'Çocuklar' tutuklanıyor ama rektörlere rüşvet cezası yok

Üniversiteler, öğretim üyeleri için dikensiz gül bahçesine dönüştürülüyor. Bakan çocuklarının yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla tutuklandığı Türkiye’de rektör, dekan gibi her türlü yönetici ve öğretim üyeleri artık; rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kanuna uygun karar ve emirleri yerine getirmeme, huzuru bozma, üniversite dışında ücretli iş yapma gibi pek suçu işlerse “görevlerinden alınamayacak.” Çünkü, Danıştay kararları doğrultusunda YÖK, bu suçu işleyenlerin üniversitelerdeki görevlerinden alınamayacağı ve öğretim mesleğinden çıkarılamayacağına ilişkin emir yayımladı.

YÖK, bir yandan öğrenciler için eylem yapmaları halinde okuldan atılmalarına kadar varan cezalar getirmeye hazırlanırken bir yandan da öğretim üyelerinin işleyecekleri suçların cezasız kalması yolunda adımlar atıyor. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kararı ile intihal suçunun cezasının hükümsüz bırakılmasının etkileri üniversitelerde devam ederken, kurulun aldığı son 3 karar üniversiteleri suç cennetine dönüştürüyor.

Rektör görevinden alınamayacak!

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 5 Kasım 2013’te aldığı kararla, YÖK Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurların Disiplin Yönetmeliği’nin “Yönetim Görevinden Ayırma” cezasına ilişkin maddesini iptal etti. “Kanunda karşılığının olmadığı” gerekçesiyle ceza maddesinin iptali, cezayı gerektiren suçları da hükümsüz bıraktı. Kurul, aldığı diğer kararlarla da sözkonusu yönetmelikteki “Görevinden çekilmiş sayma” ve “Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma” cezalarını ve bu cezaları verilmesini gerektiren suçları iptal etti.

YÖK: Cezaları teklif etmeyin

Danıştay’dan kararların arka arkaya gelmesi üzerine YÖK, üniversite rektörlükleri hukuk müşavirliklerine yazı yazarak, “Yürütülen soruşturmalarda bu iptal kararının dikkate alınması, cezaların teklif edilmemesi” talimatını verdi.

Rüşvet, fesat serbest!

Yönetmelikte iptal edilen, “Yönetim görevinden çıkarma cezası” hükmü; rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı gibi yönetim görevinde bulunan öğretim üyelerinin, “her ne ad altında olursa olsun mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamak”, “kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygun karar veya emirleri yerine getirmemek”, “verimli ve huzurlu çalışmayı sağlamak için gerekli önlemleri almamak veya huzuru bozacak hareketlere göz yummak veya bu hareketleri tahrik, teşvik etmek veya desteklemek”, “resmi hizmete mahsus taşıtı yasal sınırlar dışında kullanmak, kullandırmak veya kullanılmasına göz yummak”, “idarede ihmalde bulunmak”, “mevzuatın verdiği görevleri gereğince yerine getirmemek” suçlarını işlemeleri durumunda idari soruşturma sonucunda yönetim görevlerinden alınmasını gerektiriyordu. Ancak mahkeme kararı ve YÖK yazısı ile üniversite yöneticileri ve öğrtim üyeleri artık rüşvet ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarda, görevden alma ile cezalandırılamayacaklar.

Hem devletten hem şirketten maaş!

İptal edilen, “Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası”na ilişkin hüküm ise “izin verilenler hariç, yükseköğretim kurumlarından başka yerde ücretli veya ücretsiz resmi veya özel bir iş görmek, ek görev almak veya serbest meslek ihraç etmek” suçlarını içeriyordu. Şirketlerde çalışan öğretim üyeleri üniversiteden atılamayacak.

‘Aldığın rüşvet için uyarıyoruz’

YÖK soruşturmalarda bu cezaların teklif edilmemesi gerektiğini emrettiği yazısında, halen yürütülen ve başlatılacak disiplin soruşturmalarında “soruşturma konusu fiile ilişkin olarak yönetmelikte yer alan en uygun diğer disiplin cezalarının teklif edilmesini ve istenmesini” ifade etti. Ancak yönetmelikte iptal edilen ceza maddelerinden sonra geriye “uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması” cezaları kalıyor. Yani artık rüşvet veya ihaleye fesat suçlamasıyla soruşturma geçiren bir rektör veya dekan, görevinden alınamayacak, üniversiteden atılamayacak sadece “kınanacak, uyarılacak ya da terfi edemeyecek.”