Cindoruk: Cumhuriyet'i kaptırdık

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Bu Cumhuriyeti geri almak zorundayız. Biz bu Cumhuriyeti kaptırdık arkadaşlar. Üzülerek söylüyorum, bu Cumhuriyet bizim, ortak kurduğumuz 1923'deki Cumhuriyet değil artık" dedi.

cumhuriyet.com.tr

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin Antalya İl kongresinde yaptığı konuşmada, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte DP'yi yeniden canlandırmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Küllerinden tekrar yaratmaya çalışıyoruz. Türkiye'den huzur gitti, huzurun teminatı olması gereken hükümet, kavgaların odağı haline geldi" dedi. "Hiç siz Adnan Menderes'in oğlunun gemicikleri olduğunu duydunuz mu? Hiç bizim herhangi birimizin eşinin ortaya çıkıp da Türk siyasetine müdahale ettiğini duydunuz mu? Bizim çocuklarımızdan birinin adını biliyor musunuz?" diye soran Cindoruk, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün türban konusundaki sözlerine işaret ederek, "Bizim siyasi dünyamızda, kendi içimize kapalı yaşayan aile hayatımız, dışa hizmet eden bizlerin varlığıyla, daima zenginleşmiş gelmiştir. Olması gereken de budur. Huzuru kendi içimizde sağlayamazsak biz bu noktalara gelir miydik? Bir cumhurbaşkanı düşünün ki, çıkıp 'bıktım' diyor. Kim ortaya attı biz mi attık, o sorunun sahipliğini onlar yaptılar. Sorunlar büyüdükçe, çözülmedikçe birikti birikti, Cumhurbaşkanını bile bıktırdı" diye konuştu.

"Cumhuriyet'i geri amak zorundayız"

Cindoruk, 2011 seçimleri ve 2012 Cumhurbaşkanı seçimlerinde "bu zincirin" kırılması gerektiğini belirterek, "Aynı partiden; hele bu partiden, hem hükümet, hem cumhurbaşkanı olursa, hem de meclis çoğunluğu olursa işte bugünkü sıkıntılar ortaya çıkar" diye konuştu. Cumhuriyetin kaptırıldığını öne süren Cindoruk şöyle devam etti:

"Bu Cumhuriyeti geri almak zorundayız. Biz bu Cumhuriyeti kaptırdık arkadaşlar. Üzülerek söylüyorum, bu Cumhuriyet bizim, ortak kurduğumuz 1923'deki Cumhuriyet değil artık. DP'liler görev size düşüyor. Biz diğer partiler gibi kendi içimizde kavga etmeden, anlaşmazlık konularımızı parti organlarında çözen bir siyaset üretmeliyiz. Belediyelerden tutun da merkezi idareye kadar, yolsuzluğun, yandaşı kayırmanın birçok örneğini görüyoruz, biliyoruz. Bunların hepsi yarın ortaya çıkacaktır. Onun için Cumhuriyeti geri alalım diyorum. Cumhuriyetle kavga o noktaya kadar geldi ki, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kutsal bir görevde bulunan, âlim bir Zat'ı bile görevden aldılar. Kadrolaşma sonsuz gidiyor. Basın özgürlüğünü ortadan kaldırmış, gazetecileri vergi kontrolörleriyle baskı altına almış, onların servetlerini tehdit etmiş, Ruhat Mengi'nin programını kaldırtmış bir iktidar. Ben, onların özel telefonlarla Başbakan tarafından yaptırıldığını biliyorum. Onları da zaman içinde bu cendereden kurtaracağız."