Davutoğlu, Bahçeli'nin kararını açıkladı (14.07.2015)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bahçeli hükümette bulunmama fikrini tekrar etti" dedi.
cumhuriyet.com.tr<video:322117>
Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinin ilk turu kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmelerinin dostane ve samimi bir ortam içinde gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Bahçeli'nin koalisyon konusundaki kararını açıklayarak "7 Haziran'dan itibaren birçok vesileyle gündeme getirdiği şekliyle hükümet ortaklığında bulunmama tarzında bir yaklaşım içinde olduklarını bir kez daha ifade ettiler. 7 Haziran seçimlerini böyle yorumladıklarını kendilerinin hükümet ortaklığı konusunda böyle bir ortaklık çalışmasında bulunmama yönünde bir yaklaşım içinde olduklarını ifade ettiler. Bu saygı duyduğumuz bir görüştür ama yine karşılıklı olarak bundan sonrasıyla ilgili de görüş teatisinde bulunduk" ifadelerini kullandı. Davutoğlu ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin dershaneler konusundaki kararını da değerlendirerek "Son günlerde Türkiye'de seçimler sonrasında ortaya çıkan tablo, toplumsal yumuşama ve belli ölçülerde siyasi görüşmeler üzerinden hükümet ortaklığı kurma çalışmalarımız yürürken bazı açıklamaların gündeme gelmesi de açıkçası düşündürücüdür. Hukuka saygımız var. AYM'nin gerekçeli kararını göreceğiz. Bu konularda da kararlı tutumumuzda değişiklik olmadığını belirtmek isterim" dedi.
'OLUMLU BİR ATMOSFER İLK ANINDAN SON ANINA KADAR GEÇERLİYDİ'
AK Parti Genel Merkezi'nde konuşan Davutoğlu, Bahçeli ile gerçekleştirdikleri görüşmenin detayları hakkında bilgi vererek "Sayın Bahçeli'ye ve ekibine gösterdikleri misafirperverlik ve sıcak ortam için teşekkür ederim. Dün CHP heyeti ile yaptığım görüşmenin aynısını vurgulayarak söyleyeyim çok dostane ve samimi bir ortam içinde görüştük. Bu Türkiye'deki siyasi kültür açısından son derece önemlidir. Karşılama, sohbet esnasında gündeme gelen konuların akışı bağlamında eminim Sayın Bahçeli için de aynı şey geçerli, benim de istifade ettiğim son derece güzel bir görüşme oldu. Ramazan vesilesiyle, karşılıklı tebrikleşmelerden sonra Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, uluslararası şartlar konusunda görüş alışverişinde bulunduk ve daha sonra 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloda üzerimize düşen sorumluluklar hususunu kendileriyle paylaştım. Kendileri de Cumhurbaşkanımız tarafından verilen hükümeti kurma görevinin hayırlı olması temennisinde bulundular. Bu anlamda olumlu bir atmosfer ilk anından son anına kadar geçerliydi" diye konuştu.
'ARKADAŞLARIMIZIN TEMAS HALİNDE OLMALARININ FAYDALI OLACAĞI HUSUSUNDA MUTABIK KALDIK'
MHP Lideri Bahçeli'nin herhangi bir hükümet ortaklığı içerisinde yer almak istemediğini açıklayan Davutoğlu, Bahçeli ile temaslarının devam edeceğine dikkat çekerek "Hükümet kurma çalışmaları bağlamında bizim çizdiğimiz tablo, yöntem ve usul çerçevesinde ve Türkiye'nin bir an önce Türkiye'deki şartlar gereği hükümet kurma zorunluluğu ile karşı karşıya olduğunu vurgulayıp bu konudaki tavrımızı açıklık ve şeffaflık içinde dile getirdik. Sayın Bahçeli de kendi tutumlarını özellikle 7 Haziran seçimleri sonrasından bugüne kadar gelen tutumları bağlamında da son derece açık ve şeffaf bir değerlendirmede bulundu. Ben bizim yaptığımız çalışmaları kendisine aktardım. 7 Haziran'dan itibaren birçok vesileyle gündeme getirdiği şekliyle hükümet ortaklığında bulunmama tarzında bir yaklaşım içinde olduklarını bir kez daha ifade ettiler. 7 Haziran seçimlerini böyle yorumladıklarını kendilerinin hükümet ortaklığı konusunda böyle bir ortaklık çalışmasında bulunmama yönünde bir yaklaşım içinde olduklarını ifade ettiler. Bu saygı duyduğumuz bir görüştür ama yine karşılıklı olarak bundan sonrasıyla ilgili de görüş teatisinde bulunduk. Arkadaşlarımızın temas halinde olmalarının faydalı olacağı hususunda mutabık kaldık. Daha sonra tekrar gelişmelerle bağlantılı olarak bir araya gelme konusunda da mutabakatımız oldu. İhtiyaç olması halinde tekrar görüşme hususunda da bir ortak yaklaşımımız oldu. Bunun yeni ortaya çıkan bir tutum olmadığını da ifade ettiler. 7 Haziran'dan beri sürdüregeldikleri tutumun devamı olarak, bu tutuma saygı gösteriyorum. Biz bütün partilerle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Bir hükümet ortaklığı kurulana kadar da bütün partilerle eşit mesafeyi muhafaza etmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin şartları diyaloğu sürdürmeyi gerekli kılıyor. Bundan sonraki gelişmeler çerçevesinde hem arkadaşlarımız arasında hem de ihtiyaç duyulursa ki duyacağımız büyük bir ihtimaldir. Duymamız da doğaldır. Sayın Bahçeli ile bayram sonrasında ikinci bir görüşme için de tekrar bir araya gelme imkanımız var. Bunun da her an gerçekleşebileceği konusunda da mutabık kaldık" ifadelerini kullandı.
