CHP'li Tanal, Erkan Tan'ı şikayet etti, savcılık takipsizlik verdi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, A Haber’de Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin cenazesini “Terörist cenazesi” diye sunan Erkan Tan hakkında takipsizlik kararı verdi. CHP’li Mahmut Tanal’a tebliğ edilen kararın gerekçesinde, “basının geniş bir ifade özgürlüğüne sahip olduğu, eleştirel görüşlerin şiddeti övmediği sürece sert, agresif ve düşmane bir üslupla kaleme alınabileceği” belirtildi.
cumhuriyet.com.trCHP'li Tanal, A Haber’de sunduğu “Sabah Ajansı” programında Tahir Elçi’nin cenazesini, “PKK’lı teröristin cenazesi” gibi sunarak, kendisini de “PKK’lı teröristin cenazesine katıldığı” iddiasıyla hedef gösteren Erkan Tan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
Tanal, şikayet dilekçesinde, program sunucusu Erkan Tan’ın, Elçi’nin cenaze törenine ait fotoğraf karesini, “…sonra ikinci fotoğraf, yine bir PKK’lı teröristin cenazesinden. Burada da CHP’li vekiller… Mahmut Tanal var…” şeklinde sunduğunu hatırlatmıştı.
SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI
CHP’li Tanal’ın şikayetini değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, A Haber sunucusu Erkan Tan hakkında takipsizlik kararı verdi.
Tanal’a tebliğ edilen kararın gerekçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama üzerine A Haber’de yapılan haber içeriğinde, Tanal’ın da yer aldığı ikinci fotoğrafa ilişkin olarak ‘PKK'lı teröristin cenazesinde Tanal’ın da bulunduğunun’ belirtildiği, bunun dışında Tanal’ın adının zikredilmediği ve Tanal’a yönelik herhangi bir suç isnadında bulunulmadığı savunuldu.
Basının kamuyu ilgilendiren konularda geniş bir ifade özgürlüğüne sahip olduğunun belirtildiği Başsavcılık kararının gerekçesinde, “eleştirel görüşlerin silahlı direnişe teşvik etmediği ve şiddeti övmediği sürece sert, agresif ve düşmane bir üslupla kaleme alınabileceği” dile getirildi.
Gerekçede, “İfade özgürlüğünün yalnızca lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi veya düşünceler için değil, aynı zamanda devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğu” belirtildi.
İFADEYE GEREK YOK
Tanal tarafından sunulan manevi tazminata ilişkin mahkeme kararının da atılı suçun oluşumu ve Ceza Hukuku yönünden emsal ve bağlayıcı yönünün bulunmadığının ileri sürüldüğü gerekçede, AİHM kararı hatırlatılırken, “gazetecinin yapmış olduğu haber ve yazmış olduğu yazının açıkça basın özgürlüğü kapsamında kalıp suç unsuru içermemesi halinde, ifadeye çağırılmasının bile basını ve basın mensuplarını baskı altına alacağı, bu nedenle suç unsuru içermeyen habere dayalı olarak şüphelinin ifadesine başvurulmasına gerek görülmediği” dile getirildi.
ŞİKAYET HAKKI ELÇİ’NİN AİLESİNİNDİR
Tanal’ın şikayet dilekçesinin içeriğinde yer verdiği “haber ile Tahir Elçi'nin cenaze töreninin terörist cenazesi gibi gösterilmeye çalışıldığına” ilişkin beyanına yönelik olarak ise Başsavcılık kararının gerekçesinde, “eylemin TCK'nın 130. maddesinde düzenlenen kişinin hatırasına hakaret suçuna vücut verebileceği, ancak bu suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının TCK m. 131/1-2.maddesi gereğince şikayete bağlı olduğu ve şikayet hakkının ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından kullanılabileceği, müştekinin (Tanal) şikayet hakkının olmaması ve şikayet hakkına sahip olanlar tarafından yapılmış usulüne uygun şikayetin bulunmaması nedeniyle TCK m. 73/1 uyarınca soruşturma ve kovuşturma imkanının olmadığı” aktarıldı.
TANAL KARARA İTİRAZ ETTİ
Tanal, verilen kararın ardından itiraz etti. Tanal itiraz dilekçesinde, A Haber’deki programda gerçeğe aykırı ifadeler kullanıldığını belirterek, söz konusu yayınla, izleyicilerde algı yaratmak suretiyle onurunu, şerefini ve saygınlığını rencide etmenin amaçlandığının açık olduğunu kaydeden Tanal, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ifade etti.
İtiraz dilekçesinde, şahsını terör örgütüyle ilişkilendirmeye yönelik özel bir çabanın sarfedildiğini belirten Tanal, onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek ‘olgu isnadının’ olmasının hakaret suçunun oluşabilmesi için yeterli olduğunu vurguladı.