Cumhurbaşkanı Gül, BM'de

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bugün, 2015 yılına kadar aşırı yoksulluk ve açlığın giderilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda siyasi irademizi göstermeliyiz. Ancak, kalkınma konusundaki ortaklığımız ve dayanışmamız bu hedeflenen tarihin de ötesinde devam etmelidir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM'de 65. dönem Genel Kurul genel görüşmeleri öncesinde bugün başlayan ''BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi''nin açılışına katılmasının ardından zirve kapsamında düzenlenen ''Yoksulluk, Açlık ve Cinsiyet Eşitliği Alanlarındaki Sorunlarla Mücadele'' başlıklı yuvarlak masa toplantısına eşbaşkanlık yaptı.

Basına kapalı düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşan Gül, 10 yıl önce Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin kabul edildiğini hatırlatarak aşırı yoksulluk koşullarında yaşayan ve açlık çeken insanların sayısını 2015 yılına kadar yarıya düşürmek, kadınları her alanda güçlendirmek ve cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak konusunda ülkelerin anlaşmaya vardığını ve bu yönde kararlı olduklarını söyledi.

''Bugün bu yönde ileriye dönük dikkate değer adımların atıldığını görüyoruz'' diye konuşan Gül, ancak yoksulluğun ortadan kaldırılması yönünde sağlanan ilerlemenin eşit olmadığını, ayrıca bu ilerlemenin küresel ekonomik ve mali krizin tehdidi altında olduğunu söyledi.

Açlık ve beslenme bozukluğunun yoksulluğun en kötü tezahürü olduğunu kaydeden Gül, ''Dünyada 1 milyardan fazla insan kronik açlık çekerken 2 milyar insan da beslenme yetersizliğinden sıkıntı çekiyor'' diye konuştu.
Dünyada açlık çeken insanların sayısında geçen yıl özellikle Sahraaltı Afrika'da küresel gıda krizi nedeniyle önemli bir artışın yaşandığına dikkat çeken Gül, cinsiyet eşitsizliği sorununun devam ettiğini, kadın ve erkek arasında ekonomik ve sosyal hayata katılımda önemli bir fark olduğunu, kadınlar açısından iş fırsatları ve istihdam kalitesinin hala yetersiz olduğunu belirtti.
Abdullah Gül, yuvarlak masa toplantısında bazı sorulara yanıt aranması gerektiğini belirterek ele alınması gereken soruları şu şekilde sıraladı:
''Yoksulluğun asıl nedenleriyle nasıl ilgilenebiliriz?, Herkese yeterli, sağlıklı ve uygun fiyatta yemek nasıl sağlayabiliriz? Yoksul insanları özellikle de kadınları topluma yararlı üyeler olarak geri kazandırmak için ne gibi siyasi araçlar tasarlanabilir? Kadınlara yönelik eşitsizliği kaldırmak ve cinsel eşitliği sağlamak amacıyla hangi tür politikalara ihtiyacımız var? Sözlerimizi yerine getirebilmek için işbirliği seviyemizi nasıl güçlendirebiliriz?''

Gül, bu listedeki sorulara başka soruların da eklenebileceğini söyledi.
Yoksulluğun temel nedenlerinin karmaşık ve çok boyutlu olduğuna işaret eden Gül, hızlı nüfus artışı, düşük gelirli nesil, yüksek işsizlik oranları, sosyal güvensizlik ve eğitim eksikliğinin, yoksulluğun ana kaynakları olduğunu ifade etti.

Gül, yoksulluğun giderilmesi konusunda güvenilir bir siyasetin hangi unsurlardan oluşması gerektiğini şöyle sıraladı:
''-İlki ve en önemlisi, yoksulluğun giderilmesi için sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde, herkes için tam ve verimli istihdam ve uygun iş alanları yaratabiliriz.
-İkincisi, yoksulluğun giderilmesi konusu, ulusal siyasetlere ve eylemlere entegre edilmelidir. Bu yerel siyasetler de ayrıca Binyıl Kalkınma Hedefleri ile bağlanmalıdır.
-Üçüncüsü, bütüncül bir strateji, zenginliklerin ve gelirlerin daha eşit biçimde dağıtımına yönelik siyasetlerin hayata geçirilmesini gerekli kılar. Ekonomik büyüme ve sosyal sektörlerde yatırıma odaklanarak, yoksullar ve korunmasızların yararına stratejileri benimsemeye ihtiyacımız var.
-Dördüncüsü, yoksulların toprak, sermaye ve diğer üretim kaynaklarına erişimini geliştirmeyi amaçlayan spesifik programlar, temel öneme sahiptir.
-Son olarak, eğitim, insani kalkınma için bir zorunluluktur. Kaliteli ilk ve orta öğrenim ile mesleki eğitim, yoksulluğun giderilmesi için vazgeçilmez araçlardır''.

Cumhurbaşkanı Gül, kronik açlık konusunda da, insanların sıhhati ve huzurunun, gıdaların yeterli derecede üretimi ve dağıtımına büyük oranda bağlı olduğuna işaret ederek, her zaman için yeterli derecede gıdanın uygun fiyatlarla elde edilebilir halde olması gerektiğini vurguladı.

Kronik açlık çekenlere yeterli derecede gıdanın ulaştırılmasının, herkesin ortak sorumluluğu olması gerektiğinin altını çizen Gül, bu bağlamda tarım alanında yatırımın da, gıda güvenliğinin temini açısından önemli olduğunu ifade etti.

Gül, kadınların gücünün artırılmasının da sadece kendi içinde bir hedef olmakla kalmadığını, tüm kalkınma hedefleri açısından merkezi önemde olduğunu belirtti.
Kadınların hakettikleri konumlara gelmesine izin verilmeyen bir toplumda ekonomik ve sosyal kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde başarılamayacağını kaydeden Gül, ''Bugün, 2015 yılına kadar aşırı yoksulluk ve açlığın giderilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda siyasi irademizi göstermeliyiz. Ancak, kalkınma konusundaki ortaklığımız ve dayanışmamız bu hedeflenen tarihin de ötesinde devam etmelidir" dedi.