'Çok üzüldüm, beni affetsin'
ERZURUM'da 7 Haziran seçim kampanyası sırasında HDP mitingine katılanları taşıyan minibüsü ateşe vererek sürücü 39 yaşındaki Aydın Taşkesen'i yakmaya kalkışmaktan 24 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan 42 yaşındaki Tuncar Tan, "Çekici üzerindeki minibüsün içerisinde biri olduğunu duyunca çok üzüldüm, çok pişmanım. Basının önünde fotoğraf çektirelim: 'Türk-Kürt kardeştir' diyelim" dedi.
cumhuriyet.com.tr
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Erzurum İstasyon Meydanı'ndaki mitingine, 4 Haziran günü Tekman İlçesi'nden 25 D 0877 plakalı minibüs ile getirdiği partilileri bırakan sürücü Aydın Taşkesen, bozuk olan aracın kapısını tamir için Oto Sanayi Sitesine gitti. HDP'ye ait afiş ve flamaların bulunduğu minibüsle Sanayiye giden Taşkesen, HDP'nin mitingini protesto edenlerin saldırısına uğradı. Camları kırılan minibüsün ateşe verilmesi sırasında çeşitli yerlerinden yanan Taşkesen, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakım altına alındı.
Olayla ilgili olarak 6 Haziran günü yakalanan Tuncar Tan, ilk sorgunun ardından tutuklandı. Başında ve ellerinde yanıklar bulunan 8 çocuk babası Aydın Taşkesen ise yaklaşık 2 ay hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Evli 4 çocuk babası Tuncar Tan hakkında 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 5 yıldan 18 yıl 9 aya kadar, 'yakarak mala zarar verme' suçundan da 8 aydan 6 yıla kadar hapis cezası istemi ile 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen ilk duruşma öncesinde adliye sarayı içinde ve dışında polis tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Tuncar Tan'ın yakınları dışında, duruşmayı takip etmek isteyenler adliyeye alınmadı. Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu, doktorlar tarafından verilen ilk raporda Aydın Taşkesen'in öldürücü nitelikte bir yaralama geçirmediğinı, 18 ay sonra aldırılacak ikinci bir raporla uzuv, organ kaybı olup olmayacağının belirleneceğini bildirdi.
Olay günü Sanayideki oto boyama iş yerinde kahvaltı hazırladığı sırada kalabalık grubu görünce dışarıya çıktığını anlatan Tuncar Tan, gittiğinde minibüsün camlarının kırılmış halde olduğunu belirtti. Grup içerisindeki kişilerden bazılarının minibüsten aldıkları Abdullah Öcalan posterleri ve HDP bayraklarını çöp konteynerinde yaktığını aktaran Tuncar Tan, ifadesinde şunları söyledi:
"Olay yerine gittiğimde minibüs paramparça olmuştu. Minibüs çekiciye yüklendiği sırada ben de yere düşen ateş parçalarından birinini arka camdan minibüsün içerisine attım. Ama ben kesinlikle içeride birinin olduğunu bilmiyordum. O anki milliyetçi duygularımın etkisiyle böyle birşey yaptım. Sonra 'minibüsü yaktım' diye çok üzüldüm. İş yerine döndüğümde minibüs içerisinde biri olduğunu öğrendim. Çok pişman oldum ve üzüldüm. Olay yerine tekrar geri döndüm. Başka bir otobüs durdurulmuştu ve içerisinde kadınlar vardı. Oradaki grup bu otobüse saldırıyordu 'ben yapmayın kadınlar var' dedim. Hatta otobüs içerisinde yere uzanan bir adama araba sürmeyi bilip bilmediğini sordum. Kendisi bildiğini söyleyince 'ben otobüsü çalıştıracağım sen devam' et dedim. Otobüsteki kadınlar dua ettiler bana. Ben arkadaştan çok özür diliyorum, beni affetsin. İsterse gelsin birlikte basının önünde fotoğraf çektirelim: 'Türk-Kürt kardeştir' diyelim. Şu anda hem abdestliyim, hem oruçluyum. Yemin ediyorumki minibüs içerisinde biri olduğunu bilmiyordum."
Grubu tahrik edici bir eyleminin olmadığını savunan Aydın Taşkesen ise atılan taşlar nedeniyle başının yarıldığını, minibüs içerisine giren kişilerce sol kolunun 3 yerden kırıldığını bildirdi. Öğrenci taşımacılığı yaptığını, olay günü de okul olmadığı için hem mitinge katılmak hem de para kazanmak için yolcu getirdiğini hatırlatan Taşkesen, minibüste Abdullah Öcalan posterinin olmadığını savundu. Sanık Tuncar Tan'ı olay sırasında görmediğini vurgulayan Taşkesen, Tan'dan şikayetçi oldu.