'BAHÇELİ DE AYNI KANAATTE BİZ DE AYNI KANAATTEYİZ'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'CHP ile bir koalisyon olamazsa yeniden görüşürüz' şeklinde bir pozisyon belirleyip belirlemediği sorulan Davutoğlu, "CHP ile görüştükten sonra olmazsa gibi bir ifade, o anlamda değil; kendilerinin de kamuoyuna açıkladıkları tutumları çerçevesinde hükümet ortaklığı kurmama ve muhalefette kalma gibi bir genel yaklaşımları olduğunu ifade ettiler. Bahçeli adına benim burada konuşmam doğru olmaz. Kendisi de bunu ifade ederler ama şu anda hükümet ortağı olmama yönünde bir yaklaşım içinde olduklarını ifade ettiler. Türkiye'nin hükümetsiz bırakılmaması lazım. Bahçeli de aynı kanaatte biz de. Güçlü bir hükümet kurulması lazım. Bahçeli de aynı kanaatte biz de aynı kanaatteyiz. Bu, bundan sonra görüşülmeyeceği ya da değişik şartlarda bir araya gelinmesine ihtiyaç olmadığı gibi bir tabloyu da ortaya çıkarmıyor" şeklinde konuştu.
'CUMHURBAŞKANLIĞI KONUSU HİÇ GÜNDEME GELMEDİ'
Görüşmede Cumhurbaşkanlığı makamı konusunun gündeme gelip gelmediği sorulan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı konusu hiç gündeme gelmedi. Daha çok Türkiye'nin uluslararası ve bu kriz ortamında Türkiye'nin geleceği, bekası, ülkemizin bu anlamda karşı karşıya kaldığı riskler konularını ele aldık. Çözüm sürecinin milli birlik, beraberlik projesi bağlamında görüş teatisinde bulunduk ama Cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelmedi" dedi.
'ÜLKENİN HÜKÜMETSİZ KALMAMASI İÇİN KARŞILIKLI BİLGİ ALIŞVERİŞİ ANLAMINDA TEYİTLEŞTİK'
Tekrar görüşme ihtiyacının doğmasının, AKP'nin olası bir azınlık hükümeti kurması halinde destek için açık bırakılmış bir kapı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği sorulan Davutoğlu, "Sayın Bahçeli hükümet ortaklığına girmeme konusunda tutumlarının 7 Haziran'dan beri bilinir olduğunu açıkladı. Bunu da söyleyeceğimi kendisiyle teyitleşerek çıktık. Ülkenin hükümetsiz kalmaması için herhangi bir gelişme olmadan da karşılıklı bilgi alışverişi anlamında tekrar görüşmemizde fayda mülahaza ettiğimizi teyitleştik. Arkadaşlarımızın temasında da fayda olacağı görüşü oldu. Bu üç husus orada mutabık kaldığımız 1 saat 44 dakika, çok da iyi hesaplamışsınız; 4 dakika fazla eksik yorumlarını da duydum, haberlerde öyle geçiyor. Bu arada zarif bir tavırla Bahçeli'nin bir hediyesi oldu. Güzel bir çini hediyesi söz konusu oldu. Ama hesap ederek saate bakarak konuşmadık ama herhalde Adalet ve Kalkınma Partisinin ziyareti bağlamında adaletli bir zamanlama oldu" açıklamasında bulundu.
