CHP'li Tanrıkulu'ndan Bakan Bozdağ'a: Açıklamazsan yalancısın
CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın terör örgütü üyeliğinden tutuklu bulunanları cezaevinde ziyaret ettiği yönündeki açıklamalarına tepki gösterip, "Hodri meydan. Son 5 yıl içerisinde cezaevlerinde kimleri ziyaret etmişim, çıkarıp açıklamazsan müfterisin, yalancısın, utanmazsın" dedi.
DHA'BU TEHCİR, SÜRGÜN VE KIYIM POLİTİKASIDIR'
Tanrıkulu, Diyarbakır'ın Sur İlçesi ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıkladığı Sur Eylem Planı'na da tepki gösterdi. Çocukluğunun Sur'da geçtiğini anlatan Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Ama şimdi Sur denen bir ilçe yok. 5 bin yıllık tarihimizi katlettiler, yıkıp yaktılar. İnsanlarımızı kendi habitatlarından uzaklaştırdılar. 22 bin yurttaşımız Sur'dan göç etmek zorunda kaldı, 5 bin hane yok. Dün, önceki gün açıklama yapıldı ve şunu teklif ettiler yurttaşlarımıza; 'Ya evinizin bedelini alacaksınız yıkım bedelini ve bunun taktirini biz yapacağız, ya Diyarbakır'da yapılan TOKİ evlerinden birine gireceksiniz, işte 3 bin kişilik konut yapılacak. Ya da Mardin, İstanbul ve Ankara'daki toplu konutlardan size ev vereceğiz. Sizi uzun vadeli borçlandıracağız.' Bu tehcir, sürgün ve kıyım politikasıdır. Acilen yerel dinamiklerle, meslek örgütleriyle, Sur esnafıyla, yerel yönetimlerle irtibatlı ve ordaki sosyolojik dokuyu bozmadan bir proje geliştirmek zorundasınız. Bunun başka yolu yok. Aynı sonuçları Yüksekova, Cizre, Silvan ve Nusaybin'de yıkılan, yakılan bütün kentler için geçerlidir."
CEZAEVİ ZİYARETLERİ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bazı CHP'li milletvekillerinin tutuklu ve hükümlü örgüt üyelerini ziyaret ettiği yönündeki açıklamasına da değinen Tanrıkulu, "2011'de CHP olarak Cezaevleri İzleme Komisyonu kurduk. Yüzlerce cezaevi ziyaret edildi. Kadın, çocuk, genç yaşlı ayırt etmeksizin herkesi ziyaret ettik. Tecavüz ve işkence iddiaları üzerine arkadaşlarımız, cezaevlerini araştırmak üzere gittik. Benle de ilgili iddia var. Görüştüğüm 6 tutuklu var hepsi de tahliye edilmiş durumda. Can Dündar, Erdem Gül ve 4 akademisyen. Son bir yıl içerisinde ziyaret ettiğim kişiler bu, kaldı ki ziyaret edebilirim yani, temel insani koşullara uymak lazım, bunun da hukuku var ve ona uymak zorundasınız. Daha önce Diyarbakır'da, tutuklanmadan 3 yıl öncesinde Hatip Dicle, Belediye Başkanı Fırat Anlı'yı da ziyaret etmişim. İstanbul'da ziyaret ettiğim basın mensupları da var" diye konuştu.
Tanrıkulu, "Adalet Bakanı'nı bir yanıt vermeye davet ediyorum. 25 yıl boyunca avukatlık ve baro başkanlığı yaptım. Neyin ne olacağını çok iyi biliyorum. Eğer yalancı değilsen, eğer iftira atmıyorsan, hodri meydan. 5 yıl içerisinde; milletvekili olduğum dönem içerisinde kimleri ziyaret etmişim cezaevlerinde? Çıkarıp açıklamazsan müfterisin, açık açık söylüyorum yalancısın, utanmazsın. Bu kadar bizlerin üzerinden siyaset yapmak doğru değil" dedi.
'GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ZIRHA İHTİYACI YOK'
Geçtiğimiz hafta içerisinde TBMM'de görüşülen ve güvenlik görevlilerine dokunulmazlığı getirecek yasayı da eleştiren Tanrıkulu, "Meclis'te geçen hafta görüşülen güçlerine, Mili Savunma Bakanlığı mensuplarına zırh getirilen yasa da hukuk devleti ilkelerine bağdaşmaz. Onlara dokunulmazlık getirilen yasanın 90'lı yıllarda nelere mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Hukuk içerisinde davranan hiçbir güvenlik personelinin dokunulmazlığa, zırha ihtiyacı yok. Yaşam hakkını, insan haklarını ihlal etmezseniz zırha ihtiyacınız olmaz" diye konuştu.
'PARLAMENTO'NUN ÇALIŞMALARINA NİYE KARIŞIYORSUN?'
AKP milletvekillerine dün akşam verdiği iftar yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM iç tüzüğünün değiştirilmesi konusunda AKP'li vekillere çağrıda bulunmasına tepki gösteren CHP'li Tanrıkulu, "Yürütme organına zaman zaman başkanlık edebilir. Meclisin açılışına gelir konuşur. Ama onun dışında, yasaları ya onaylar ya geri çevirir ya da Anayasa Mahkemesi'ne götürür. Tarafsız ve bağımsız bir Cumhurbaşkanı olman gerekir. Parlamentonun çalışmalarına niye karışıyorsun?" diye konuştu.