Darbe yalanı ile aldattılar! -1-

Ergenekon davasında savunmalarını tamamlayan sanıklar 'Darbe yalanı ile aldattılar!' açıklamasında bulundular. İddiaların çöktüğü belirtilerek "Silivri gerçeği"ni kamuoyunun bilgisine sundular.

cumhuriyet.com.tr

Ergenekon davasında son duruşmalar yapılırken Danıştay saldırısını azmettirmekten 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, Danıştay dosyasının Ergenekon’dan ayrılmasını talep etti. Silivri’de görülenen davanın duruşmasında tutuksuz sanık Ulusal Kanal Haber Müdürü Ufuk Akaya, 2 saatlik savunması süresinin çok az bir kısmını kullandı. Artan süreyi aynı zamanda Veli Küçük’ün de avukat olan Zeynep Küçük kullandı. Avukat Küçük, mütalaada “Danıştay saldırısında Süleyman Esen'in beraatinin istenmesi, Osman Yıldırım'a 'darbeye teşebbüs'ten ve Cumhuriyet'in bombalanmasından ceza istenmesi, babası Veli Küçük'e ve sanık Muzaffer Tekin'e ise azmettircilikten 6 kez müebbet hapis cezası istenmesini” eleştirdi. Zeynep Küçük, yaptığı sunumda Osman Yıldırım, Süleyman Esen, davada tanık olarak dinlenen Salih Yaşar arasındaki telefon irtibatlarını göstererek şu iddialarda bulundu: "Bakın bu kişiler arasında Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırısı arasında geçen 13 günlük süre zarfında toplam 464 görüşme var ama Ergenekon davası sanıkları ile aralarında bir tek bağlantı, ya da telefon irtibatı yok. En kritik eylem saatlerinde birbirleri ile görüşen ve baz istasyonu raporlarına göre eylem bölgesinde olan kişilere beraat istenirken, hiçbir bağlantısı olmayan kişilere ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesi hangi hukuk ve vicdanla açıklanabilir?"

Küçük "Çözülmesi gereken düğüm, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar ile başlayan bu süreçte, bombalari kimin verdiğinin ortaya çıkarıllmasıdır. Zira, Cumhuriyet Gazetesi eylemleri ile tetik çekilmiş ve eylem Danıştay baskını ile tamamlanmıştır" diye konuştu. Zeynep Küçük, Danıştay dosyasının Ergenekon'dan ayrılmasını talep etti.

Küçük’ün davayı etraflıca anlattığı sunum şöyle:

Ergenekon davasının ilkleri

1.İlk defa bir davada 23 dava dosyası birleştirilmiştir.

2.İlk defa cezaevinde yargılama yapılmıştır.

3.İlk defa Askeri Ceza Yasasında savaş halinde uygulanan üç müdafii ile sınırlama bu davada uygulanmıştır.

4.İlk defa bu davada gizli tanıklık kurumu uygulanmış ve yine ilk defa bu davada aynı kişi sanık ve gizli tanık olmuştur.

5.İlk defa bu davada Genelkurmay Başkanı ve halkın oyuyla seçilmiş üç milletvekili terörist iddiasıyla tutuklanmış ve yargılaması devam etmektedir.

6.İlk defa bu dava ile Atatürkçüler, Vatanseverler, Kemalistler ve TSK mensupları terör örgütü kurmakla suçlanmışlardır.

7.İlk defa bir davada heyet ve hakimler hakkında 300’ün üzerinde reddi hakim isteminde bulunulmuştur.

8.İlk defa bir davanın yargılmasında ilk 4 yıllık süre içinde altı sanık hayatını kaybetmiştir.

9.İlk defa bu davada hakimler ve savcılar hakkında rekor sayılabilecek şikayet ve tazminat davası açılma yoluna gidilmiştir.

10.İlk defa bu davada siyasi görüşleri birbirlerinden tamamen farklı kişiler örgüt suçlaması ile biraraya getirilmiştir.

11.İlk defa bu davada sanık ve müdafileri arasında hukuki yardımlaşması ve savunmaya ilişkin belge ve dosyaların alınıp verilmesi kontrole tabi tutulmuştur.

12.İlk defa bu davada tuvalete çıkma hakkı izne tabi kılınmış ve tuvalet ihtiyacı olmasına rağmen yasaklanmıştır.

13.İlk defa bu davada belge ve delil sayısı milyonları aşmıştır.

14.İlk defa bu davada deliller üzerinde önemli ölçüde oynanmış, tahrif edilmiş ve yeniden üretilmiştir. Sahte delillere emniyet ve yargı makamı ilk defa bu davada “sehven” tanımlamasına sığınarak tevilli ikrar yoluna gitmiştir.

