Davutoğlu Kabil'de
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan'a, ihtiyaç duyduğu ve istediği sürece destek olmaya devam edeceğini, seçim sürecine destek çerçevesinde de BM'ye iki milyon dolar katkıda bulunacağını söyledi.
cumhuriyet.com.trDavutoğlu, Kabil Konferansında yaptığı konuşmada, böylesine önemli bir toplantıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, toplantıda temsil edilen ülkelerin, Afganistan'ın barışçıl ve bağımsız bir geleceğe kavuşmasına katkıda bulunan ülkeler olduğunu kaydetti.
Afgan halkının gururuna, onların barışçıl geleneklerine ve eşsiz kültürlerine saygı olduklarını belirten Davutoğlu, amaçlarının bu ülkenin ve halkının gerçek bir barışa ve istikrara kavuşması olduğunu söyledi. "Afganistan, Afganlılara aittir" diyen Davutoğlu, Afgan hükümetinin ülkesine sahip çıkmasına ilişkin bir plan sunduğunu kaydetti. Son dönemde gözle görülür gelişmeler olduğunu ifade eden Davutoğlu, Afgan hükümeti ve uluslararası toplum tarafından gösterilen kararlılığın umut ve cesaret verdiğini belirtti.
Davutoğlu, Afgan halkının önceliklerini dikkate alarak, Afgan kimliği ve kültürüne saygı duyarak, Afgan hükümetinin bu palanına destek olmaya devam edilmesi gerektiğini ifade etti.
Barış ve yeniden bütünleşmenin önemine dikkati çeken Davutoğlu, bugün Kabil Konferansında sunulan Afgan barış ve yeniden bütünleşme planının memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Davutoğlu, 18 Eylül'de yapılacak parlamento seçimlerine değinirken de, bu seçimlerin ülke çapında birlik ve beraberliği geliştireceğini ve toplumun bütün kesimlerini temsil edeceğini kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye seçim sürecine destek olmak çerçevesinde BM'ye iki milyon dolar katkıda bulunacak" diye konuştu.
Afganistan'da istikrar sağlanması için bölgesel işbirliğinin artırılması gereğine işaret eden Davutoğlu, bu çerçevede İstanbul Zirvesinin önemine dikkati çekti.
Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasındaki üçlü zirvelerin bölgesel işbirliği açısından önemini vurgulayan Davutoğlu, dört zirve toplantısının yanı sıra her düzeyde üç ülkenin yetkililerinin bir araya geldiğini hatırlattı. Davutoğlu, bu yıl sonunda Afganistan ile ilgili bölgesel ekonomik işbirliği konferansına ev sahipliği yapacaklarını da kaydetti.
Davutoglu, Türkiye'nin Kabil Bölge Komutanlığını üstlenmesinin yanı sıra Afganistan'ın yeniden kalkınması için çok çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu anımsatarak, Türkiye'nin idaresinde ikinci il imar ekibi tesisinin yarın kendisi tarafında Cevizcan'da açılacağını hatırlattı. Davutoğlu, "Sonuç olarak Türkiye, Afgan kardeşlerine, onlar ihtiyaç duydukları ve istedikleri sürece destek olmaya devam edecektir" dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan ile köklü geçmişinin 1920'lere dayandığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin en kapsamlı dış yardım programlarından birini Afganistan için yürüttüklerini belirtti.
Konferans sonrası bildiri yayımlandı
Türkiye, Afganistan ve Pakistan Ortak Çalışma Grubu, ortak bir bildiri yayımlayarak, Kabil Konferansı'nın belirlediği hedeflere "tam destek ve onay" verdi.
Afganistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Eklil Hakimi, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Engin Soysal ve Pakistan Dışişleri Bakanlığı Özel Temsilcisi Büyükelçi Harun Şevket'in katılımıyla yapılan Üçlü Ortak Çalışma Grubu toplantısının ardından bir bildiri yayımlandı. Üç ülke yetkilileri arasında yapılan toplantıda, Kabil Konferansı'nın muhtemel sonuçları üzerine görüş alışverişinde bulunulduğu kaydedildi.
