Davutoğlu'ndan alındı, Başbakanlık gitti... Aynı yetki Binali Yıldırım'a teklif edildi

Davutoğlu’nun ‘il ve ilçe başkanlarını görevden alma yetkisi’ni alan MKYK’de bazı üyeler yetkiyi Binali Yıldırım’a vermek istedi.

Emine Kaplan

Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakma sürecini başlatan “il ve ilçe başkanlarını görevden alma ve atama yetkisini” istemedi. AKP MKYK üyelerinin “yetkiyi size verelim” önerisi üzerine, “Gerek yok, şimdilik kalsın” yanıtını verdi. AKP’de genel başkan ve başbakan değişiminin ardından Ahmet Davutoğlu’nun ‘il ve ilçe başkanlarını görevden alma ve atama yetkisi”ni alan MKYK’nın bu yetkiyi Başbakan Binali Yıldırım’a verip vermeyeceği merak konusu olmuştu.

22 Mayıs’ta yapılan kongrede genel başkanlığa seçilen, ardından da başbakanlık görevini Ahmet Davutoğlu’ndan devralan Yıldırım’ın başkanlığında geçen hafta toplanan MKYK’da, yetki konusu gündeme geldi. Bazı MKYK üyeleri, yetkiyi Yıldırım’a vermeyi önerdi. Ancak Yıldırım, “Gerek yok, şimdilik kalsın” diyerek öneriye sıcak bakmadı ve yetkinin MKYK’da kalmasını istedi. Yıldırım, genel başkan seçildiği son kongrede 50 kişilik MKYK listesinin yarısını değiştirmişti.

AKP MKYK’nın sözkonusu yetkiyi kendisinden alması üzerine Ahmet Davutoğlu, görevini bırakmak zorunda kalmıştı. Erdoğan’la istişare etmeden 15 il başkanı ve 65 ilçe başkanını değiştirmesi partide büyük krizi neden olmuş, 29 Nisan’da yapılan toplantıda 50 MKYK üyesinden 46’sı imza toplayarak yetkinin Davutoğlu’ndan alınmasını sağlamıştı.

Davutoğlu, kendine karşı yapılan girişim üzerine yetkinin tekrar MKYK’ya verilmesine ilişkin karara kendisi de imza atmak zorunda kalmıştı. Ancak bu durum krizi bitirmemiş, Davutoğlu’nun görevini bırakmasıyla sonuçlanmıştı. Davutoğlu, 5 Mayıs’ta düzenlediği basın toplantısında olağanüstü kongre kararını ve genel başkanlığı bıraktığını açıklamış, kendine karşı imza toplayan MKYK üyelerine sitemde bulunmuştu.

Sitem etti

Davutoğlu, ‘refiklerim (arkadaş)’ diye nitelendirdiği MKYK üyelerine “Yola çıktığım arkadaşların benimle olduğuna emin olmak istedim. Benimle olmadıklarında da bunu söylemelerini istedim. Son MKYK’de yaşananları, ki ilk imzayı kendim attım, takip edilen yöntemi refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım. Refik ve hedef önemliyse hepimizin muhasebe yapmamız gerekiyordu. Refiklerimin de benim de. Cumhurbaşkanımız dahil, siyasi tecrübesine güvendiğim dostlarımla istişareler neticesinde, AKP’in birliği, devamı için refikin değişmesindense genel başkanın değişmesi fikri bende hasıl oldu” demişti.