Cumhuriyet'i basma çağrısıyla ilgili açıklama

Cumhuriyet gazetesini basma çağrısıyla ilgili sayfayı açanlardan Mura, demokratik hakkını kullanmak istediğini, isminin açıklanmasıyla mağdur duruma düştüğünü belirterek bir açıklama gönderdi.

cumhuriyet.com.tr
Facebook üzerinden oluşturulan sayfada Charlie Hebdo mizah dergisinden 4 sayfalık bir seçki yayınlayan Cumhuriyet gazetesini basma çağrısı yapıldı. Alevler içindeki  kapak fotoğrafında "Cumhuriyeti basmaya gidiyoruz"  yazısı yer aldı. Müslüman Anadolu Gençlik Mehmet Ali Bayram, Enes Mura, Fatih Ayhan, Umut Fidan adına düzenlenen saldırı çağrısında  "Yarın ahirette; "Allah sevgilisine hakaret edilirken ne yaptın?" sorusuna, provokasyona gelmemek için evimde oturdum cevabını vermek içine siniyorsa; devam et oturmaya..." denildi. Sayfanın altında yüzlerce tehdit mesajı yer aldı.
 
Sayfayı düzenleyenler arasında ismi yer alan Enes Mura, telefonla arayarak haberden isminin çıkarılmasını istedi. Ardından bir elektronik posta yollayarak zor durumda kaldığını, amacının Cumhuriyeti basmak olmadığını, demokratik protesto hakkını kullanmak olduğunu yazdı. Ankara’da oturduğunu söyleyen ancak İstanbul’daki eyleme çağrı yapan Mura’nın yazısını olduğu gibi yayınlıyoruz.
 
“14 Ocak Carşamba günü içerisinde gazetenizin Charlie Hebdo dergisi olayı üzerine yayınladığı ek kısmın ve gazetenizde köşe yazarı olan iki yazarın ilgili derginin yayınladığı karikatürlere yer vermesini protesto etmek amacıyla sosyal medya üzerinden bilgilendirmede bulunmak için “Peygamberimize Sahip Çıkıyoruz” adlı bir etkinlik oluşturulmuştur. İlgili etkinlik yalnız protesto amacı taşımakta ve içinde hiçbir şekilde şiddet unsuru barındırmamaktadır. Nitekim 14 Ocak akşamı gazeteniz internet yayıncılığı binası önünde yapılan protestoda gerekli güvenlik önlemleri alınmış, toplamda 5 kişi basit nedenlerle gözaltına alınmış ve ifadelerinin alınmasını müteakip serbest bırakılmışlardır. Protesto amacıyla toplanan kişiler gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasından sonra yine 14 Ocak akşamı 21.30 - 22.00 saatlerinde hiçbir şiddet eylemine mahal vermeksizin gösteriyi sona erdirmiş ve şubeniz önünden ayrılmışlardır.
 
Etkinlik facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden oluşturulmuştur. Yalnızca alelade bildirim ve protesto amacını taşımaktadır ki değişik zamanlarda birçok kez gazeteniz de bunun en doğal insan hakkı olduğunu farklı platformlarda dile getirmiştir. Etkinliğin genel amacı yukarıda açıklanandan ibarettir. Farklı hiçbir amaç taşımamaktadır ve bu da dün gerçekleşen ve birkaç saat içinde sona ermiş bulunan gösteri ile beraber apaçık ortadadır.
 
İlgili haberin yayınlandığı zaman çizelgesine baktığımızda önce cumhuriyet gazetesi sosyal medya organları ile haber siteniz; sonrasında ise 20 ye yakın internet haberciliği yapan internet sitesi içeriği aynen kurumunuzun yayınladığı haberden kopya edilmiş bulunan metinleri yayınlanmıştır. Bu çerçevede gazetenize sempati duyan, okuyan, gazetenizle aynı fikri/düşünceyi paylaşan şahıslar sosyal medyadaki ilgili etkinliğin duvarına ve yorumlarına ağır hakaretler, küfürler barındıran ifadeler yazmış ve ilgili etkinliği içinde bulunulamayacak bir hale sokmuşlardır.
 
Bu noktaya kadar şahsımın ilgili etkinlikle bir ilgisi bulunmamakta idi. Ancak ilgili kişiler bu küfür ve hakaretlerle baş edemediklerinden o sırada bilgisayara erişim imkânına sahip olmamdan ötürü beni etkinlik yöneticisi olarak atayıp ilgili gönderileri kaldırmamı rica ettiler. Bunu kabul ettim zira duyarlı her insan her nerede olursa olsun hiç kimsenin bu tür ağır ifadelerle karşı karşıya kalmasını istemez. Bu çerçevede ilgili amacını aşan gönderileri kaldırıp etkinliği sona erdirdiğimiz vakitten yaklaşık 1 saat kadar sonra gazetenizin internet sitesinde ismimin geçtiğini gördüm.
 
