Cüzdanınızı kontrol edin

Konya'da kurduğu küçük bir atölyede sayacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Halit Erdem, 2004 yılında kaybettiği nüfus cüzdanının dolandırıcıların eline geçmesiyle, hakkında karşılıksız çek suçlamalarıyla arka arkaya davalar açıldı.

cumhuriyet.com.tr

Konya'nın merkez Selçuklu ilçesi Yeni Kunduracılar Sitesi'ndeki küçük atölyesinde ortağıyla birlikte sayacılık yapan Halit Erdem (32), yaptığı açıklamada, ayakkabıcılık sektöründe sürekli iş olmadığı için sezonluk çalıştıklarını belirtti.

Yaz ve kış sezonu için belli bir süre çalışarak üretim yaptıklarını bu sezonlar bittikten sonra da İstanbul'a büyük ayakkabı fabrikalarında çalışmaya gittiklerini ifade eden Erdem, ''Yine 2004 yılında işlerin durma noktasına geldiği bir dönemde çalışmak amacıyla İstanbul'a gitmek üzere Konya'dan trene bindim. Yaklaşık 13 saat yolculuğun ardından indiğim durakta, nüfus cüzdanımın yerinde olmadığını fark ettim. Ama 'yenisini çıkarırım' diyerek çok üzerinde durmadım. Birkaç ay sonra tekrar Konya'ya döndükten sonra da yeni cüzdanımı çıkardım'' dedi.

Erdem, aradan geçen zaman içinde kaybolan nüfus cüzdanı nedeniyle herhangi bir sıkıntı yaşamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''2007 yılında bir bankaya para yatırmaya gittiğimde aynı bankanın İstanbul şubesinde hesabım olduğunu öğrenince nüfus cüzdanımın dolandırıcıların eline geçtiğini öğrendim. Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe vererek suç duyurusunda bulundum. Ama bir sonuç alamadım. Daha sonra da benim için hayatımın en kötü günleri başladı. 2007 yılında bir kimlik kontrolünde polis hakkımda tutuklama kararı olduğu gerekçesiyle beni ellerimden kelepçeleyerek karakola götürdü. Bir gün nezarethanede kaldıktan sonra cezaevine konuldum. Tutuklama kararı alan İstanbul'daki mahkemeye yazılı bir dilekçe ile başımdan geçenleri anlattım. Mahkeme de yaptığı incelemenin ardından beni 2 gün yattıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.''

Kendi adına 4 bankanın 20 şubesinde hesap açılmış

2008 yılında da yine bir kimlik kontrolünde polis tarafından kelepçelenerek karakola oradan da cezaevine götürüldüğünü anlatan Erdem, bugüne kadar 3 defa kimlik kontrolünde yakalanıp cezaevine konulduğunu, bunun artık üzerinde bir psikolojik etki yarattığını dile getirdi.

Erdem, kimliğini kullanan dolandırıcıları tespit etmek için İstanbul'a gittiğini ve karşılıksız çek davalarına bakan mahkemelerde hakkında açılmış birçok dava olduğunu öğrendiğinde adeta ikinci defa yıkıldığını belirterek, kendi adına 4 bankanın toplam 20 şubesinde hesap açıldığını, yüz binlerce liralık karşılıksız çek nedeniyle davalı durumda olduğunu öğrendiğini bildirdi.

Polise yakalanmaktan korkuyor

Halen hakkında devam eden davalar olduğunu ifade eden Erdem, şöyle devam etti:
''Bunlar bildiğim davalar. İstanbul'da hangi mahkemeye gitsem hakkımda açılmış bir davayla karşılaşıyorum. Bu kişiler, onlarca kişiyi, milyonlarca lira dolandırmışlar. Hakkımda devam eden onlarca dava var. Bazı davacılar da yaşadıklarımı anlatınca şikayetlerinden vazgeçti. Suçum olmamasına rağmen her an yine polisin beni yakalaması korkusuyla yaşıyorum. Artık geceleri dahi evimizin önünden yüksek sesle bir otomobil geçtiğinde polis korkusuyla uyanıyorum.''

Yetkililerden yardım isteyen Erdem, ''Maddi imkanım olmadığı için bir avukat tutamadım. Ama Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Hakkımda dava açan alıcılara, borçlu olmadığımı ispatlamak için kendi imkanlarımla karşı davalar açtım. Bunlar devam ediyor ama bugüne kadar bir sonuç alamadım'' diye konuştu.