Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Doğu Akdeniz' açıklaması: Ya masada ya sahada anlayacaklar!
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Göztepe Şehir Hastanesi Açılış Töreni'nde salgına ve Doğu Akdeniz'deki gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, salgına ilişkin "Son dönemde artan vaka ve yoğun bakım sayısına rağmen sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır" derken, Doğu Akdeniz'deki gerilimle ilgili de, “Ülkemize karşı husumetlerini kamuoyu önünde dahi ifade etmekten çekinmeyenlerin senaryolarını birer birer yırtıp çöpe atacağız. Türkiye ve Türk milleti olarak biz her ihtimal ve sonuca hazırlıklıyız” açıklamasını yaptı.
cumhuriyet.com.trAKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Göztepe Şehir Hastanesi Açılış Töreni'nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
“Göztepe'de hizmete açtığımız bu hastaneye verdiğimiz Prof. Dr. Süleyman Yalçın Hocamızı rahmetle yad ediyorum. Türkiye'nin diğer alanlarla birlikte sağlıkta gerçekleştirdiği atılımlar salgınla birlikte çok daha iyi anlaşılmıştır. Salgın döneminde çok sayıda sağlık kurumunu faaliyete geçirdik.
“VAKA SAYISINA RAĞMEN SAĞLIK SİSTEMİMİZ DİMDİK AYAKTA”
Artan vaka sayısına rağmen sağlık sistemimiz dimdik ayaktadır. Maalesef bu virüsün yayılmasının önüne geçmek için bilim henüz kesin bir çare üretememiştir. Aşı çalışmalarından en kısa sürede somut bir netice alınmasını temenni ediyoruz. Bu hastalıktan korunmanın çaresi bulunana kadar her vatandaşımız kendi tedbirini kendisi uygulayacaktır.
“MESAFE VE MASKE KURALLARINA UYULMUYOR”
Sürekli söylememize rağmen maalesef Türkiye'nin dört bir yanında bu tavsiyelere uyulmuyor. Düğünlerde dikkat diyoruz maalesef uyulmuyor, mesafe diyoruz uyulmuyor, maske diyoruz uyulmuyor. Biz vatandaşımızı hassasiyetle uyarmak ve onların sağlığından endişeliyiz. Hep birlikte salgının üstesinden gelmeliyiz. Herkesi salgın tehdidini bir an önce ortadan kaldırma seferberliğine davet ediyorum.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ GERİLİM
Dünyada uzun süredir hakim olan siyasi ve ekonomik statüko tüm yönleriyle çatırdamaktadır. Ülkemize karşı husumetlerini kamuoyu önünde dahi ifade etmekten çekinmeyenlerin senaryolarını birer birer yırtıp çöpe atacağız. Geçmişte siyasi istikrarsızlıklar, toplumsal huzursuzluklar, iç ve dış nice sinsi saldırılar sebebiyle vaktini ve enerjisini heba eden Türkiye'nin bir daha aynı tuzağa düşmesine izin vermeyeceğiz. Hakikatleri karşımızdakiler de çok iyi görüyor. Ülkemize karşı kurulan akılalmaz ittifakların ve sergilenen hak, hukuk, teamül tanımaz davranışların gerisinde bunun verdiği telaş ve korku bulunuyor.
“YA DEMOKRASİYLE YA SAHADA YAŞAYACAKLARI ACI TECRÜBELERLE”
Halbuki biz her platformda, her mesajımızda, Türkiye'nin adil olması şartıyla her türlü paylaşıma hazır olduğunu ifade ediyoruz. Bu görüşümüzde samimiyiz. Sorun? Karşımızdakilerin bizim haklarımızı yok sayması. Kendilerini bizim üstümüzde konumlandırmaya çalışması. Ama bunun böyle olmadığını, Türkiye'nin kendisine dayatılan ahlaksız haritaları ve belgeleri yırtıp atacak siyasi, ekonomik ve askeri güce sahip olduğunu anlayacaklar. Ya siyasetin ve demokrasinin diliyle anlayacaklar ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar.
“HER İHTİMALE VE HER SONUCA HAZIRLIKLIYIZ”
Mücadeleyi ve onun sonundaki muhtemel şehadeti en büyük paye olarak gören bir milletin karşısında durabilecek hiçbir gücün olmadığını farkettiklerinde umarız iş işten geçmiş olmaz. Biz "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" derken, kendi fedakarlıklarımızla birlikte karşımızdakilerin yaşadığı yıkımları da kastediyoruz. Türk milleti her türlü saldırı, her türlü bedel konusunda adeta şerbetlenmiş bir millettir. İçinden geçtiğimiz sürecin sonunda olabilecekleri asıl bunca zamandır sahte bir refah ve demokrasi sırça köşkünde yaşayanlar düşünsün. Türkiye ve Türk milleti olarak biz her ihtimale ve her sonuca hazırlıklıyız.