Çilek'ten vergi hamlesi
Çilek Mobilya tarafından kurulan Çilek Vakfı, Gıda Bankacılığı yapacak. Bursa İnegöl'de 300 bin TL nakitle kurulan Vakıf, kurucu gerçek kişilerin soyundan gelenlere öncelik vermek koşuluyla gıda bankacılığı yapacak. Şirketlerin Vakfa yapacağı bağışlar ise yüzde 100 vergi muafiyetinden yararlanacak.
cumhuriyet.com.trVergi yerine zekat vermek isteyenler Çilek Mobilya A.Ş. ve sahipleri tarafından kurulan Çilek Vakfı'na para ödeyecek. Çocuk ve gençlere yönelik mobilya üretimiyle kamuoyunda bilinen Çilek Mobilya'nın gıda bankacılığı yapmak üzere kurduğu Çilek Vakfı, kurucu gerçek kişilerin soyundan gelenlere öncelik vermek koşuluyla, maddi durumu iyi olmayan aile, birey, hasta, düşkün, yaşlı, yetim, öksüz çocuklar ile savaş veya tabii afetlerden zarar görenlerin hayatlarını sürdürmelerine katkıda bulunmak amacıyla, öncelikle gıda olmak üzere sağlık, barınma, giyinme ve yakacak yardımları yapacağını açıkladı. Diğer gıda bankacılığı yapan vakıflarda olduğu gibi, Çilek Vakfı'na yapılan bağışlarda yüzde 100 vergi muafiyetinden yararlanacak. Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ilanına göre Mustafa Çilek, Muharrem Çilek, Muzaffer Çilek ve Çilek Mobilya Sanayi ve Pazarlama Tic. A.Ş.'nin kurduğu Çilek Vakfı'nın ikametgahı Bursa İnegöl olacak. 300 bin TL nakitle kurulan Çilek Vakfı'nın kuruluş senedi ve yevmiye nosu şöyle: İnegöl 4'üncü Noterliğince düzenlenen 14 Ocak 2009 tarih ve 390 yevmiye numaralı vakıf senedi ile Üsküdar 4'üncü Noterliğince düzenlenen 20 Şubat 2009 tarih, 5829 yevmiye nolu değişiklik senedi.
Gıda bankacılığına AKP ayarı
Gıda Bankacılığı adı altında fakirlere yardım amacıyla gıda, temizlik malzemesi, giyecek ve yakacak maddesi bağışlayan şahıs ve şirketlerin daha az vergi ödemesinin yolu AKP Hükümeti tarafından 2004 yılında açılmıştı. Hükümet, Gelir Vergisi Kanunu'nda yaptığı düzenlemeyle "Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara, Maliye Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamını" beyanname veren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince, gider olarak indirilebilme imkanı getirmişti. 5035 ve 5281 sayılı yasalar ile getirilen bu düzenleme sonrasında yapılan bağışlar, KDV'den de müstesna tutulmuştu. Böylece vergi yerine zekat vermek isteyenler için gıda bankacılığı veren dernek ve vakıflar önemli bir mekanizma olmuştu.
Devlet eliyle haksız rekabet
Kamu Yararına Çalışan Dernek ve Vakıflar'a yapılacak bağışların yüzde 5'i kadar kazançtan düşme imkanı verilirken, gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara bağışların yüzde 100'ünün vergiden düşürülmesi, devlet eliyle sivil toplum kuruluşları arasında haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle büyük tepki toplamıştı. Hükümetin gıda bankacılığı yapmak üzere kurulan dernek ve vakıflara yapılacak bağışların iki boyutuyla değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Sermaye Piyasası Kurulu eski Başkanı Doğan Cansızlar, "Bu kararla hem sivil toplum kuruluşlarına yapılacak bağışlarda, bazı dernek ve vakıflar kayırılmış oluyor. Hem de devlete verilecek vergilerin, gıda bankacılığı yapan vakıf ve dernekler aracılığıyla belli gruplara ve kişilere dağıtılmasının yolu açılıyor. Vergi yerine zekat vermek cazip kılınıyor. Devletin vergi gelirini özel vakıf ve dernekler marifetiyle belli gruplar aracılığıyla dağıtılması doğru değil. Devletin vergi gelirleri sosyal amaçlı kullanılacaksa, devlet zaten kendi imkanlarıyla bunu bizzat yapabilir" dedi. Türkiye'de şu anda İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı verilerine göre 430 Kamu Yararına Çalışan Dernek bulunuyor. İçişleri Bakanlığı'nın 2008 yılı sonu verilerine göre ise 2004-2008 sonu itibariyle Gıda Bankacılığı yapmak üzere kuruluş izni verilen 20 civarında dernek bulunuyor.
Kamu Yararına Çalışan Dernek ile Gıda Bankacılığı yapmak üzere kurulan dernek ve vakıflara yapılacak bağışlar arasındaki haksız rekabet yaratan fark şöyle: Gelir vergisi mükellefi olan ve 200'er bin TL bağış yapmak isteyen Ahmet Bey ile Ayşe Hanım var. Ahmet Bey, gıda bankacılığı yapan bir vakfa, 200 bin TL, Ayşe Hanım ise Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsünde bulunan Mehmetçik Vakfı'na 200 bin TL'lik gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi bağışladı. Bu durumda, gıda bankacılığı yapan vakfa bağışta bulunan Ahmet Bey 200 bin TL'lik bağışın tamamını kazancından indirecek ve 1 TL dahi vergi ödemeyecek. Mehmetçik Vakfı'na bağışta bulunan Ayşe Hanım ise, yaptığı bağışın yüzde 5'ini yani 10 bin TL'sini kazancından düşebilecek, kalan 190 bin TL'nin de gelir vergisini ödeyecek. Bu örnek Kurumlar Vergisi mükellefleri için de aynen geçerli olacak.