Aynı marka minibüsün çekici üzerine yüklenmiş haliyle fotoğraflarını çekip mahkemeye sunan Tuncar Tan'ın avukatı Alparslan Başlıcan da müvekkilinin boyunun kısa olduğu için ön koltukta yan yatan birini görmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Avukat Başlıcan, "Bugün gidip 12-13 yaşındaki bir çocuğa sorsanız HDP'nin terör örgütünü destekleyen bir parti olduğunu söyler. Bunu hükümet yetkilileri de söylemektedir. Erzurum gibi sürekli şehit veren bir iklimde bu konuda hassas olunduğu malumdur. Bu sebepler düşünüldüğünde terör örgütü lideri olan bir kişinin posterinin açıldığı dikkate alındığında araca yönelik maddi zarar olayının haksız tahrik altında gerçekleştiğini düşünüyoruz. Müvekkilimin 18 ay sonra çıkacak bir rapor nedeniyle tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Tuncar Tan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Olayla ilgili olarak 6 Haziran günü yakalanan Tuncar Tan, ilk sorgunun ardından tutuklandı. Başında ve ellerinde yanıklar bulunan 8 çocuk babası Aydın Taşkesen ise yaklaşık 2 ay hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Evli 4 çocuk babası Tuncar Tan hakkında 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 5 yıldan 18 yıl 9 aya kadar, 'yakarak mala zarar verme' suçundan da 8 aydan 6 yıla kadar hapis cezası istemi ile 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen ilk duruşma öncesinde adliye sarayı içinde ve dışında polis tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Tuncar Tan'ın yakınları dışında, duruşmayı takip etmek isteyenler adliyeye alınmadı. Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu, doktorlar tarafından verilen ilk raporda Aydın Taşkesen'in öldürücü nitelikte bir yaralama geçirmediğinı, 18 ay sonra aldırılacak ikinci bir raporla uzuv, organ kaybı olup olmayacağının belirleneceğini bildirdi.
Olay günü Sanayideki oto boyama iş yerinde kahvaltı hazırladığı sırada kalabalık grubu görünce dışarıya çıktığını anlatan Tuncar Tan, gittiğinde minibüsün camlarının kırılmış halde olduğunu belirtti. Grup içerisindeki kişilerden bazılarının minibüsten aldıkları Abdullah Öcalan posterleri ve HDP bayraklarını çöp konteynerinde yaktığını aktaran Tuncar Tan, ifadesinde şunları söyledi:
"Olay yerine gittiğimde minibüs paramparça olmuştu. Minibüs çekiciye yüklendiği sırada ben de yere düşen ateş parçalarından birinini arka camdan minibüsün içerisine attım. Ama ben kesinlikle içeride birinin olduğunu bilmiyordum. O anki milliyetçi duygularımın etkisiyle böyle birşey yaptım. Sonra 'minibüsü yaktım' diye çok üzüldüm. İş yerine döndüğümde minibüs içerisinde biri olduğunu öğrendim. Çok pişman oldum ve üzüldüm. Olay yerine tekrar geri döndüm. Başka bir otobüs durdurulmuştu ve içerisinde kadınlar vardı. Oradaki grup bu otobüse saldırıyordu 'ben yapmayın kadınlar var' dedim. Hatta otobüs içerisinde yere uzanan bir adama araba sürmeyi bilip bilmediğini sordum. Kendisi bildiğini söyleyince 'ben otobüsü çalıştıracağım sen devam' et dedim. Otobüsteki kadınlar dua ettiler bana. Ben arkadaştan çok özür diliyorum, beni affetsin. İsterse gelsin birlikte basının önünde fotoğraf çektirelim: 'Türk-Kürt kardeştir' diyelim. Şu anda hem abdestliyim, hem oruçluyum. Yemin ediyorumki minibüs içerisinde biri olduğunu bilmiyordum."
Grubu tahrik edici bir eyleminin olmadığını savunan Aydın Taşkesen ise atılan taşlar nedeniyle başının yarıldığını, minibüs içerisine giren kişilerce sol kolunun 3 yerden kırıldığını bildirdi. Öğrenci taşımacılığı yaptığını, olay günü de okul olmadığı için hem mitinge katılmak hem de para kazanmak için yolcu getirdiğini hatırlatan Taşkesen, minibüste Abdullah Öcalan posterinin olmadığını savundu. Sanık Tuncar Tan'ı olay sırasında görmediğini vurgulayan Taşkesen, Tan'dan şikayetçi oldu.
Aynı marka minibüsün çekici üzerine yüklenmiş haliyle fotoğraflarını çekip mahkemeye sunan Tuncar Tan'ın avukatı Alparslan Başlıcan da müvekkilinin boyunun kısa olduğu için ön koltukta yan yatan birini görmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Avukat Başlıcan, "Bugün gidip 12-13 yaşındaki bir çocuğa sorsanız HDP'nin terör örgütünü destekleyen bir parti olduğunu söyler. Bunu hükümet yetkilileri de söylemektedir. Erzurum gibi sürekli şehit veren bir iklimde bu konuda hassas olunduğu malumdur. Bu sebepler düşünüldüğünde terör örgütü lideri olan bir kişinin posterinin açıldığı dikkate alındığında araca yönelik maddi zarar olayının haksız tahrik altında gerçekleştiğini düşünüyoruz. Müvekkilimin 18 ay sonra çıkacak bir rapor nedeniyle tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Tuncar Tan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.