Çocukları aç gömülen kadınlar hesap sordu

Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden katliamının ardından, Türkiye Maden-İş Sendikası Soma Şubesi’nde önceki gün yapılan seçimler de işçilerin tepkilerini dindirmedi. AKP’nin TBMM’ye taşıdığı taşeron yasa taslağının da kandırmaca olduğunu vurgulayan işçiler, dün yine Soma sokaklarında yürüdü. Faciayla ilgili soruşturmayı yürüten Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, olayda sendikanın sorumluluğu bulunup bulunmadığının da araştırıldığını söyledi.

Soma Maden İşçileri Komitesi’nin çağrısı üzerine Soma Adliyesi önünde toplanan yüzlerce madenci ve yakını, dün facianın yaşandığı madende örgütlü olan Türkiye Maden-İş Sendikası şubesine yürümek istedi. Ancak çevik kuvvet ekipleri kurdukları barikatla işçileri engellemek istedi. Polisin, “Aranızda Somalı olmayan provokatörler var” anonsuna, kazada oğlunu kaybeden bir anne, “Benim yavrum öldü ama ona sahip çıkmak için gelenler de benim yavrumdur” yanıtını verdi.

Yürüyüşe katılanların sayısının artması üzerine madenciler güzergâhlarını Türkiye Kömür İşletmeleri Müessese Müdürlüğü’ne çevirdi. “İşçiyiz haklıyız, söke söke alırız” sloganlarıyla yürüyen kitle arasında yer alan maden teknikeri Mustafa Şala, işçilerin kazanın olduğu günden bu yana taleplerinin karşılanmadığını, torba yasaya eklenen taşeron maddesinin de kandırmaca olduğunu söyledi. Önceki gün Maden-İş Sendikası Soma Şubesi’nde yapılan sendika yönetimi seçimlerinin de göstermelik olduğunu belirterek, “Sendikada işçiler örgütlenmelidir. 301 arkadaşımızı unutmayacağız. Kazanın olduğu günden beri bize verilen sözler tutulmadı. Taşeron çalışma halen devam ediyor. Sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Ocakların kamu eliyle işletilmesini ve bağımsız bir heyet tarafından denetlenmesini istiyoruz. Madenlerde yaşam odalarının zorunlu olmasını talep ediyoruz” dedi.

“Çocuklarımızı aç gömdük” diyen kadınlar yürüyüşün en önünde yer aldı. Ölen madencilerin yakınları ve madenciler TKİ Müessese Müdürlüğü önünde TKİ’ye bağlı Ege Linyit İşletmeleri Genel Müdürü Hakkı Duran’ın da istifasını istedi.

Kitle, daha sonra DİSK şubesine yönelerek, “İnadına sendika inadına DİSK” sloganları attı. Ardından Madenci Anıtı’nda saygı duruşunda bulundu.