"Cumhuriyet Gazetesi özür dileseydi bu işler olmazdı"

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen Birinci Ergenekon davasının 142. duruşması sabah 09.00’da başlaması gerekirken avukat sıkıntısı yaşandı. Danıştay’a silahlı baskın ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bombalı saldırı dosyasının tutuklu sanığı Tekin Irşi’ye CMK gereği atanan avukat Mithat Gökçeli mazeret bildirerek gelmedi. Davaya bakan diğer sanık avukatlarının davanın devam etmesi için telefonla aradıkları Ramazan Işıklar, Irşi’nin avukatlığını kabul ederek duruşma salonuna gelince 142. celse açıldı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin sanık kürsüsüne çağırdı Tekin Irşi şunları anlattı: “5 Mayıs 2006’da Osman Yıldırım Koko Bar’da otururken yanımıza geldi. ‘Bir iş var. Cumhuriyet’e bomba atacağız’ dedi. ‘Hayırdır, neden’ dedim. ‘Çıkar amaçlı bir iş olarak almışız. Bunun din ile bir alaKası yok’ dedi. Kendisine işi verenlerin ‘türban meselesi’ olduğunu söyedi. ‘Cumhuriyet’e bombayı atalım paramızı alalım’ dedi. Cumhuriyet Gazetesi’ne gittik. Bombayı attık.”

Taş atacağız

İfadelerinin okunmasının ardından çapraz sorguda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in sorularını yanıtlayan Tekin Irşi 5 Mayıs 2006’da Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atışını şöyle anlattı: “Osman Yıldırım ‘Cumhuriyet’i bombalayacağız’ deyince Türkiye Cumhuriyeti zannettim. Hatta ‘taş atacağız’ dedi. ‘Taş atarım’ dedim. Birinci bombayı Koko Bar’a bir beze sarılı getirdi. Bomba eski bir şeydi, paslıydı. Osman bana ‘pimini çek at’ dedi. Öğlen beraber taksiyle gittik, Osman bana gazeteyi gösterdi. Sonra Osman ayrılınca ‘burası çok kalabalık’ diye telefon açtım. ‘Problem olmaz’ dedi. Akşam taksiyle gittik. ‘Rahat ol, devlet ile beraberiz’ dedi. Ben bombayı pimini çekmeden attım. Bombayı atarken Osman az ileride bekliyordu.”

Gazeteleri okuduk

Bombadan bir gün sonra 6 Mayıs 2006’da bütün gazeteleri alıp haberlere baktığını belirten Irşi, 10 Mayıs 2006 tarihindeki bombayı İsmail Sağır’ın attığını ifade etti. Osman Yıldırım ile Ferhatpaşa semtinde İsmail Sağır ile buluşup Sultanbeyli’ye gittiklerini söyleyen Irşi “Osman evinden bombayı getirdi. Cumhuriyet’e gittik. Ben oradaydım, bombayı İsmail attı” dedi. Irşi Osman Yıldırım’ın kendisine “Pimi çeksen de patlamaz çekmesen de patlamaz zaten” dediğini ifade etti.

Özür dilese kapanırdı

“Cumhuriyet Gazetesi o karikatürden dolayı özür dilese bu iş kapanırdı” sözleri üzerine Savcı Pekgüzel “Cumhuriyet Gazetesi’ne bir yazı yazdınız mı? Nereden bilecekler Cumhuriyet’e karikatür için bomba attığınızı, müneccimler mi? Niye özür bekliyorsunuz? Bomba atmak yerine neden bir yazı yazmıyorsunuz” diye sordu.

İrşi “Cumhuriyet Gazetesi de insanlara hakaret etti. Özer dilemedi. Özür dileseydi belki de bombalanmazdı. Bir tek suçlu biz miyiz. Cumhuriyet Gazetesi de suçlu. Sütten çıkmış ak kaşık değil” diye konuştu.

Karikatürü görmedim

Pekgüzel’in sorusu üzerine Irşi bombalamadan önce Cumhuriyet Gazetesi’ni okumadığını, karikatürü görmediğini belirterek “Cezeaevinde TİKKO’cularla kalıyordum, onlar alıyorlardı” diye konuştu.

Cumhuriyet Gazetesi’ne üçüncü bombanın atıldığı 11 Mayıs 2006 günü Erhan ile İsmail’in Koko Bar’da iken Osman Yıldırım’ın telefonu üzerine çıkıp gittiklerini, sonra Erhan Timuroğlu’nun telaşla geldiğini anlatan Irşi şunları söyledi:

“Erhan telaşla geldi, su içti. ‘Alparslan Cumhuriyet Gazetesi’ni bombaladı’ dedi. Sonra Alparslan ve Osman geldiler kiraz ve erik getirdiler. Ertesi gün bizi Kozyatağı’ndaki Carfour’a para vermek için çağırdılar. Sabah 09.00’da gittik, ama Osman ve Alparslan gelmedi. Para gelmemiş.”

Tekin Irşi, kendilerine ne miktarda para vaat edildiği sorusu üzerine “Osman bana para vermedi. Ama çok yüksek bir miktar söylemiş.. 30 bin dolar 40 bin dolar gibi bir para” diye konuştu.