Davutoğlu hakkındaki gensoru kabul edilmedi

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi ile yapılan petrol boru hattı anlaşmasının, Irak Merkezi Hükümeti'ni ve ABD'yi rahatsız ettiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Türkiye ile Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi arasında imzalandığı belirtilen yeni petrol boru hattı anlaşmasına ilişkin CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşülüyor.

Önerge sahibi olarak söz alan Osman Korutürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gensoru önergesinin yanlış muhataba verildiğini söylediğini, ancak önergenin, Türkiye'nin Irak politikasını ilgilendirdiği için Davutoğlu hakkında verildiğini ifade etti.

Davutoğlu'ndan önce Türkiye'nin Irak politikasının, Irak'ın toprak bütünlüğü üzerine kurulu olduğunu belirten Korutürk, Davutoğlu'nun göreve başlamasından sonra bu politikanın aynı şekilde yürütülmediğini savundu.

Gensoru vermekteki amaçlarından birinin, hükümeti, Irak politikası konusunda uyarmak olduğunu belirten ve daha önce Türkiye'nin Irak Özel Temsilciliği görevini yürüttüğünü anımsatan Korutürk, ''Askerliğim sırasında bindiğim uçak türbülansa girdi. Yanımdaki kişi çok korkmuştu. Ben de ona 'Bir şey olmaz' dedim. 'Nereden biliyorsun, pilot musun?' diye sordu, 'Hayır değilim ama uçakla çok seyahat ediyorum' dedim. 'Ama ben pilotum ve kurtulma şansımız yüzde 30' dedi. Yani biz istiyoruz ki sizinle deneyimlerimizi paylaşalım'' diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık görevine ''sıfır sorun'' politikası ile başladığını ancak mevcut durumun öyle olmadığını anlatan Korutürk, bunun örneklerinden birinin de Irak olduğunu söyledi.

Korutürk, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi ile petrol boru hattı anlaşması yapılmasının, Irak Merkezi Hükümeti'ni ve hatta ABD'yi rahatsız etiğini, bu şekilde bir anlaşmanın Irak'ın Anayasası'na da aykırı olduğunu savundu.

Konunun Türkiye'nin Irak politikasını ilgilendirmesi nedeniyle gensoruyu Davutoğlu hakkında verdiklerini belirten Korutürk, buna rağmen Davutoğlu'nun görüşmelere katılmamasını yanlış bulduğunu sözlerine ekledi.

 

'Millete özür borçlular'

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, hükümetin, İsrail'in, Mavi Marmara olayından dolayı Türkiye'den özür dilemesini, dış politika zaferi olarak sunduğunu, ancak İsrail'in bu ''özürümsü'' açıklamayı kendi çıkarları için yaptığını söyledi.

Mavi Marmara olayında aslında AKP Hükümeti'nin millete özür borcu olduğunu ifade eden Türkeş, ''O gemiyi ölüm hattına göndermekte en ufak beis görmeyen AKP değil mi? İsrail özür dilediyse AKP Hükümeti de Türk halkından özür dilemelidir. Dış politika hatasıyla katliama neden olacaksınız, diğer yandan konuyu İsrail'in özür dilemesi meselesine odaklanıp, bilgi kirliliği ile besleyeceksiniz. Tam bir sihirbazlık, hokkabazlık örneği'' diye konuştu.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, hükümetin dış politikada başarılı bir siyaset izlemesi için öncelikle içeride yaşanan problemleri çözmesi gerektiğini belirtti. Baluken, halkların hak ve özgürlük taleplerini karşılayan bir iç politika izlenmesi gerektiğini ifade etti.

Davutoğlu'nun ''ulusçulukla hesaplaşma'' içerikli değerlendirmesini önemli bulduklarını ancak ''neo osmanlıcı'' politikanın da yanlış olduğunu belirten Baluken, tarihin geriye yürüyemeyeceğini kaydetti.

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesi üzerine AKP grubu adına söz alan AKP Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, Türkiye'nin kredi notunun yükselmesinin görmezlikten gelinemeyeceğini belirtti.

''IMF'ye borçlarını ödeyen ve talep halinde borç verecek olan Türkiye'ye ancak selam durulur'' diyen Demirkıran, artık uluslararası arenada gelişmeleri kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendiren ve gündem oluşturan bir Türkiye'nin bulunduğunu söyledi.

Demirkıran, Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok özel öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye için Irak halkının refah ve mutluluğunun çok önemli olduğunu vurguladı.
Irak'ın sahip olduğu kaynakların ülkenin her noktasında bulunduğunu ifade eden Demirkıran, ''Kuzey Irak'ta şirketlerin faaliyet göstermesi kadar tabii bir şey olabilir mi?'' diye sordu.

Ülke menfaatleri gereğince bu gensorunun hiç verilmemesi gerektiğini dile getiren Demirkıran, ''Verilse bile Davutoğlu değil Enerji Bakanı hakkında verilmeliydi'' dedi.
Demirkıran, Türkiye'nin bölüneceğinden bahsedildiğini anımsatarak, ''Ülkenin bölünmesini bırakın ifade etmeyi akıldan bile geçirmek, dünyayı okuyamamak ve AK Parti'yi tanımamak anlamına gelmektedir'' diye konuştu.

CHP grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Aytun Çıray da Irak'tan gaz ve petrol ticareti yapılmasına itiraz etmediklerini söyledi. Çıray, ''Ancak Irak'tan uluslararası hukuka ve ticarete uygun olarak gaz ve petrol alınmalı'' dedi.

Irak'ta, petrol ve doğalgazın büyük kısmının ülkenin güneyinde üretildiğini hatırlatan Çıray, ''Pastanın büyük payından vazgeçiyorsunuz'' iddiasında bulundu. ''Baldıran zehiri içer mi içmez mi bilmiyorum ama Başbakan'ın zehirli ilişkiler içine girdiği kesin'' ifadesini kullanan Çıray, Türk milletinin geleceğinin Başbakan tarafından ''oyun masasına sürüldüğünü' öne sürdü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'den de İsrail gibi özür dilemesini beklediğini ve gensoruyu yanlışlıkla Dışişleri Bakanı hakkında verdiğini söylediğini belirten Çıray, ''Sayın Başbakan, yanlışlıkla vermedik, sadece sıraya koyduk. Sıra Enerji Bakanı'na da gelecek. Ardından örgütün başı olarak sizin için de gensoru vereceğiz. CHP, özür dilemek yerine özür dilemeyi gerektirecek işler yapmamayı tercih eder'' diye konuştu.

Çıray, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun dış siyaset anlayışının, ahlaki, hukuki, siyasi, güvenlik ve ticari olarak sorunlu olduğunu öne sürerek, konuşmasını ''Ne mutlu Türküm diyene'' sözleriyle bitirdi.