Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan'da

Türkiye, Sırbistan ve Bosna Hersek Üçlü Balkan Zirvesi başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, amaçlarının, bir zamanlar husumetlerin hakim olduğu Balkan topraklarını dayanışma alanı ve ortak istikametlerde her alanda güçlü bir işbirliği alanına çevirmek olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın 150 kilometre kuzeydoğusundaki Karadyordyevo'da gerçekleştirilen zirveye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ve Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Neboysa Radmanoviç ile konsey üyeleri katılıyor. Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Tito zamanında geniş bir alan içinde yaptırılan Cumhurbaşkanlığı konutunda gerçekleştirilen zirveye karayoluyla gelen Cumhurbaşkanı Gül, konutun girişinde Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç ve Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Neboysa Radmanoviç ile Konseyin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç ve Hırvat üyesi Zelyko Komsiç tarafından karşılandı. Gazetecilere konut girişinde poz veren liderler daha sonra zirve görüşmesine geçti. Zirvenin başlangıcında da gazetecilerin görüntü almasına izin verildi.

Üçlü Balkan Zirvesi

Bosna Hersek ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine, iki ülke arasında güven oluşturulmasına katkıda bulunması amaçlanan üçlü zirve sürecinde, anayasal reform bağlamında Bosna Hersek'teki dönüşüm sürecinde Boşnaklar ve Sırpların birbirine yakınlaştırılması hedefleniyor. Üç ülke arasındaki ilk zirve toplantısı Cumhurbaşkanı Gül'ün ev sahipliğinde 24 Nisan 2010 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi. Zirve, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Boşnak Başkanı Silaydziç ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç'i ilk kez biraraya getiren toplantı olarak tarihe geçti.

İstanbul zirvesinde kabul edilen deklarasyonda, Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü, egemenliği ve uluslararası tanınmış sınırları içerisinde hukuki kimliğinin korunmasına yönelik taahhüt en üst düzeyde teyit edildi, ülkedeki ulusal uzlaşı tesisinin önemi vurgulandı. Bazı güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesini sağlayan İstanbul Zirvesinde Bosna Hersek ve Sırbistan'ın karşılıklı büyükelçi ataması, Sırbistan Parlamentosu'nun Srebrenitsa katliamını kınaması ve Bosna Hersek Cumhurbaşkanı'nın Belgrad'ı ziyaret etmesi öngörülen konular arasında yer aldı. Bu çerçevede Sırbistan ve Bosna-Hersek karşılıklı olarak büyükelçi atadı ve Sırbistan Parlamentosu da Srebrenitsa katliamını kınayan kararı kabul etti. Üç ülke liderlerinin katıldığı bugünkü zirvede de taraflar arasında güven tazeleyecek ilave tedbirlerin hayata geçirilmesinin üzerinde durulması bekleniyor.

 

Ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadic ve Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Nebojsa Radmanoviç ile gerçekleştirdikleri Üçlü Balkan Zirvesi'nin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tadic ve Radmanoviç ile güzel bir toplantı yaptıklarını dile getiren Gül, toplantıya Bosna Hersek Başkanlık Konseyinin diğer iki üyesinin katılmasından da mutluluk duyduğunu söyledi. Gül, ''Bizim bütün arzumuz Balkanların 3 ülkesi olarak aramızdaki işbirliğini, dayanışmayı güçlendirmek, sorunların çözümlüne yardımcı olmak, her ülkenin içişlerine karışmadan egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı göstermek'' dedi. Bu çerçevede, istikrar ve refaha büyük önem verdiklerinin altını çizen Gül, bölgede köklü reformlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Gül, köklü reformların gerçekleşmesi halinde bütün bölge ülkelerinin Avrupa Birliği çatısı altında birleşeceğine dair inancını dile getirdi.

Kuralları ülkelerin kendi içinde geçerli kılmasının önemli olduğunu vurgulayan Gül, böylece halkların da mutlu olacağını söyledi. Son dönemde Bosna Hersek ile Sırbistan'ın AB ile ilişkilerinde önemli gelişmelerin meydana geldiğini anlatan Gül, önümüzdeki dönemde gelişmelerin daha da hızlanacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Balkanları Avrupa'nın kıyısı olarak görmediklerini belirterek, ''Bugünkü Balkanlar aslında Avrupa'nın ortasıdır, merkezidir. Sırbistan bu anlamda çok kilit bir ülkedir'' dedi. Zirvede birçok konuyu detaylı bir şekilde görüşmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Gül, ''Amacımız, bir zamanlar husumetlerin hakim olduğu bu toprakları dayanışma alanı ve ortak istikametlerde her alanda güçlü bir işbirliği alanına çevirmektir'' diye konuştu. Gül, üçüncü zirve toplantısını Saraybosna'da yapmaktan da büyük memnuniyet duyacaklarını söyledi.

'Acılarla hiçbir yere varılmaz'

Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Gül, Türkiye'nin Sırbistan'a Avrupa'ya entegrasyon yolunda nasıl katkıda bulunabileceğinin sorulması üzerine, Türkiye'nin AB müzakere sürecini 2005 yılında başlattığını anımsattı. Türkiye'nin nüfusunun ve ekonomisinin büyük olmasından dolayı sıkıntı yaşadığını belirten Gül, İngiltere ve İspanya gibi büyük ülkelerin de AB üyesi olurken zorluklar yaşadığına dikkati çekti. Türkiye'nin AB konusunda büyük tecrübesi olduğunu ifade eden Gül, bu tecrübelerini Sırbistan ve Bosna Hersek ile paylaşabileceğini kaydetti. Bir ülkenin AB üyesi olması için kendi içinde siyasi, ekonomik ve hukuki reformlar yapması gerektiğini vurgulayan Gül, ''Bu konularda Türkiye köklü reformlar yaptı. Biz onun için müzakerelere başladık. 2005 yılından önce niçin başlayamadık? Bizim de yapmamız gerekenler vardı. Zaman zaman onları geciktirdik, zaman zaman siyasi atmosferimiz uygun olmadı. Nihayet köklü değişiklikler yaptıktan sonra müzakerelere başladık'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin Avrupa içinde Sırbistan ve Bosna Hersek lehine lobi yapmasının ve üyeliklerini arzu etmesinin başlı başına destek olduğunu ifade etti. Gül, Türkiye'nin Sırbistan ve Bosna Hersek'e yatırım yaparak ekonomik anlamda da destek olabileceğini söyledi. Türkiye'nin Balkanlara yönelik vizyonunun ne olduğunun ve üçlü zirveyle ne amaçlandığının sorulması üzerine Gül, Balkanların Avrupa'nın kıyısında değil, merkezinde olduğunu yineledi. ''Balkanlarda ne zaman işbirliği ve istikrar oluştuysa mutluluk ve refah olmuştur'' diyen Gül, geçen dönem içinde yaşanan husumetlerden dolayı acılar çekildiğini söyledi. Gül, ''Ama acılarla hiçbir yere varılmaz. Bunları unutmamız ve tekrar işbirliğine dönmemiz gerekir. Türkiye olarak biz buna gayret sarfediyoruz'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, Balkan ülkelerinin Avrupa ve NATO gibi büyük şemsiye altında yerlerini alması halinde karşılaştıkları günlük sorunların daha kolay çözüleceğine işaret etti.