'CHP'nin yüzde yüzü barış istiyor'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, 'CHP'nin yüzde yüzü barış istiyor' dedi.
cumhuriyet.com.trKılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
-Parlamentoya önemli bir yasa teklifi verildi. Sayıştay'I yeniden dizayn etmek istiyorlar. Geçen yasama döneminde bir Sayıştay yasası gelmişti. Bizim de desteğimizle yasa Resmi gazete'de yayınlanmıştı. O yasanın gereği yerine getirilmedi.
-İki yılı aşkın süredir Sayıştay Başkanı gelip komisyona bilgi vermedi. Buradan Cemil Çiçek'e sesleniyorum. Neden Sayıştay Başkanı plan bütçe komisyonuna gelip bilgi vermiyor. Bunu neden istemiyorsun? Muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsunuz?
-Parlamento ve demokrasi açısında çok ciddi bir zaafiyettir bu. Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verince kaçacaksınız. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum. Verinlen yasa teklifi genel kurulda neden görüşülmedi? Sayıştay'ın önemi konusunda çok şey söylenebilir.
-Abdullah Gül, Sayıştay'ı hiç bir zaman ayak bağı olarak görmemiliyiz diyor. Ancak mali konularda ve idari konularda hesap vermemek diktatörlükte mevcuttur. Söyleyen Abdullah Gül... Hesap vermekten korkan bir iktidar var. Bugün Sayın Başbakan Genel Kurulu'nda yarım saat nasıl yolsuzluk yapmadığını anlatmış. Gülüyorum bu duruma. Bu ne demektir. Yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum demektir.
-Şimdi ben size Meclis'e gelmeyen getirilmeyen maliye bakanlığının hesaplarının denetlendiği 2011 raporunda bir bölüm okuyacağım. 2010 yılında kamu kurumu tarafından yıllık 110 bin 135 tl'ye kiralanan benzinlik, kiralayan tarafından aynı yıl içinde yıllık 1 milyon 466 bine bir başkasına kiralanmıştır. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum.
-Yolsuzluk yapmadım diyorsun. Devletin raporundaki bu cümleyi oku da adam gibi konuş. Bunlar bir de ne diyorlar. Biz kul hakkı yemeyiz diyorlar, Kul hakkı yiye yiye karnınız şişti sizin. Kefenlerinin cebi olsa dolar koyacaklar. İnançlı bir insan bu rezaletlere son verir. Eğer koruyorsanız kusura bakmayın. Dürüst adam geçiniyorlar. Nereden çıktı senin dürüstlüğün.
-Oturduğun yere bak, etrafını çift duvarlarla örmüşsün. Biz ecdadımıza saygılıyız diyordu. Ecdadına o kadar saygılısın ki Sultanahmet Camii'ni bile parselledin sen. Caminin sülieti bozulmuş. Bunu traşlayın demiş. Sahibi de traşlamımış. O da küsmüş. Akla bakın mantığa bakın. Onun ruhsatını kim verdi ona soracaksın sen. Soruyor mu? Soramaz. Çünkü o binayı yapanlar AKP'ye büyük kıyaklar geçtiler.
-CHP olarak bizim bir anlayışımız var. Geçmişte bu ülkeye hizmet eden herkesi şükran ve minnetle anarız. Kimsenin arkasından kötü bir söz söylememeye özen gösteririz. Bu ne yapıyor? Müslüman ya. Ölen kişilerin arkasından en ağır sözleri kullanıyor. Hakaret ediyor. İnönü'ye, Ecevit'e hakaret ediyor. Şimdi Süleyman Demirel'e hakaret ediyor. Bu kadar ahlaksız bir söylemi Başbakan'ın ağzından dinlemek beni rencide ediyor.
-İnsanda biraz terbiye olur. Hesaplaşacaksan adam gibi gel karşıma hesaplaşalım. Ne yaptı İnönü, ne yaptı Ecevit. Sen kim yurtseverlik kim? Senin görevin ülkeyi pazarlamak zaten. Ne diyorlardı bu Başbakan için, Aman ha bunu kullanın dereye süpürmeyin. Kullanılan bir adamdan Başbakan olmaz.
-CHP Barışa karşı diyorlar. Yahu neden barışa karşı olalım. 12 eylül zindanlarında hesap veren, mağdur olan, çocukların adını Barış koyan, bir insan nasıl barışa karşı olsun? Koca koca köşe yazarları da efendim neymiş CHP'nin tabanının yüzde 53'ü barışa destek veriyormuş Yalan efendim. CHP'nin tabanının yüzde 100'ü de barış istiyor. Önce barış nasıl olur onu düşünmeliyiz.
-Demokrasi var mı bu ülkede? Barış olamaz ozaman. Yüzde 10 seçim barajının olduğu bir ülkede barış olur mu? Hele hele ülkeye yönetenlerin yalan söylediği bir ülkede barış olur mu? Hiç olmaz. Diyor ya hiç yalan söylemiyorum ben. İl Başkanlarıyla yaptığı konuşmayı mizah unsuru gibi okudum. Bir cümle olsa dili sürçtü diyeceğim ama baştan aşağı yalan.
-'Elde silahla gidemezler' diyordu değil mi? Çıkarsa ordu müdahale edecekmiş. Kahraman ya beyefendi. Hiç yalan söylemiyor hayatı. AKP'nin Kandil'deki sözcüsü Karayılan, "yok efendim biz elde silahlarla çekileceğiz" dedi. Kim doğru söylüyor? Yalancıdan Başbakan olmaz.
-'Elde silahla gidemezler' diyordu değil mi? Çıkarsa ordu müdahale edecekmiş. Kahraman ya beyefendi. Hiç yalan söylemiyor hayatı. AKP'nin Kandil'deki sözcüsü Karayılan, "yok efendim biz elde silahlarla çekileceğiz" dedi. Kim doğru söylüyor? Yalancıdan Başbakan olmaz.
-Recep Tayyip Erdoğan konuşsun diye sustuk. Sonunda konuşan çıktı. Karayılan tüm medyanın önünde süreci anlattı. Şimdi Erdoğan'a soruyorum. Sen konuşmadın senin adına konuştular. 3 aşamalı plan açıkladılar. Bu söylenenler doğru mu değil mi? Silahların gölgesinde parlamentoya yasa teklifi getiriyorsanız siz o silahlara teslim olan Başbakansınız bunu unutma Recep Tayyip Erdoğan. Bilinen bir gerçek var. AKP-PKK işbirliği var.