Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben başmuhtarım (26.10.2016)

Saray'da muhtarları toplayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben Türkiye'nin tamamını kontrol eden başmuhtarım" dedi.

cumhuriyet.com.tr
<video:621782><video:621717>

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 29. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan konuşmasına "Ben Türkiye'nin tamamını kontrol eden başmuhtarım" sözleriyle başladı. "Artık tehditlerin kapımıza dayanmasını beklemeyeceğimiz" sözlerini yineleyen Erdoğan, "Yeni güvenlik anlayışı Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta neden olduğunun en açık ifadesidir. Artık iş kapıya geldikten sonra müdahale dönemi bitti" diye konuştu.

Lozan için yeni açıklama

Erdoğan tartışma yaratan Lozan açıklamasına da değindi. Erdoğan, "Biz Lozan deyince birileri "Sizin Irak'ın ve Suriye'nin topraklarında gözünüz mü var" diyor. Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Tam tersine biz bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi yeni çatışmalara sürüklemeye çalışanlara karşıyız. Biz buna karşıyız" diye konuştu.

"Ne mağduru ya..."

Erdoğan'ın gündeminde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında mağduriyet yaşayanlar da vardı. Erdoğan, Kimse bize bu konuda akıl vermesin. Karısına, kocasına bilmem nesine sahip olma... İçeri girince benim evladım mağdur. Ne mağduru ya" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Biz muhtarlarımızla şehirlerimizin, bölgelerimizin meselerini konuşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Anlamayanların gözden kaçırdıkları husus şu; kürsüden ülkemiz ve dünyayla ilgili meseleleri anlatırken burada karşımda oturan muhtarlarımızı bir bakışları, itirazları, isyanları, tasdikleri bana çok şey anlatıyor.

- İlim sahibi olursun ama irfan sahibi olamazsan bir hiçtir, işte milletin irfan sahibi olması burada. Bu irfanı eğitimle ölçemezsiniz. Zaman zaman özellikle yabancı basın mensupları 14 yıldır Türkiye'yi nasıl yönettiğimin sırrını soruyorlar. İşte bu sır, karşımda oturuyor. Başarımın sırrını milletimin irfanına tabii olmaktaki isabetime borçluyum. Ben Türkiye'nin tamamını kontrol eden baş muhtarım. Gönül gözü kapalı olana Rabbim şifa versin. Tüm siyasi hayatım boyunca şunu gördüm, biz bir adım attıysak milletimiz 5 adımdır.

- O nedenle millete efendi olmayacaksın, millete hizmetkar olacaksın. Millete afra tafra yaparsan bir seçimde getirir, diğer seçimde götürür. Milletten bir adım kaçanlar, koşarak uzaklaşanlar ise kendilerine itibar etmedikleri için kızıyorlar, halka ne kızıyorsun? Milletle kavga etmeyi bırakıp millete tabii olsalar mesele çözülecek. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demekle egemen olunmuyor, milletin hakkına tabi olmakla egemen olunuyor.

"MUHATTABIMIZ BÖLGE İNSANI"

- Suriye krizi başladığında aktif rol almaya çalıştık. Ama bu sürecin dışında tutulduk. Kendi projelerimizi kendimiz hayata geçirmeye karar verdik. 2012'den bu yana Türkiye'yi bölgedeki projelere dahil etmeyerek, köşeye sışıktırma taktiğini biliyoruz.

- Benim vatandaşıma saygı duymayana saygım yoktur, olmayacaktır. Bizim muhattabımız artık doğrudan terörle ve terör örgütüyle bağı olmayan bölge insanıdır, onu temsil edenlerdir. Bütün muhtar kardeşlerim de böyle bakmalıdır. Eğer böyle bakmazsanız kusura bakmayın.

"GEZİ, 17/25 ARALIK... OYUNU BOZDUK"

- O dönemlerde Gezi olayları birileri tarafından fırsata dönüştürülmeye çalışıldı. Daha o günlerde bu sinsi oyunu gördük. Aslında mesele ağaç veya yeşil meselesi değildi. Ben sadece belediye başkanlığım döneminde İstanbul'a 2,5 milyon fidan ve ağaç dikmiştim. Yeşile bu kadar hasta olan bir kişiyi kimse ağaç düşmanı olarak ilan edemez. İktidarlarımız döneminde Türkiye döneminde yeşillendirmeyle ilgili verdiğimiz mücadele dünyada örnektir. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehirlerimizde sokakları işgale yeltenenler bunu bilinçli olarak yapıyorlardı ama milletim bunların karşısında durmasını bildi. Bu sinsi plan neticeye ulaşamadı. Hemen arkasından 17/25 Aralık darbe girişimi geldi. Partim 2014'te yüzde 46 ile rekor kırdı.

- Milletimizle el ele vererek her defasında bu oyunları bozduk ama projelerimizi de sürekli ertelemek zorunda kaldık. Bunlar bize zaman kaybettirdi.

LOZAN İÇİN BİR AÇIKLAMA DAHA

- Biz Lozan deyince birileri "Sizin Irak'ın ve Suriye'nin topraklarında gözünüz mü var" diyor. Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Tam tersine biz bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi yeni çatışmalara sürüklemeye çalışanlara karşıyız. Biz buna karşıyız.

"MÜNBİÇ'İ PYD'DEN TEMİZLEYECEĞİZ"

- Buradan bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye, Irak'ta ve Suriye'de yaşanan gelişmelerin içinde yer alacaktır. Gerekiyorsa diplomatik ve askeri gücümüzle oradaki kardeşlerimizin yanında olacağız.

- Biz DEAŞ, YPG/PYD terör örgütleri ile mücadelemize devam edeceğiz. Münbiç'i PYD'den temizlemekte kararlıyız.

"KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"

- DEAŞ operasyonunda yer alan diğer ülkelere bize çıkartılan engeller neden çıkartılmıyor. Onlar onbinlerce kilometre öteden gelip Suriye'de söz sahibi olacak, Türkiye ise sınırdaşlarında söz sahibi olamayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tezgah eski Türkiye'de işleyebilirdi ama bugünkü Türkiye'nin böyle bir durumu kabul edebilmesi mümkün değildir.

"KARISINA, KOCASINA BİLMEM NEYİNE SAHİP OLMA... BENİM EVLADIM MAĞDUR"

- Şu anda tutuklu olanların içinde istisnai olarak mağdur olanlar olabilir. Benim milletim o gece yaşadıklarıyla bu mağduriyeti yaşamadı mı? Kim ki bunlarla ilgili FETÖ'nün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa, ihanet içindedir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin. Karısına, kocasına bilmem nesine sahip olma... İçeri girince benim evladım mağdur.