15.İlk defa bu davada sanıklar sabah 08.00’den akşam geç vakitlere kadar, yaklaşık 100 yıla tekabül edecek toplam 600’ü aşkın celseye girmişlerdir. Sanıklık meslek haline getirilmiştir.

16.İlk defa bu dava sanık ve müdafiler tavandan sarkıtılan dinleme cihazları ile dinlenmiş, istihbarat faaliyetleri duruşma salonunda uygulamaya geçirilmiştir.

17.İlk defa bu davada savunma avukatları mahkeme başkanının emri ile duruşma salonunda dövülmüşlerdir.

18.İlk defa bu davada 2500 sayfalık iddianame ve mütalaalar hazırlanmıştır.

19.İlk defa bu davada yüzbinlerce kişi duruşma salonuna gelerek gösterileri ile sanıklara destek vermişlerdir.

20.İlk defa bu davada onbinlerce insan “ben de örgüt üyesiyim, beni de yargılayın” diye dilekçelerle mahkemeye müracaat etmişlerdir.

21.İlk defa bu davada sanıklar haftanın dört günü bazen beş günün sabah 08.00 akşam geç saatlere kadar yargılanmışlar, sanıklık meslek haline getirtilmiştir.

22.İlk defa bu davada sanık ve müdafilere söz verilmeyerek sadece dilekçe verebilecekleri kuralı kabul edilmiştir.

23.İlk defa bu davada sözlü tahliye talebinde bulunma hakkı ortadan kaldırılmıştır.

24.İlk defa bu davada esas hakkındaki savunma, bir ve iki saatlik süre ile sınırlandırılmıştır.

25.İlk defa bu davada iddianame ekinde 452 klasör (226.000 sayfa) delil ile dava açılması yoluna gidilmiştir.

26.İlk defa bu davada onlarca sanık aylarca duruşmadan yasaklanma yoluna gidilmiştir.

27.İlk defa bu davada yargıya hakaret suçlaması ile yüzlerce sanık ve avukat hakkında suç ihbarında bulunup yüzlerce dava açılmış ve yıllarca hapis cezası verilmiştir. Bir sanığa bir hakaret davasında 14 yıl hapis cezası verilerek dünyada kırılamayacak bir rekora imza atılmıştır.

28.İlk defa bu davada tutukluluğun kaldırılması talepleri şablon gerekçe dahi kullanılmasına gerek olmaksızın reddedilmiştir.

29.İlk defa bu davada mahkemenin ara kararlarına karşı yapılan binlerce itiraza rağmen birinin dahi kabul edilmesi yoluna gidilmemiştir.

30.İlk defa bu davada avukatlar bir müvekkilini haftanın 4 günü, 5 yıl boyunca hergün savunmak zorunda kalmışlardır.

31.İlk defa bu davada avukatlar ve seyirciler kimlik tespiti yolu ile duruşmaya alınmışlardır.

32.İlk defa bu davada sanıklar en yakın yerleşim yerine 15 km uzakta, tarlanın ortasında kurulan spor salonunda yargılanmışlardır.

33.İlk defa bu davada kamuoyunun dikkatinden kaçırılmak amacı ile müdafilerin telefonlarına, bilgisaylarına el konulmuş, duruşma salonuna sokulmamıştır.

34.İlk defa bu davada Atatürk’ün Nutuk’u, Bursa Söylemi, Gençliğe Hitabesi suç delili olarak kabul edilmiştir.

35.İlk defa bu davada olmayan hayali bir örgüt sahte deliller ve yargı eli ile oluşturulmaya çalışılmıştır.

36.İlk defa bu davada TSK karargahı terör örgütünün merkezi haline getirilmiştir.

37.İlk defa bu davada Türkiye’de faaliyet gösteren PKK, DHKP-C, Hizbullah, Tikko gibi örgütleri kurduğu iddia edilen ancak soruşturma başlayıncaya kadar Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet, Jandarma ve MİT tarafından bilinmeyen bir örgütün yargılaması yapılmıştır.

38.İlk defa bu davada birbiri ile asla biraraya gelmesi mümkün olmayan siyasi görüşleri taşıyan kişilerden oluşturulduğu iddia edilen bir örgütün yargılaması yapılmıştır.

39.İlk defa bu davada hiçbir sözde örgüt üyesi suç üstü yakalanmamış, tüm sanıklar evlerinden ve işyerlerinden göz altına alınmıştır.

40.İlk defa bu davada sanıklar dışında 11.300 kişi dinlenerek bu konuda rekor kırılmıştır.

41.İlk defa bu davada sanıkların kendi aralarında bir çok ceza ve tazminat davalarının açıldığı görülmüştür.

42.İlk defa bu davada celp edilen delillere bu ölçüde gizlilik yaftası vurularak sanık ve müdafilerine verilmekten imtina edilmiştir.

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ (DARBE YALANI İLE ALDATTILAR -2-)