Çiçek'in hasta annesini ziyaret talebine ret
Balyoz Planı davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Dursun Çiçek'in, ağır hasta olan annesini ziyaret etme talebi, yasada böyle bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle reddedildi.
cumhuriyet.com.trOrgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 249'u tutuklu 365 sanıklı davanın 70. duruşması başladı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Bilgin Balanlı, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Çetin Doğan ve MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 168 sanık katıldı.
Tutuklu 81 sanık ile hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun'un katılmadığı duruşmada, 52 tutuksuz sanık hazır bulundu.
İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 63 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, tutuklu sanıklardan emekli Albay Dursun Çiçek'in 31 Ocak'ta mahkemeye dilekçe sunduğunu, hasta olan annesini ziyaret etmek için gerekli iznin verilmesini istediğini hatırlattı.
Başkan Diken, bu talebi değerlendirdiklerini ifade ederek, yasaya göre tutukluların ailesi ve birinci dereceden yakınlarının ölümü halinde izin verildiğini söyledi. Yasaya göre, rahatsızlık durumunda bir izin verilmediğini dile getiren Diken, bu gerekçeyle Çiçek'in talebinin reddedildiğini açıkladı.
Diken, bunun üzerine söz almak isteyen Çiçek'e ''Biz yasaları aşamayız. Cezaevinden çıkarmak bizim takdirimizde değil. TBMM'de bu yönde bir çalışma olduğunu basından duyduk. Böyle bir yasa çıkarsa, hastanın rahatsızlığına ilişkin verilen rapor üzerine de mahkeme talebi değerlendirir'' dedi.
Başkan Diken, yakınlarını kaybeden sanıkların cenazelerine katılabilmeleri için heyet olarak hafta sonu bile toplanıp izin verdiklerini belirterek, ''Sizin acınızı anlıyoruz. Anne çok değerli bir varlık. Yerine hiç bir şey koyamazsınız. Umarım kaybetmezsiniz. Şifa bulur. Acınızı, endişenizi anlıyoruz. Duyarsız olduğumuzu düşünmeyin ama bizim böyle bir yetkimiz yok'' diye konuştu.
Çiçek'in ''Sorun tutuklulukta'' sözleri üzerine Diken, ''O konuya girmiyoruz. Siz konuyu farklı yöne çekiyorsunuz. Yasalara göre hareket ediyoruz'' dedi.
Tuğamiral Şafak Yürekl'nin savunması
Duruşmada, aynı zamanda ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin'' dava ile ''Askeri casusluk'' davasında da sanık olarak yargılanan Tuğamiral Şafak Yürekli savunmasını yaptı.
İddianamede adı geçen ''Balyoz'', ''Suga'' gibi planların isimlerini ilk defa medyadan duyduğunu ve bu planlara yönelik kimseden emir almadığını belirten Yürekli, dava konusu 1. Ordu Komutanlığında 5-7 Mart 2003'te düzenlenen plan seminerine de katılmadığını söyledi.
İddianamede yer alan müzahir personel listelerinin hiç birinde, davada bulunan hiçbir dijital verinin imza blokunda, yazan veya son kaydeden olarak üst verilerinde, kullanıcı dosya yollarında isminin yer almadığına dikkati çeken Yürekli, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini dile getirdi.
Balyoz Planı kapsamında hazırlanan ilk iddianamede adının ''Öncelikli ve Özellikli Görevlendirme Listesi''nde yer aldığını ifade eden Yürekli, o zaman soruşturma savcısı tarafından ifadeye bile çağrılmadığını anlattı.
Yarbay rütbesindeyken dönemin Donanma Komutanı olan tutuklu sanık Özden Örnek tarafından 2002 yılında idari bir faaliyet nedeniyle Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesinde yargılandığını ifade eden Yürekli, 2005 yılında da beraat ettiğini söyledi.
Yürekli, ''2002 yılı Mart ayında beni mahkemeye veren Özden Örnek'in kendi hazırladığı iddia edilen 'Amiral' listesinde aynı yılın Ekim ayında, askeri mahkemede yargılama sürecim devam ederken, başarılı personel nitelendirmesi ile sözde ödül kapsamında dahil etmesi çok ciddi bir tezat değil midir?'' dedi.
Ege'de bulunan ada ve adacıklar ile ilgili ''Suga Harekat Planı'' çerçevesinde yapılacak eylem planlarını organize ve icra etmek üzere oluşturulan ''EGAYDAAK Çalışma Grubun''da görevlendirildiği, verilen görev doğrultusunda diğer grup üyeleri ile birlikte 3 Ocak 2003 tarihinde Marmaris Aksaz Deniz Üs Komutanlığında toplantıya katıldığı iddialarına değinen Yürekli, kendisinin böyle bir toplantıya katılmadığını, toplantının yapıldığı iddia edilen tarihte yurt dışında görevde olduğunu ifade etti.
''Güvenilir Denizkızı'' tatbikatı''
Yürekli, toplantının yapıldığı iddia edilen tarihte, kendisinin ''TCG Giresun'' fırkateyninin gemi komutanı olarak İsrail-Türkiye ve ABD'nin 30 Aralık 2002 ile 3 Ocak 2003 tarihleri arasında ortaklaşa icra ettiği ''Güvenilir Denizkızı'' tatbikatı kapsamında ev sahibi ülke olan İsrail'in Hayfa limanında olduğunu anlattı.
Aynı gün öğleden sonra da Hayfa'dan Türkiye'ye geri dönerek Doğu Akdeniz'de seyir halinde olduğunu belirten Yürekli, buna komutanlığını yaptığı fırkateynin 250 personelinin de şahit olduğunu söyledi.
Yürekli, tatbikatta İsrail'de bulunan gemide verilmiş olan resepsiyonda dönemin İsrail Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu ile birlikte çektirdikleri fotoğraf ile tatbikatla ilgili çekilen fotoğrafları mahkemeye sundu.
166 gündür tutuklu olduğunu belirten Yürekli, tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Korgeneral Ziya Güler de kendisinin hazırlamadığı sahte dijital veriler yüzünden yaklaşık 6 aydır tutuklu yargılandığını belirterek, kullandığı bilgisayarlarda iddia edilen dava konusu planların oluşturulmadığını ifade etti.
İddianamede kendisine isnat edilen İstihbarat Başkanlığı faaliyetlerini yeniden düzenlemesi için dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına'dan emir aldığı iddialarını kabul etmeyen Güler, ''Fırtına, Hava Kuvvetleri Komutanı olduğunda ben İstihbarat Başkanlığı görevine getirileli henüz 6 ay olmuştu. Fırtına, benim görev yerimi değiştirdi. Ankara dışına tayin oldum. Madem bana bu kadar önemli bir görev verecekti. Niçin göreve gelmesinin hemen ardından benim tayinimi çıkardı?'' diye konuştu.
Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
Çiçek de ''O zaman vicdani sorumluluk size ait'' diye konuştu.
Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.