'BİR PARTİYLE KOALİSYONU KURANA KADAR HER PARTİYLE AYNI MESAFEDEYİZ'
AKP'nin resmi olarak bir koalisyon kurulana kadar her partiye eşit mesafede olduğunu yineleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "1 saat 40 dakika içinde çok konu konuştuk. Suriye, Irak politikaları, Türkiye içindeki gelişmeler, son derece dostane. Ben bundan çok mutluyum. Dünkü görüşmemiz de bugünkü görüşmemiz de aynı ortamda cereyan etti. Karşılıklı nezaket kuralları içinde ama açık yüreklilikle görüşleri beyan ettik. Bu üç hususun altı nasıl dolar? Siyaset dinamiktir. Ben siyasetin statik bir seyir içinde olmadığı kanaatindeyim her zaman. Her an görüşebileceğimiz durumlar, şartlar oluşabilir. Biz 7 Haziran ile birlikte oluşan tabloyu en doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz ve bu tablo bize hiçbir kapıyı kapatmamayı, hiçbir ihtimali dışlamamayı gösteriyor. Bir partiyle koalisyonu kurup protokolü imzalayana kadar her partiyle aynı mesafedeyiz. Bu da bizim pozisyonumuz. Biz Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak bir hükümet yapısı ortaya çıkana kadar bütün partilerle görüşmeyi aynı anlayış ve aynı duyarlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz"
'AYM'NİN GEREKÇELİ KARARINDAN SONRA ALACAĞIMIZ TEDBİRLER HUSUSUNDA KİMSENİN TEREDDÜTÜ OLMASIN'
AYM'nin dershanelerle ilgili kararını nasıl değerlendiği sorulan Davutoğlu, "Anayasa Mahkemesinin açıkladığı kararla ilgili gerekçe bize de kamuoyuna da ulaşmış değil. Herhangi bir hukuki boşluk oluşmaması için atılması gereken adımların ne olduğunu tespit edeceğiz. Adalet bakanlarımız ilgili birimler bunu değerlendirecekler. Anayasa Mahkemesi'nin kararının gerekçeli yayınlanmasından sonra alacağımız tedbirler hususunda kimsenin tereddütü olmasın. Türkiye'de eğitim politikalarını belirleme yetkisi hükümete aittir. Eğitim politikalarının ne olacağına karar verecek makam yürütme erkidir. Dershaneler üzerinden hem vatandaşlarımızın çektiği çileler hem test mantığı ile karşı karşıya kalınan birçok sorun örgün eğitim üzerindeki negatif etkisi yanında bazı amaçlar için kullanılmak bağlamında da olumsuz tesirleri göz önünde bulundurularak bu karar alındı. Mahkemenin gerekçeli kararını gördükten sonra eğitim politikalarımız doğrultusunda belirlediğimiz temel ilkeler hususunda vurguladığım husus, milli eğitimin örgün işleyişinin temel alınması konusunda da gereken kararlar alınır" diye yanıt verdi.
'HÜKÜMET ORTAKLIĞI KURMA ÇALIŞMALARIMIZ YÜRÜRKEN BAZI AÇIKLAMALARIN GÜNDEME GELMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR'
Davutoğlu, dershaneler konusunda kararlı tutumun sürdürüleceğini vurgulayarak "Son günlerde Türkiye'de seçimler sonrasında ortaya çıkan tablo, toplumsal yumuşama ve belli ölçülerde siyasi görüşmeler üzerinden hükümet ortaklığı kurma çalışmalarımız yürürken bazı açıklamaların gündeme gelmesi de açıkçası düşündürücüdür. Bugünlerde bu tür kararlardan hareketle kimse tekrar Türkiye'de yürütme erkinin sorumluluğunu taşıdığı konularda farklı tavırlar alınabileceği yönünde bir vehme kapılmamalıdır. Hukuka saygımız var. AYM'nin gerekçeli kararını göreceğiz. Bu konularda da kararlı tutumumuzda değişiklik olmadığını belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.
'KEŞKE BU ANLAŞMAYA ÇOK DAHA ÖNCE VARILSAYDI'
Batılı ülkelerle İran arasında nükleer müzakerelerde anlaşma sağlandığı hatırlatılarak Türkiye'nin bu noktadaki pozisyonunun ne olduğu sorulan Davutoğlu, "Bizim pozisyonumuz bugünden değil, 5 sene önce 2010'da böyle bir anlaşmanın işareti bile ufukta gözükmezken yaptığımız diplomatik çabalarda da açık ve belliydi. O dönemde bir anlamda Tahran Anlaşmasının zeminini hazırlamış Dışişleri Bakanı olarak herkesçe malumdur. Keşke bu anlaşmaya çok daha önce varılsa ve uluslararası gerginlik düşürülmüş, nükleer silah tehdidi ortadan kalmış olsaydı. Bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorum o günden bugüne. Nihai çerçevede bugün gelinmiş olunan durum bizim için memnuniyet vericidir. Bölgede tansiyonun düşmesi önemlidir. Küresel alanda Türkiye'nin pozisyonu açıktır. Nerede ve kimin elinde olursa olsun nükleer silahlara karşıyız. Ümit ederiz bu tutumdan hareketle bölgedeki diğer bütün nükleer silah mevcutlarının da ortadan kalkması için bir tavır ortaya konulur. Ayrıca İran'a yönelik ambargoların ortadan kalkması da bizim için olumlu bir gelişmedir" diye konuştu.