MAĞDUR DURUMA DÜŞTÜM
 
Mail adreslerine durumu anlatır bir e posta gönderip Basın Kanunu çerçevesinde yapılması gerekenleri de belirterek düzeltme talebinde bulundum. Ne var ki zaman içerisinde onlarca yıldır bayraktarlığını yaptığınız basın yayın ve habercilik hürriyeti dahilinde yapılan haberde şahsıma atfedilen “gericilik” ve “saldırı çağrısı” iddiaları internet ortamında yirmiye yakın internet sitesinde içeriği sitenizdeki ifadelerle aynı olmak üzere yayınlanmış ve asılsız ifadelerle suçlanan şahsımın adı ve soyadı açık bir biçimde internet üzerinde ifşa edilmiştir. Bu çerçevede hiçbir şekilde haberinizde atfedilen gibi bir amacımın bulunmamasına rağmen ve ilgili etkinliğin de haberleştirdiğiniz biçimde bir niteliği bulunmamasına rağmen adımın böyle bir şekilde internet üzerinden yayılması beni mağdur konumuna taşımaktadır.
 
Özellikle “Gezi Parkı Olayları”nda yapılan protesto çağrıları ve polis müdahalesinin ardından yaşanan olaylar bütüncül bir biçimde değerlendirildiğinde gösteriler, toplantılar, yürüyüşler, sosyal medya ortamında yapılan toplantı çağrıları, yine sosyal medya üzerinden yapılan bildirimler, yaşanan gerginlik ortamının sonucu ortaya çıkan sonuçlar ve yargı kararları doğrultusunda toplum nezdinde yaşananların gayrimeşru nitelik taşımadığı noktasında görüş birliği oluşmuştur. Bu konuda gazetenizin duruşu da bu yöndedir.       Diğer yandan özellikle dikkatinizi çekmek istediğim husus, yine gezi olayları sırasında sanatçı Mehmet Ali Alabora’nın beyan ettiği “mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı” ifadesine yüklenen negatif anlamdan ötürü kendisinin ciddi bir biçimde baskı altında kalması ve bu olumsuz durumdan ötürü yaşadığı mağduriyetin tüm hayatını etkiler bir biçimde netice doğurmasıdır. Somut durumda bu yazıya konu olan haberin içeriği aracılığıyla siz de bizi hedef göstermiş bulunmaktasınız. Özellikle de onlarca haber sitesinin bulunduğu ve aslı astarı araştırılmadan kopyala/yapıştır yöntemiyle girdi yapılan bir düzene bizi ad ve soyadlarımızla dahil etmeniz ciddi bir şekilde mağduriyetimize neden olmuştur.
 
Şahsım İstanbul ilinde ikamet etmemekteyim. Sosyal medyada gerçekleştirilen beyanlar ve ifadeler beni bağlamamaktadır. Hiçbir gruba/oluşuma/kliğe/fraksiyona bağlı değilim. Dün gerçekleşen protesto gösterilerine katılmadım, içinde bulunmadım. Olayla tamamen ilgisiz bulunmaktayım ve beni ilgili haberinize konu yapan tek unsur etkinlik sayfasına gelen hakaret ve küfür içeren ifadeleri kaldırmak için kısa bir süreliğine etkinlik sayfasında ismimin görünmesidir. Bildiğiniz üzere de ilgili etkinlik sona ermiş, kapatılmıştır.
 
BEN BÖYLE BİR ŞEY YAPMADIM
 
Sizden bir beklentim var. Sizden, içine düştüğüm bu durumu giderecek bir biçimde açıklama talep ediyorum. Bahsettiğim üzere yirmiye yakın internet sitesi Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan haberden alıntı yaparak Enes Mura’nın, Cumhuriyet Gazetesine saldırı düzenlemeyi amaçladığını ve bu yönde sosyal medya üzerinden propaganda yaptığını yazıyor. Ben böyle bir şey yapmadım. Böyle bir amacım yok olmadı, yok idi ve hâlâ yok. Size meramımı anlatıp böyle bir ricada bulunmam bunun en büyük göstergesidir.
 
Son olarak bir teşbih ile durumumu anlatacağım. Bildiğiniz üzere bir müddet önce çarşı grubuna gezi parkı olayları sırasında yaşananlar çerçevesinde darbeye teşebbüsten ötürü dava açıldı. Bu haberi okuduğunuzda zihninizde oluşan algıyı tahmin edebiliyorum. Büyük bir ihtimalle küçük bir kahkaha atmışsınızdır zira atfedilen suçlama bir ciddiyet barındırmamaktadır. Bahsi geçen durum, iddialar trajikomik bir nitelikte kalıyor. Size burada kendimle ilgili söyleyeceğim ise şudur; Çarşı Grubunun darbe hedeflediğine dair olan inanç ne kadar gerçekçi ise Enes Mura’nın Cumhuriyet gazetesine saldırı çağrıları yaptığına dair olan inanç ve atfedilen ifadeler o kadar gerçekçidir.
 
Basın Kanunu Madde 14 dahilinde haberinizde şahsıma atfedilen hususla bir ilgim bulunmadığına dair gönderdiğim bu yazının internet sitenizde yayınlanmasını ve ilgili haberin tamamen veya şahsımla ilgili kısımlarının kaldırılmasını kurumunuzdan talep ediyorum.  Enes Mura