CHP'li Özel: Binali Yıldırım Yahudi lobisinden destek isteyecek

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TEOG’un kaldırılmasının ardından getirilen yeni liselere geçiş sistemiyle ilgili Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “nitelikli okullar için sınav yapılacak” açıklamasını “normal bir ülkede hükümet götürecek itiraf” olarak nitelendiren Özel şunları söyledi:

“Bakan, ‘Yüzde 10 nitelikli okul sınav yapacak, niteliksiz okullara sınavsız girilecek’ diyor. 600 okul bakan ağzıyla ‘nitelikli okullar’ olarak sınıflandırılmıştır. Geri kalan 8 bin 400 okul, Sayın Bakan açısından niteliksiz okullardır. Burada bir nitelik tartışması yapılacaksa Adalet ve Kalkınma Partisi’nin milli eğitim politikaları, milli eğitim bakanları, bakanın kendisi ve bu eğitim sistemine saldıran Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı için yapılmalıdır.”

"VELİLER GÖÇÜ’ BAŞLAYACAK"

"En iyi okul eve en yakın okuldur” dayatmasının öğrencileri imam hatip liselerine yönlendirmek dışında anlamı bulunmadığını anlatan Özel, bu okulların sayısının artmasına karşın öğrenci talebinin düştüğüne dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Son bir yılda imam hatip lisesi sayısı yüzde 22 arttı, bu okullara giden öğrenci sayısı yüzde 7 düştü. İmam hatiplerle ilgili ne kadar çaba harcanırsa harcansın vatandaş çocuğunun eğitim alması için doğru yerin imam hatip olmadığını, oranın gerekli ama bir meslek okulu olduğunu görüyor. Şimdi fiziki coğrafi bariyerler konuluyor. Nerede oturuyorsan, evine yakın 5 okuldan birine mahkumsun. Ama yönelim imam hatip dışı okullar. O okullar dolunca imam hatip kalacak. Bu proje zorla çocukları imam hatibe doldurma projesinden başka bir şey değil. Dezavantajlı olan yoksul halk çocukları kalıcı bariyerlerle mahkum ediliyor. Bunun gelecekte yeni göç dalgaları, şehir içi göç dalgaları yaratacağı söyleniyor. Daha iyi okullara doğru Kavimler Göçü başlayacak, veliler göçü başlayacak. Yoksul mahallelerdeki aileler nitelikli görülen okulların bulunduğu yerlere taşınacak.

"KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"

Yerel seçimlere ilişkin de Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:“İstanbul’u kaybedince Türkiye’yi kaybedecekler ve İstanbul’u kaybedecekler, korkunun ecele faydası yok. İstanbul’u kaybedecek adayı Recep Tayyip Erdoğan belirleyecek. O adayın Binali Yıldırım olmasını öneriyorlar. Değil Başbakan, Cumhurbaşkanı sarayından inip gelip aday olsa İstanbul’un kaybına engel olamaz.

"MALTA’DA ŞİRKET KURDURUYOR"

Yerli malı yurdun malı diyen Binali Yıldırım, yerli ve milli lafını ağzından düşürmeyen Binali Yıldırım, Rabia’yı zor da olsa ezberleyip meydan meydan tekrar eden Binali Yıldırım ne yapıyor, ABD’nin yerli ve milli parasıyla vergisiz ticaret yapmak için Malta’da şirket kurduruyor, çocukları şirket kuruyor. Size yerli ve milli para kullanın diyorlar ya kendileri Amerika’nın milli parasını, yerli parasını kullanıyorlar. Amerikan parasıyla ticaret yaparken vergi ödememek için de offshore hesapları kullanıyorlar. Binali Bey ne diyor, en iyi şirket eve en uzak şirket. Amerika’ya gidiyor Binali Bey, görünürde vize krizini çözecek aslında Varlık Fonunu pazarlayacak ve Yahudi lobisinden destek isteyecek.

”MAHİR ÜNAL’A: “EN ÇOK YARASI OLAN KİM”

AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın açıklamalarına yanıt veren Özel, “Mahir Ünal çıkıyor Genel Başkanımıza hakaret ediyor. Sebep basit. Basit bir gündem değiştirme oyunu. Hani meşhur bir yarışma vardı, ‘Aileler Yarışıyor’. ‘AKP’nin içinde hem FETÖ ile hem PKK ile ilgili hakkında şüphe ve söylentiler olan hem Dolmabahçe masasına oturmuş hem eğitimi Amerika’da aldığı dönemle ilgili şüpheler olan, en çok yarası olan kimdir?’ Daaat basıyor ailenin biri, ‘cevap veriyoruz’, en popüler yanıt açılıyor; Mahir Ünal. Ondan en çok o bağırıyor” dedi.

İTTİFAK SORUSUNA YANIT VERDİ

Bir basın mensubunun, “İttifaklardan da söz ediliyor, CHP’nin HDP ile ya da CHP’nin İyi Parti ile ittifakından söz ediliyor, ne diyeceksiniz?” sorusuna ise Özel, şu yanıtı verdi:

“Biz ana muhalefet partisi olarak ‘hayır’ın güçlü bileşeni taşıyıcı kolonu olarak seçimlerde, önümüzdeki seçimlerde kendi adaylarımızla çok başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Ama mesele Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtarılması noktasına geldiğinde cumhurbaşkanlığı seçimi derseniz, cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP üzerine düşen sorumluluğu veya üzerine düşen fedakarlığı yapma konusunda, bir tek adam rejimine karşı yeniden cumhuriyet, yeniden demokrasi, yeniden parlamenter sistem diyenlerle birlikle bu mücadeleyi verme konusunda referandumdaki çizgisindedir. Ama Türkiye’nin en örgütlü, en köklü, dünyanın en eski üçüncü siyasi geleneklerinden bir tanesi belediye seçimlerini kazanmak için açık örtülü ittifakların peşinde koşmak durumunda değildir ama seçmen sandıkta zaten gerekli ittifakı yapmaktadır. İstanbul özelinde de, Ankara özelinde de CHP’nin temel pozisyonu budur. Tabii bu konu gelecek dönemde partinin yetkili kurullarının alacağı kararları ve kullanacağı yetkileri asla bağlamaz, bu konudaki açıklama da kişisel görüşüm” yanıtını verdi.