Tarafların Afganlaştırma sürecine verdikleri desteğin ortaya konulduğu bildiride, bu üçlü sürecin (Türkiye-Afganistan-Pakistan Ortak Çalışma Grubu) "Afgan halkının emniyet ve güvenliğinin temin edilmesi ile Afganistan'da insan kapasitesi gelişiminin, kurumsal oluşumun, yeniden imar ve kalkınmanın, iyi yönetişimin ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasına yönelik olmasının önemi" vurgulandı.
Kabil Konferansı'nın belirlediği hedeflere "tam destek ve onay" mesajı verilen bildiride, "Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Bildirisi'nin" Kabil Konferansı Bildirisi'ni güçlendiren bir vizyon ortaya koyduğu belirtildi.
Üç ülke üst düzey yetkililerinin, bu yıl sonunda İstanbul'da düzenlenecek Bölgesel Ekonomik İşbirliği Konferansı (RECCA) ve Düşünce Platformu toplantısı hakkında fikir teatisinde bulundukları kaydedilen bildiride, Karayolu, Demiryolu Taşımacılığı ile Sivil Havacılık Çalışma Grubu toplantısında alınan kararların bir kez daha gözden geçirildiği ve müteakip çalışma grubu toplantısının İslamabad'da yapılmasının kararlaştırıldığı ifade edildi.
Üç üst düzey yetkilinin, Kabil Konferansı'nın sonuçlarını izlemek ve gelecek yılın başında gerçekleştirilecek Beşinci Üçlü Zirve'ye hazırlanmak amacıyla bu yıl içinde İstanbul'da Ortak Çalışma Grubu toplantısının yapılması hususunda mutabık kaldıkları kaydedildi.
Gazi Kışlasını ziyaret etti
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kabil'deki temasları çerçevesinde Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile görüştü ve Kabil Bölge Komutanlığı'na bağlı Gazi Kışlasını ziyaret etti.
Kabil Konferansı için bu sabah erken saatlerde Afganistan'a gelen Davutoğlu, konferansın sona ermesinin ardından Karzai ile bir araya geldi.
Davutoğlu, bu görüşmenin ardından da Kabil Bölge Komutanlığına bağlı Gazi Kışlasını ziyaret etti. Kabil Bölge Komutanı Tuğgeneral Levent Çolak'tan bilgi alan Davutoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra Türk askerleri tarafından eğitilen Afgan er ve astsubayları denetledi.
Bir Afgan askerinin Gazi Askeri Eğitim Merkezi armasını hediye etmesi üzerine Davutoğlu, "Bu topraklar eskiden olduğu gibi şimdi de size emanet" diye konuştu.
Davutoğlu, daha sonra Gazi Kışlasının hatıra defterini imzaladı ve Tuğgeneral Çolak'ın hediye ettiği Afgan ordusunun bütün birliklerinin armalarından oluşan panoyu aldı.
Davutoğlu, Kabil Konferansını ve Türkiye'nin Afganistan'a katkılarını değerlendirdi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan'a çok çeşitli alanlarda destek olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyleyerek, ulusal uzlaşı faaliyetlerine de katkıda bulunduklarını kaydetti.
Kabil konferansı için Afganistan'da bulunan Davutoğlu, Türk basın mensuplarına konferansı, Türkiye'nin Afganistan sorununa bakışını ve gündemdeki diğer konuları değerlendirdi.
Türkiye'nin Afganistan'da NATO ve ISAF'ın parçası olarak bulunduğunu, ancak Türkiye'nin mevcudiyetinin herhangi bir NATO üyesininkinden farklı özelliği olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin Afganistan'ın güvenlik ve istikrarını kendi güvenlik ve istikrarı olarak gördüğünü kaydetti.
Bakan Davutoğlu, iki ülke arasında bir kader birliği bulunduğunu, Afgan halkının en sıcak baktığı ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin 2005'ten bu yana Afganistan için 250 milyon dolar harcadığını ve bu miktarın cumhuriyet tarihinde tek bir konuda yapılan en büyük maddi destek olduğunu belirtti.
