Çocuğunu öldürmekten yargılanan anne hakkındaki karar 4'üncü kez bozuldu

Olay, 24 Ağustos 2008'de Aşkale İlçesi Küçükova Köyü yakınlarında meydana geldi. Turaç Köyü'nde oturan A.A., aynı köyden O.A. ile nişanlandı. İstanbul'da inşaatlarda çalışan nişanlısından hamile kalan A.A., ailesi ve çevresinden bu durumu gizledi. Gece yarısı sancıları başlayan A.A., ailesine kasıklarının ağrıdığını söyledi. Anne F.A. ve babası B.A., kızlarını hastaneye götürmek için otomobille yola çıktı. Anne ve babasına tuvalete gitmek istediğini söyleyen A.A., Küçükova Köyü yakınlarında araçtan inip yolun karşısına geçerek burada doğum yaptı ve bebeğinin kordon bağını elleriyle kopararak araziye bıraktı. Ailesi ile Aşkale Devlet Hastanesine gelen A.A., buradan Erzurum Nenehatun Kadın Doğum Hastanesine sevk edildi. A.A.'nın doğum yaptığının belirlenmesi ardından hastane doktorlarının haber vermesi üzerine jandarma belirtilen yere giderek, bebeği alıp hastaneye götürdü. Ancak, bebek hastanede kurtarılamadı. Gözaltına alınan kadın, 25 Ağustos 2008 tarihinde tutuklandı.

"HAMİLE OLDUĞUMU AİLEME BİLDİREMEDİM"

Bebeğini öldürdüğü gerekçesiyle A.A. ile annesi F.A. ve babası B.A. hakkında Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Hamileliğini son birkaç haftaya kadar anlayamadığını, anladığında da bunu korkudan kimseye anlatamadığını belirten A.A. savcılık ve mahkemede verdiği ifadesinde, şöyle dedi:

"Doğumu yol kenarında yaptım ve çocuğu oraya bıraktım. Doğum sırasında sesimi çıkarmadım, çocuğun kordonunu da kendi elimde kopardım. Utandığımdan dolayı hamile olduğumu aileme bildiremedim. Hamile olduğumu annem ve babam bilmiyordu. Doğumuma kimse yardımcı olmadı. Bebeği doğduğunda ölüydü, çünkü hiç ses duymadım. Bebeğin öleceğini bildiğim ve ölmesi amacıyla almayıp olay yerinde bıraktım. Şimdi çok pişmanım."

Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Aralık 2009 günü görülen karar duruşmasında, A.A., 'Altsoyuna ve çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası aldı. A.A.'nın anne ve babası beraat etti. Avukatların dosyayı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 1'nci Ceza Dairesi sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılması gerektiği belirterek 3 Ekim 2011'de kararı bozdu. İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından akıl sağlığı yerinde bulunan 29 yaşındaki A.A., 17 Eylül 2012'de ikinci kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Avukatların temyiz ettiği dosyayı Yargıtay cezayı fazla bularak A.A.'nın 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan yargılanmasını isteyerek 27 Ocak 2014'de kararı ikinci kez bozdu. Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Makmesi'nde 19 Mart 2014'de yeniden karara bağlanan dosyada A.A., 'alt soyu ve çocuğa karşı ihmal suretiyle ve olası kastla öldürme' suçundan bu kez11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme heyeti, A.A.'nın 'tutuklulukta geçirdiği süre, sabit ikametgah sahibi olması ve kaçma ihtimalinin bulunmaması'nı dikkate alarak 5.5 yıl sonra tahliyesine karar verdi.
Yeniden Yargıtay'a gönderilen cinayet davasında 1'nci Ceza Dairesi, 25 Şubat 2016'daki kararında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2'nci maddesi gereğince katılma hakkı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını temsilen Erzurum Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne davanını ihbarı ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiğini bildirerek davayı yerel mahkemeye gönderdi. Bakanlık avukatları, 11 yıl 1 ay 10 günlük cezayı az bularak kararı temyiz etti. Bakanlığın temyiz gerekçesini yerinde gören 1'nci Ceza Dairesi 6 Mart 2017'de cezanın 'olası kastla' değil, anne A.A.'nın 'öldürme suçunu ihmali davranışla' işlediğini vurgulayarak cezanın arttırılması için kararı 4'üncü kez bozdu. Genç kadın, bozma kararı sonrası Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmaya başladı.