CHP'nin itirazı reddedildi

CHP'nin Çevre Bakanlığı ile Orman Bakanlığı'nın birleştirilmesi kapsamında çıkarılan 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un kısmen iptali istemiyle açtığı davayı reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

cumhuriyet.com.tr

CHP, 1 Mayıs 2003 tarihinde kabul edilen 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un, bakanlığın ''çevre düzeni planı hazırlama'' yetkisine ilişkin 2'nci maddesinin (h) bendi ile bakanlıkların birleşmesi sonucunda bazı memur kadrolarının özlük haklarına ilişkin hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı.

CHP, yasanın 2'nci maddesinin (h) bendiyle Çevre ve Orman Bakanlığı'na verilen ''çevre düzeni planı hazırlama'' yetkisinin, İmar Kanunu ve kanun hükmünde kararnameyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın yetkisinde olduğunu, yetkinin her iki bakanlıkta olmasının hukuki belirsizlik ve çelişkilere yol açacağı itirazında bulunmuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, yasa koyucunun, iki bakanlık arasında yetki çatışmasına neden olan ''çevre düzeni planı'' hazırlanması, onaylanması ve uygulanması yetki ve görevini Çevre ve Orman Bakanlığı'na verdiği belirtildi. Kararda, iki bakanlık arasındaki çatışmayı sona erdirmeye yönelik düzenlemenin kamu yararına olduğu ve Anayasa'ya aykırılık teşkil etmediği kaydedildi.
 

Yeni kadrolar ve özlük hakları

Yasanın 42'nci maddesiyle değiştirilen Devlet Memurları Kanunu'nun ''1 sayılı Ek Gösterge Cetveli''nin teknik hizmetler sınıfında gösterilen bazı meslek gruplarının hak kaybına uğradığı ve düzenlemenin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiası da Anayasa Mahkemesi tarafından yerinde görülmedi.

Kararda, ''Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayanarak değişik kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve değişik uygulamaları gerekli kılabilir. Durumlardaki değişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı nedenlere dayanılarak yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi, Anayasa'nın eşitlik ilkesinin çiğnendiğini göstermez'' denildi.

Mühendis ya da mimar unvanlı, teknik hizmetler sınıfına mensup devlet memurlarıyla yüksek öğrenim görmekle birlikte farklı unvanlarda olan teknik hizmetler sınıfına mensup devlet memurlarının aynı hukuksal konumda olmadığı anlatılan kararda, bu unvanlar arasında ek gösterge farklılıklarının bulunmasının eşitsizliğe yol açtığının ileri sürülemeyeceği ifade edildi.

Yüksek Mahkeme, Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığı'nda dava konusu düzenlemede yer alan kadrolarda görev yaparken iki bakanlığın birleşmesi sonucunda kadroları kaldırılan personelin önceki kadro unvanlarına bağlı haklarının, halen bulundukları statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş bir hak niteliğinde olmadığına karar vererek, kazanılmış bir hak ihlalinin söz konusu olmadığına hükmetti.