Danıştay: Talihsiz bir beyan
Danıştay Başkanlar Kurulu, Haşim Kılıç'ın dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamayı 'görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan' olarak değerlendirdi. Kurul, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik sözlerini ise sert bir dille yanıtladı.
cumhuriyet.com.trYüksek yargıda belde belediyelerinin seçimlere katılmasına ilişkin tartışma büyüyor. Anayasa Mahkemesi'nden dün yapılan ve Danıştay'ı suçlayıcı ifadeler bulunan açıklamaya Danıştay'dan sert yanıt geldi. Danıştay Başkanlar Kurulu, "talihsiz bir beyan" olarak nitelediği açıklamanın yargıya olan güveni sarsacağını savundu. Danıştay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik sözlerini sert bir dille yanıtladı.
Danıştay Başkanlar Kurulu, yaklaşık yarım saat süren toplantının ardından iki sayfalık yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Kendi kuruluş kanununda verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın özellikle Danıştay'ı anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan olarak değerlendirilmiştir" denildi. Açıklamada Danıştay 8. Dairesi'nin, Anayasanın ve Danıştay Kanunu'nun kendisine vermiş olduğu görev ve yetki çerçevesinde, bakmakta olduğu dava hakkında verdiği karar, üst yargı yerince yürütülmesi durdurulmadığı ya da bozulmadığı sürece Anayasa'nın 138'inci maddesi uyarınca yasama ve yürütme organları ile idareyi bağlayıcı nitelikte olduğuna dikkat çekildi.
Başbakan'a sert yanıt
Danıştay açıklamasında hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesi amacında birlikte hareket etme anlayışı içerisinde bulunması gereken yürütme ve yargı organlarının, birbirlerinin görev alanına müdahale eden suçlayıcı ve özensiz üslupla yaptıkları açıklamaların yargının saygınlığını da zedeleyici sonuçlar yaratacağı ve hukuk devleti ile yargıya olan güveni sarsacağı ifade edildi.
Başbakan'ın Danıştay'a ilişkin yapmış olduğu açıklamanın Danıştay'ı Anayasa Mahkemesinin yerine geçerek karar veren ve böylece yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesinin, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir açıklama olarak değerlendirildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
"Danıştay 8. Dairesi'nin, Anayasa'nın ve Danıştay Kanunu'nun kendisine vermiş olduğu görev ve yetki çerçevesinde, bakmakta olduğu dava hakkında verdiği karar, üst yargı yerince yürütülmesi durdurulmadığı ya da bozulmadığı sürece Anayasa'nın 138'inci maddesi uyarınca yasama ve yürütme organları ile idareyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu hukuki durum karşısında; Başbakan'ın, bu beyanatında, Anayasal görev ve yetkilerini kullanan Danıştay'ı Anayasa Mahkemesi'nin yerine geçerek karar veren ve böylece yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesi, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir açıklama olarak değerlendirilmiştir.
Öte yandan, her yargı yeri, görevi dahilinde olan uyuşmazlığı çözümlerken, o davada uygulanacak kuralı belirleme ve yorumlama yetkisine sahiptir. Bu yorumun isabetli olup olmadığının değerlendirilmesi ise, devam eden bir davada o yargı düzeninin temyiz merciine aittir.
Bu bakımdan, kendi kuruluş kanununda verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanın'ın, özellikle Danıştay'ı anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması, anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan olarak değerlendirilmiştir.
Anayasadan kaynaklanan Devlet yetki ve görevinin kullanılmasında medeni iş bölümü ve iş birliği içerisinde, hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesi amacında birlikte hareket etme anlayışı içerisinde bulunması gereken yürütme ve yargı organlarının, birbirlerinin görev alanına müdahale eden suçlayıcı ve özensiz üslupla yaptıkları açıklamalar, toplum nazarında bu açıklamayı yapanların yanı sıra yargının saygınlığını da zedeleyici sonuçlar yaratacak, hukuk devletine ve yargıya olan güveni sarsacaktır."