‘Cinsiyet eşitliği dünyayı nasıl kurtaracak?’ (22.02.2021)

“Catherine Mayer’in hayalini kurduğu ‘Eşitistan’ için dev kadınlar ya da adımlar gerekli değil; bu herkesin çözümün parçası olabileceği bir düzen. Üstelik Eşitistan ‘her zaman çevremizde ve içimizde”. Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak’ı; cinsiyet eşitliği hakkında bazı temel soruları cevaplamak adına bir adım atmak ve hayalini kurduğu eşit dünya ‘Eşitistan’ için çağrı yapmak üzere kaleme almış.

Gökçesu Özgül

EŞİT BİR DÜNYAYA DOĞRU!

Catherine Mayer bir gazeteci, aynı zamanda Kadın ve Eşitlik Partisi’nin (Women’s Equality Part/ WE) kurucularından. Cinsiyet Eşitliği Dünyayı Nasıl Kurtaracak’I (İletişim Yayınları); cinsiyet eşitliği hakkında bazı temel soruları cevaplamak adına bir adım atmak ve hayalini kurduğu eşit dünya ‘Eşitistan’ için çağrı yapmak üzere kaleme almış. Mayer’in ayrıntıcı yaklaşımı ve eğlenceli anlatımı; çoğumuzun bildiklerine daha yakından bakmasını sağlayacak.

Eşitsizliğe dair sorular, sorunlar çok çeşitli, üstelik kadınların en iyi koşullara sahip oldukları yerlerde bile onları dışlayıcı bir sistem mevcut. Kız çocukları hayata ikinci sınıf olarak başlıyor. Kadınların gösterdikleri başarılar, sahip oldukları statüler elverişli bir ortamda gerçekleşmiyor.

Ataerkil toplumların ortak noktası Mayer’in deyişiyle, “kadın bedeni ile kafayı bozmuş” olmaları. Batı kadınların giysilerini azaltırken Orta Doğu’da ibre tersine dönüyor.

Üremenin toplumun temel hedefi olarak görülmesi, örneğin Amerikan Hıristiyan sağı için hâlâ geçerlidir. Kadınlar açık ara en önemli “pay alamayan” kategorisi ve dünyanın her yerinde bu eşitsizlikle yüz yüze kalıyor. “Ayrıcalıklı” kadınlar, erkeklerle aynı toplumsal mesajların muhatabı olduğundan sorunun farkında olmayabiliyor.

SİYASETTE, İŞ DÜNYASINDA KADINLAR VAR (MI?)

Pek çok kadın liderin cinsiyet siyasetinden uzak durması da bunun bir kanıtı. İngiltere’de tam temsil hakkının elde edilmesinin ardından geçen yaklaşık doksan yıla rağmen kadınlar hâlâ temsil edilmeyi bekliyor.

Kadınların siyasete katılmalarının önünde parasızlık, zaman yokluğu ve toplumun bir parçası olduklarını hissetmemeleri gibi engeller var. Siyasi partilerin cinsiyet eşitliğine inanışları genellikle göstermelik ve sözde kalıyor.

ABD’de Trump’un seçilmesi ise bu gerçeğin daha açık bir şekilde görülmesini sağladı. Mayer’in örnekleri kadınların siyasetteki etkisi siyaseti ve siyasi sistemin yol açtığı sonuçları da değiştirerek herkesin yararına olacağını ortaya koyuyor.

İş dünyası ile ilgili araştırmalar karar alma rollerinde büyük ölçüde kadınların yer aldığı şirketlerin daha kârlı; kadınlara daha fazla söz hakkı vermenin daha sağlıklı bir dünya bakımından gerekli olduğuna işaret ediyor.

Ataerkil yapı sadece kadınların hayatını zorlaştırmıyor. Mayer’in üzerinde durduğu önemli bir konu da bu eşitsiz düzenin sadece kadınların değil, erkeklerin de aleyhine olduğu. İzlanda örneğinin kanıtladığı gibi, erkeklerin katkısı olmadan eşitliğin sağlanması söz konusu değil. Erkekler de cinsiyet eşitliğini desteklemeli ve onlarsız bunun gerçekleşmesi olanaksız. Zira kadınların düşmanı erkekler değil, ataerkil düzen.

Ataerkinin ortadan kaldırılması öteki yapısal eşitsizliklerin de son bulması bakımından önemli bir başlangıç, başka alanlarda da daha eşit bir dünya demek. “Eşitistan” için dev kadınlar ya da adımlar gerekli değil; bu herkesin çözümün parçası olabileceği bir hayal.

Üstelik Eşitistan “her zaman çevremizde ve içimizde” olan bir ihtimal; yalnızca insanların toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaratabileceği değişimi görmesi ve iradesini ortaya koyması gerekli. Orası hepimiz için daha iyi bir dünya!