'Türkün cebinden çıkarıp Kürdün cebine koyun' demiyoruz. Dile, üsluba dikkat edilsin derken kendi dilinize, üslubunuza bakın.

Ölenlerin hepsi candır, ciğerdir. Mardin'de ölen polisin çocuğu da anası da candır, ciğerdir, Malatya'da morgdaki gerillanın anası candır ciğerdir. Barışın dili dünyanın en güzel ana dilidir. Akan kanı durdurarak sorunu hal, çözüm yolunu koyalım. Biz buna varız.''

''Biz soruşturma açarız''

KCK Van davasının bugün başladığını anımsatan, bu operasyonlara karşı eleştirilerde bulunan Demirtaş, ''Van, Diyarbakır belediyeleri böyle kazanılmaz'' dedi.

Eski partililerden Fatma Kurtulan ve Tuncer Bakırhan'ın ''avukatların İmralı'da yaptıkları görüşme notlarını okudukları için haklarında iddianame düzenlendiğini'' belirten Demirtaş, ''BDP'de siyaset yapıp bu görüşme notlarını okumayanlara biz soruşturma açarız'' diye konuştu.

Suriye konusuna da değinen Demirtaş, Suriye'de çözümün; orada yeni diktatörlükler kurmaktan geçmediğini belirtti.

Türkiye'nin emperyal güçlere öykündüğünü öne süren, Suriye'deki Kürtlerin Türkiye'nin düşmanı olmadığını, Türkiye'nin politikasının da düşmanlık üzerine olmaması gerektiğini dile getiren Demirtaş, ''Kimse sivillerin katledilişinin arkasına sığınarak kendi kirli çıkarlarının hesabını yapmamalıdır. Kimse böylesine bir hakka da hadde de sahip değildir'' dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarına yönelik operasyonları da eleştiren Demirtaş, duruşma aşamalarını yakından takip edeceklerini bildirdi.