"Darbe yapanları yargılayalım"

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, asker kişilerin yargılanması ile ilgili düzenleme konusunda, ''Biz diyoruz ki darbe yapanları yargılayalım ama darbe yapmaya heveslenenler varsa onların da önünü keselim'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mustafa Elitaş, asker kişilerin yargılanması ile ilgili düzenleme konusunda muhalefetin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den ''veto'' beklentisinde olduğuna yönelik bir soru üzerine, muhalefetin, davranışlarıyla ters bir görüntü vermeye başladığını ifade etti.

Söz konusu madde ile ilgili değişiklikte hem CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, hem de MHP Grup Bakşkanvekilinin katkıları olduğunu belirten Elitaş, şunları söyledi:

''Eğer görüntüleri izler, tutanakları incelerseniz bunu görürsünüz. Bütün gazeteler, 'iktidarla muhalefet anlaştı, askeri yargıyla sivil yargıyı yaptı' diye yazıyor ve 'reform niteliğinde' diyorlar. Ama Sayın Baykal, pazar günü birden bire çark etti. Grup başkanvekilleriyle saat 20.00'de konuştuğumuz önergeyi, hiç konuşulmamış gibi gösterdi. Bizim yaptığımız yasanın uygun, düzgün olduğunu düşünüyorum.''



"Kanaatim, Cumhurbaşkanı onaylar"

Elitaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Anayasanın 104. maddesini kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak yasayı geri gönderebileceğini, bunun karşısında diyecek bir şey olmadığını bildirdi. Elitaş, ''Fakat benim kanaatim şu ki Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasanın kendisine verdiği yetkiye rağmen, Anayasa Mahkemesinin, yerindelik ilkesine göre değil, normal şartlar altında onaylayıp, yetkiyi tamamen Anayasa Mahkemesine devretmesi gerekir. CHP hala talebinde ısrarlıysa... Kanaatim, Sayın Cumhurbaşkanı bunu onaylar. Ama 104. maddenin verdiği yetki neyse, takdirleri kabul etmemiz lazım'' diye konuştu.

Mustafa Elitaş, Genelkurmay Başkanlarının yargılanabilmesi konusundaki bir soruya da şu yanıtı verdi:

''Genelkurmay Başkanlarının, üst bir makamı olmadığından dolayı yargılanamayacağı şeklinde düzenleme var. Bizim yaptığımız düzenlemede de yargılanabileceği hükmünde, usulünde bir ifade yok. Ama Sayın Cumhurbaşkanı'na yapıldığı gibi, Sincan Mahkemesinin verdiği karar gibi, Genelkurmay Başkanına da öyle bir karar verilirse, normal şartlar altında böyle bir şey olmadığına inanmamıza rağmen, belki düzenlenmesi gereklidir düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de yargı bağımsız diyoruz ama yargı tarafsız olmak da mecburiyetinde. İnşallah böyle bir şey olmaz, böyle bir şey varsa düzenleme yapmamız gerektiği kanaatindeyim.''

 

"Olağan üstü değil, olağan bir yasa"

Mustafa Elitaş, yasanın veto edilmesi halinde Meclisin olağan üstü toplanmasına gerek olmadığını, çünkü yasanın, olağan üstü değil, olağan olduğunu söyledi.

Yasanın olağan üstü hale getirildiğini anlatan Elitaş, şunları kaydetti:

''Sayın Baykal, 23 Haziran'da grupta bir konuşması vardı. 'Geçici 15'i kaldıralım' dedi. Hatta hızını alamadı, '29 Şubatçıları da yargılayalım' dedi.

Şimdi biz diyoruz ki darbe yapanları yargılayalım ama darbe yapmaya heveslenenler varsa onların da önünü keselim. Bunlar ona yanaşmıyorlar. 'Dur bakalım hele bir darbe yapsınlar' diyorlar. Şimdi şunu mu beklememiz lazım; bir düdük çalacak, sabaha karşı Hasan Mutlucan kahramanlık türküleri söyleyecek ve ertesi gün saat 13.00'de biri bildiri okuyacak. O zaman 30 sene sonra diyeceğiz ki sen darbe yaptın biz senin koyduğun geçici 15. maddeyi iptal ediyoruz. Bunu mu bekliyorlar? Demokratlık bunu gerektirmez. Eğer darbe yapan varsa yargılanır, yapmaya teşebbüs edenler varsa da hukuki yönden engellenir.

Kendi düşüncelerini çek etsinler, samimi olsunlar, güven versinler. Sayın Baykal 4 milletvekillinin şahadetinde, noter huzurunda, ıslak imzayla bize tekliflerini göndermesi lazım. Bundan sonra inandırıcılığını, güvenini tazelemesi gerekiyor. Bunun için, noter huzurunda, ıslak imzayla olması gerekiyor.''