Davutoğlu, Afganistan'a gerek siyasi gerekse askeri ve ekonomik alanlarda çok çeşitli açılardan destek verildiğini söyleyerek, siyasi destek çerçevesinde bu ülkedeki ulusal uzlaşı faaliyetlerine ciddi katkı sağladıklarını, bölgesel olarak da Afganistan'ın bölgesel entegrasyonuna katkıda bulunduklarını anlattı. 2007 yılında başlatılan Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü zirvesini bölgesel katkıya örnek olarak veren Davutoğlu, eskiden birbirine düşman olan iki ülkenin devlet başkanlarının ilk el sıkışmasının bu üçlü zirve çerçevesinde Ankara'da gerçekleştiğine işaret etti.
Bölgesel ekonomik işbirliği toplantısı RECCA'nın Kasım ayında Türkiye'de yapılacağını söyleyen Davutoğlu, Aralık ayında da üçlü zirvenin ve komşu ülkelerin de katılacağı bölgesel toplantının yine Türkiye'de gerçekleştirileceğini bildirdi.
Davutoğlu, uluslararası Kabil konferansının sembolik önemde olduğunu ifade ederek, 70'e yakın devlet ve uluslararası örgüt temsilcisinin, 47 dışişleri bakanının konferansa katılmasının uluslararası toplumun bu ülkeye ilgisini gösterdiğini kaydetti.
Afganistan'daki ulusal uzlaşı faaliyetlerine yaptıkları katkının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, herhangi bir çözümde o ülkenin bütün insanlarını kuşatıcı faaliyetlerde bulunulması gerektiğini söyleyerek, şiddet yanlıları ve El Kaide hariç Afgan halkının tümünün siyasi sürece katılımını sağlamak gerektiğini bildirdi. "Öyle yollar ve yöntemler bulmak lazım ki o insanlar bu sorumluluğun bir parçası haline gelsin" diye konuşan Davutoğlu, aksi takdirde çatışma ortamı içinden çıkılamayacağını kaydetti. Davutoğlu, geçtiğimiz aylarda Afganistan'da toplanan Jirga'da ulusal uzlaşı konusunda yardımcı olabilecek ülkeler olarak Türkiye ve Suudi Arabistan'ın adının geçtiğini hatırlatarak, Afganistan'ı bir başarı hikayesine çevirmek gerektiğini kaydetti.
İkili görüşmeler
Davutoğlu, Kabil konferansı çerçevesinde bazı ikili görüşmeler de yaptı.
Bu çerçevede, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ve P5 1'in (BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya) temsilcisi durumundaki AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile biraraya geldiğini açıklayan Davutoğlu, bugün bu iki yetkiliyle birbirleriyle görüşmeleri sürecinde görüş alış verişinde bulunduğunu anlattı.
Ashton en son İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili'ye gönderdiği mektupta, Celili'nin diyaloğu yeniden başlatma isteğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, görüşmenin yeri ve zamanının karşılıklı belirlenmesi önerisinde bulunmuştu.
Davutoğlu, Ashton-Celili görüşmesinin bir an önce yapılmasını arzu ettiklerini söyleyerek, bundan sonraki sürecin İran için kararlaştırılan yaptırım kararlarının AB tarafından uygulanmasına ilişkin çok fazla olumsuzluk olmaz ise iki kulvarda yürümesini istediklerini, bunun birincisinin Ashton-Celili görüşmesinin olması, ikincisinin de Tahran anlaşması temelinde müzakerelerin sürmesi olduğunu kaydetti.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile görüşmesinde yardımcılığı için Büyükelçi Hüseyin Diriöz'ün seçilmesinden dolayı teşekkür ettiğini belirten Davutoğlu, Rasmussen ile AB Savunma ve Güvenlik Politikası konusunda NATO-AB işbirliği alanında atılması gereken adımları ele aldıklarını kaydetti.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile de kısa bir süre görüştüğünü söyleyerek, birkaç gece önce yapılan kızının düğünü nedeniyle Clinton'ın tebrik mesajı gönderdiğini, kendisinin de Chelsea Clinton'a düğün hediyesi getirdiğini anlattı.