Çıkar ilişkisi iddiası

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart , AKP iktidarları döneminde kamu yönetiminde yandaş, siyasi ve arkadaşlık ilişkileri yoluyla yaratılan çıkar ilişkilerinin egemen olduğu bakanlıkların başında Sağlık Bakanlığı'nın geldiğini savunarak  "Sağlık sektörü iş adamı-siyasetçi-bürokrat üçgeni içinde acımasızca bir talan alanı haline getirilmiştir."dedi.

Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 'Sağlık bakanlığı'ndaki çıkar ilişkileri' konusunda iddialarda bulundu. Kart, birçok olayda yolsuzluk ve çıkar ilişkileri konusunda somut bulgular ortaya konulmasına rağmen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'engelleyici ve koruyucu' tavrı ve Teftiş yapısının bağımlı hale getirilmiş olması nedeniyle yolsuzluklar ve çıkar ilişkileri konusunda sağlıklı bir denetim yapılamadığını söyledi. Kart "Temel misyonu halk sağlığını korumak olan Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı'na 2006 Ocak ayında Mustafa Ertek vekaleten atanmıştır. Mustafa Ertek Bakan Akdağ'ın Erzurum'dan hemşehrisi ve Tıp fakültesinden arkadaşıdır. Mustafa Ertek aynı zaman diliminde, Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik şefi kadrosuna da asaleten atanmıştır. 4 yıla yaklaşan bir süreden bu yana her iki görevi de sürdürmektedir. Mustafa Ertek için böylesine imtiyazlı bir statü yaratılmasını gerektiren ne gibi özel durumlar vardır? Yoksa bu ilişkilerle bağlantılı olarak ciddi yolsuzluk iddiaları mı sözkonusudur?"diye konuştu.


"Bakan Akdağ bu sakat yapıya neden seyirci kalıyor?"

Bakan Akdağ'ın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde Satınalma Komisyonunda başkan olarak görev yaparken, Mustafa Ertek'in üye sıfatıyla komisyonda yer aldığını belirten Kart, Ertek'in, Çorum'dan arkadaşı olan Celal Kayı'yı kendisi gibi geçici olarak görevlendirdiğini ve başkanlıktaki bütün satınalmaları ve fırmalarla yapılan birebir görüşmeleri bu kişiye yaptırdığını öne sürdü. Kart, "Celal Kayı'nın bu görevinden önceki satınalma işlemlerinde yolsuzluk ve usulsüzlerinden dolayı hakkında Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulunda birkaç adet klasör dosyanın olduğu bilinmekte ancak bu dosyaların akıbeti öğrenilememektedir. Bakan Akdağ bu sakat yapıya neden seyirci kalmakta, neden bu sürece iştirak etmekte ya da himaye etmektedir?"diye sordu. Başbakan'a yakınlığıyla bilinen Ethem Sancak-Sancak Grubu'nun ithal ettiği 'Wicromed" marka kanülün yeşil kartlı bir hastanın boğazında parçalanarak ölümüne yol açtığını hatırlatan Atilla Kart, Sancak Grubunda yönetim kurulu üyesi olan Mehmet Erdoğan'ın kimlik bilgileri hakkında Başbakan'a yönelttiği soru önergesini hatırlattı. Mehmet Erdoğan'ın kimlik bilgileri hakkında bilgi verilmediğini söyleyen Kart şöyle konuştu:

"Sosyal devletin en temel hizmetlerinden olan sağlık hizmeti, AKP iktidarı döneminde hem ticarileştirilmiş hem de kamu kaynaklarının yandaş ve siyasi ilişkiler içinde talan edilmesi için araç olarak kullanılmıştır. Sağlık sektörü çalışamaz, işlemez hale gelmiştir. Kamu kaynakları, günü kurtarmak ve talan anlayışıyla kurutulmaktadır. Sağlık sektörü iş adamı-siyasetçi-bürokrat üçgeni içinde acımasızca bir talan alanı haline getirilmiştir. Doktorlar, eczacılar ve diş hekimlerini işlevsiz hale getiren, vahşi kapitalizmin yandaş ve tarikat ilişkileri içinde uygulandığı bir sektör yaratılmıştır."


"Mehmet Erdoğan'ın başbakanlıkla yakınlığı nedir?"

Kart, basın toplantısında Sağlık Bakanı Akdağ'a şu soruları da yöneltti:

"Mustafa Ertek'in tüm ödemeler dahil aylık geliri nedir? Vekaleten görevlendirme geçici olmasına ve yargı içtihatlarına göre 3-4 ayla sınırla olması gerekmesine rağmen Ertek ve Celal Kayı neden 3-4 yıldan bu yana görevlerini geçici olarak sürdürmektedir? Celal Kaya, satınalma komisyonu çalışmalarını fiilen idare etmesine rağmen neden işlemleri imzalamamaktadır? Celal Kayı hakkındaki yolsuzluk iddialarının idari ve adli gereği neden yapılmamaktadır? Mehmet Erdoğan kimdir? Başbakan ile yakınlığı nedir?"