Deliller karartılmasın

Soma faciasının üzerinden 3 gün geçti, ancak tek bir yetkili bile gözaltına alınmadı. Görevlendirilen 15 savı sadece otopsi süreçleriyle ilgilenirken hukukçular, 300’e yakın insanın öldüğü yerde mutlaka şirket yetkililerinin soruşturmanın selameti açısından tutuklanması gerektiğine işaret etti. ÇHD heyeti, savcılığı uyardı.

Alican Uludağ/Cumhuriyet

Soma’da en az 282’nin ölümüne neden olan maden faciasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında henüz kimsenin gözaltına alınmamış olması soru işareti yarattı. Soma Maden İşletmeleri’nin sahibi Alp Gürkan başta olmak üzere sorumluların madene aktif olarak girebilmesi, bakanlarla toplantı yapabilmesi “delil karartma tehlikesini” ortaya çıkardı. Avukat Erol Aras, şirket sahibinin maden bölgesine çalışmalara katılmasını, “Bu cinayet mahalinde katilin dolaşması gibidir” dedi. Bölgeye giden ÇHD heyeti de savcılığa dilekçe vererek delillerin tespiti ve toplanmasını istedi.

Soma’da madende 280’in üzerinde işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin Manisa Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ancak soruşturma kapsamında henüz somut bir adım atılmadı. Görevlendirilen 15 savcı çalışmalarına başlarken daha çok otopsiye mesai harcanıyor. Madenin içinde yoğun olarak karbonmonoksit gazı olması nedeniyle içeri girilip delil toplama işlemi yapılamıyor. Ancak Soma Maden İşletmeleri’nin yetkililerinin çalışanları kurtarmak için içeri girmesi, delillerin karartılması tehlikesini de ortaya çıkardı. Aradan geçen 3 güne karşın Soma Maden İşletmeleri’nden hiçbir yetkilinin ifadesi alınmadı. Oysa Ceza Muhakemesi Yasası’nın 100. maddesinde “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir” deniliyor. Yasa maddesinde tutuklama nedenleri arasında “Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme”, “Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma” konusunda şüphe oluşması da sayılıyor.

Hukukçular da, şu ana kadar herhangi bir maden yetkilisinin gözaltına alınmamış olması konusunda uyarıda bulundu. Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi Erol Aras, bu kadar insanın öldüğü kazada birinci şüpheli şirketin sahibi, yönetim kurulu üyeleri, müdürleri olduğunu söyledi. Bunların hepsinin gözaltına alınması gerektiğini ifade eden Aras, şöyle konuştu:

“Sağlıklı bir soruşturma için, delillerin sağlıklı toplanması ve karartılmamaması için mutlaka şirketin yöneticilerinin gözaltına alınması gerekir. Bu, soruşturmanın selametin açısından önemlidir. 300’den fazla insanın öldüğü söyleniyor. Mutlaka bu isimlerin gözaltına alınması gerekir. Gözaltına alınmayıp bakanın yanında gezmeleri skandaldır. Bu, cinayet mahalinde katilin dolaşmasıdır. Bu olayın sorumlularının deliller toplanıp, bilirkişi raporu hazırlanana kadar tutuklu olmaları, soruşturmada delil karartılmasının önüne geçer.”

Çağdaş Hukukçular Derneği de başkan Selçuk Kozağaçlı liderliğinde bir heyet oluşturarak Soma’ya gitti. ÇHD heyeti, soruşturmayı yürüten savcılara dilekçe vererek delillerin tespiti ve korunması için talepte bulundu. Dilekçede, şirket yetkililerinin delil karartma ihtimallerinin yüksek olduğu belirtilerek önlem alınması istendi. Heyette yer alan avukat Günay Dağ, olayın tamamen kâr hırsından kaynaklandığını belirterek “Trafo patlaması deniliyor. Biz buna inanmıyoruz. İşverenin açık kusuru ve ihmalleri burada var. Trafo iddiası ile bunları gizlemeye çalışıyor olabilirler” dedi.