CHP’li Şahin: Ulusal aşı bağımsızlığımızı kaybettik
CHP Balıkesir Milletvekilli Op. Dr. Fikret Şahin, Sağlık Bakanlığı’nın aşı politikalarını eleştirerek “Ulusal aşı bağımsızlığımızı kaybettik; Covid-19 aşısını ne üretebildik ne de satın alabildik” dedi.
cumhuriyet.com.trSonbahar aylarında grip aşısında yaşanan belirsizliğin şu anda Covid-19 aşısı için aynı şekilde yaşandığını söyleyen CHP’li Şahin, Sağlık Bakanlığı’nın aşı konusunda şeffaflıktan uzak bir yönetim sergilediğini söyledi. Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 1 Aralık’ta yaptığı açıklamada; 11 Aralık’ta Türkiye’de aşılama programının başlatılacağı ve Türkiye’nin aşılama çalışmalarına erken dönemde başlayan ilk ülkelerden biri olacağının belirtildiğini anımsattı.
BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Şahin “Sağlık Bakanı ilk aşamada sağlık personellerinden başlayarak dört aşamalı aşı takvimi oluşturulacağını dünya ve ülke kamuoyuna açıklamış ve bu bağlamda 50 milyon doz aşı sipariş edildiğini söylemişti. Üzerinden neredeyse iki hafta geçmesine rağmen, aşı konusunda büyük bir belirsizlik yaşanmaya devam ediyoruz. Ülkemizde binlerce ailenin pandemi sürecinde canı yanmışken, vatandaşlarımız bu aşıyı umutla beklerken, Sağlık Bakanı’nın şeffaflıktan uzak, sadece algıyı yönetmeye yönelik yaklaşımını kabul etmek mümkün değil. Rusya, İngiltere, İsrail, Suudi Arabistan, ABD ve Kanada gibi ülkeler toplumsal aşılama kampanyalarına başlarken Türkiye her açıdan aşı yarışında resmen geride kaldı” ifadelerini kullandı.
YERLİ AŞI ÜRETİMİ YERLE BİR EDİLDİ
Covid-19 aşısında yaşanan belirsizliğin en önemli sebebinin Türkiye’nin yerli aşı üretebilecek tesislerinin kapatılması olduğunu altını çizen Şahin, şunları söyledi:
“1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsüyle birlikte kendi aşımızı üretmeye başlamıştık. Ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda 17 tür aşı bu tesiste üretiliyordu. Hatta 1940’lı ve 50’li yıllarda yurt dışına bu aşıları ihraç eder hale gelmiştik. 2011 yılında ise AKP, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle bu enstitüyü kapatarak, ülkemizdeki yerli aşı üretimi resmen sonlandırıldı. Yerli ve milli olduğunu iddia eden bir iktidar, yerli aşı üretimi tesisinin faaliyetlerine son vermiş, ülkemizi aşı konusunda dışa bağımlı hale getirmiştir. Bu AKP iktidarının büyük bir çelişkisidir. Bu enstitünün kapatılma gerekçesi tesisin teknolojik olarak geri kaldığı ve modernize edilmesi için 40 milyon dolar harcanması gerektiğiydi. Şu anda Türkiye tüm aşılarını ithal ediliyor ve yılda bunun için en az 200 milyon dolar para harcıyoruz. 40 milyon dolara elimizdeki aşı tesisini yenilemek varken, aşı için her yıl 200 milyon dolar ödüyoruz. Hatta şu an Covid-19 aşıları için 200 milyon dolar vereceğiz deseniz bile aşıyı alamıyorsunuz. Görüldüğü üzere AKP iktidarı başlangıcından bu yana yerli aşı üretiminin stratejik önemini kavrayamadı, tarihsel ve bilimsel birikimi olan tüm aşı üretim tesislerini birer birer kapattı. Birçok bilim insanının ortak kanısı, Covid-19 pandemisinin yaşayacağımız son pandemi olmayacağıdır. Dünya’daki sosyoekonomik dengesizliklerin giderek derinleşmesi nedeniyle bu gibi pandemilerin yakın bir gelecekte tekrar yaşanma olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle yerli aşı üretimi sadece bugün için değil gelecek içinde çok değerli ve önemlidir. Gelecekte aşı sorununun giderek artacağı ve getireceği devasa halk sağlığı sorunları göz önünde bulundurulduğunda; zaman kaybedilmeden gereken yatırımlar yapılarak yerli aşı üretimine bir an önce başlanılması ülkemiz için hayati öneme sahiptir. Türkiye şu anda kendi aşısını üreten ülkelerin himmetine muhtaç hale gelmiştir. Gelecek denilen aşılar dahi henüz gelemedi. AKP’nin ülkemizi aşı konusunda getirdiği nokta özetle; ulusal aşı bağımsızlığımızı kaybettiğimizdir.”