CHP'li Hamzaçebi: Karar, derhal uyrgulanmalıdır
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi'nin uzun tutukluluk süresiyle ilgili kararının derhal uygulanması gerektiğini belirterek, "Yoksa Anayasaya aykırılığı tespit edilmiş olan bir kanunun maddesinin, bir yıl daha uygulamada kalması ve mahkemelerin Anayasaya aykırılığı tespit edilmiş olan kuralı bir yıl daha uygulaması gibi garip bir durum düşünülemez" dedi.
cumhuriyet.com.trAkif Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, tutukluluk süresinin 10 yıla kadar uzayabilmesinin bir hukuk devletinde olmaması gereken durum olduğunu, bunun açıkça insan haklarına, Anayasada güvence altına alınan temel özgürlüklere aykırı bir durum olduğunu savundu. CHP'nin bu tespiti yaparak, 10 yıla kadar uzayan tutukluluk süresini Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak iptal davası açtığını hatırlatan Hamzaçebi, yüksek mahkemenin verdiği kararla 10 yıla ilişkin hükmü iptal ettiğini, kararın bir yıl sonra yürürlüğe girmesini öngördüğünü anlattı.
Tartışmanın Anayasa Mahkemesi kararının ne zaman uygulanacağına dönük olduğuna işaret eden Hamzaçebi, şöyle konuştu:
"İptal kararlarının geleceğe yönelik olarak ertelenip, bir yıl sonra yürürlüğe girmesi yönündeki uygulama, yasama organına konuyla ilgili gerekli yasal düzenlemeyi yapmak üzere süre vermek amaçlı olup, herhangi bir hukuki boşluğun doğmasını önlemeye yöneliktir. Yoksa Anayasaya aykırılığı tespit edilmiş olan bir kanunun maddesinin, bir hukuk kuralının bir yıl daha uygulamada kalması ve mahkemelerin Anayasaya aykırılığı tespit edilmiş olan kuralı bir yıl daha uygulaması gibi garip durum düşünülemez. Dolayasıyla Anayasa Mahkemesi kararının yargı tarafından Anayasa gereği uygulanması gerekir. Bugüne kadar ortaya konulan içtihatlar, yargı kararları, bir yıllık sürenin sadece yasama organına yönelik olduğu yönündedir. Onun dışındaki bütün kurumların kararın gereği yerine getirmesi gerekir. Süre, CMK'da tarif edildiği şekilde sadece 5 yıldır. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren konularda CMK tutukluluk süresini 2 yıl olarak öngörmüştur,' bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir' şeklindeki kanun hükmü, yargı tarafından farklı veya yanlış yorumlanarak 3 yıl uzatma şeklinde yorumlanmış ve 2 yıllık tutukluluk süresi 5 yıla uzamıştır.
Şu anda içtihatları gözönüne aldığmızda, 5 yılın üzerinde tutuklu herhangi bir kimsenin cezaevinde kalmaması gerekir. Bu kural; tutukluluk süresine ilişkin yapılan düzenlemeler, AYM'nin verdiği kararı, ceza yargılama hukuk kuralıdır. Ceza yargılama hukukuna göre kurallar derhal uygulanır. Herhangi bir şekilde bunun geciktirilmesi, ileriye bırakılması sözkonusu değildir. Tutukluluk süresi, doğrudan doğruya ceza yargılama hukukunu ilgilendiren durumdur. Ceza yargılama hukuku kuralları da kesinlikle lehe ve aleyhe olup olmadığına bakılmaksızın derhal uygulanır. Yine tutukluluk süresine ilişkin kurallar, ceza infaz hukukunun bir parçasıdır. İnfaz hukukunda lehe olan kurallar derhal uygulanır, herhangi şekilde bunun geciktirilmesi mümkün değildir. Hukukumuz, içtihatlarımız, Anayasamız bu yöndedir. Yapılması gereken bu kuralı derhal uygulamaya koymaktır."
Hamzaçebi, ''Anayasa Mahkemesi, 10 yıl gibi insan haklarına, evrensel hukuk kurallarına aykırı olan tutukluluk süresinin iptali yönünde karar vermiştir. Böylesi bir uzun tutukluluk süresini sistemde muhafaza etmek mümkün değildir. O halde yapılması gereken hemen bu süreyi ulusalararası normlara indirmektir. CHP olarak tutukluluk süresinin en fazla 4 yıl olmasını içeren yasa teklifimiz TBMM'de bekliyor. Hemen bunu yasalaştırabiliriz. Hükümet ve TBMM'deki siyasi parti gruplarına bu konuda çağrıda bulunuyorum" dedi.
"Tarafsızlığını kararlarıyla ortaya koyacaktır"
Anayasa Mahkemesi'nin kararı oybirliğiyle vermesini nasıl değerlendirdiği sorusuna Hamzaçebi, ''Demek ki Anayasa Mahkemesi böylesi bir düzenlemenin hukuka çok aykırı olduğunu tespit etmiştir. Ne olursa olsun sonuçta ortada bir Anayasa Mahkemesi vardır; üyelerin siyasi kaygılarla hareket ederek karar vereceği şekinde değerlendirme yaparak, Anayasa Mahkemesi'ni böylesi bir düşüncenin içine hapsetmeyi doğru bulmam. Anayasa Mahkemesi tarafsızlığını kararlarıyla ortaya koyacaktır. Bu anlamda çok doğru bir karar vermiştir. Bu kararda belki eleştirilmesi gereken tek konu, iptal kararının yürürlüğe girmesi için bir yılık süre öngörmüştür. Bir yıllık süre, bir hukuki boşluğun doğmamasına yöneliktir. Ancak iptal kararının hemen yürürlüğe gimesi halinde herhangi bir hukuki boşluk doğmayacaktır ama bu süre sadece yasama organına yöneliktir" karşılığını verdi.
Hamzaçebi, tutuklululuk süresinin en fazla 4 yıl olarak uygulanabilmesine yönelik yasa tekliflerinin tutuklu milletvekilleri de dahil olmak üzere bütün tutukluları kapsama aldığına işaret ederek, "Tekilfimizin yasalaşması, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması sonucunu kendiliğinden doğuracaktır ancak tutuklu milletvekillerini, sadece bizim tutukluluk yönündeki bu teklifimizi değerlendirmek çok eksik olur. Biz milletvekillerinin millet iradesine uygun olarak derhal Parlamento'da olması gerektiği görüşündeyiz. Ona yönelik kanun tekliflerimiz ayrıca vardır. Onu yasalaştırırsak, Meclis tatile girmeden hemen çıkıp gelip yeminlerini ederler ve görevlerine başlarlar" dedi.
"Yakut karaldan çok kralcı davranmıştır"
Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nda önceki gece CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e verilen disiplin cezasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut'un Genç'e uyguladığı disiplis cezasının gerekçesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e hakaret ettiği ididası olduğunu anlatan Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Ben o birleşimde bulundum; Genç'in cümlelerinde herhangi bir şekilde hakarete yönelik ifade bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanlığı makamını korumak, o makamın saygınlığını korumak, tüm siyasi partilerin ve tüm milletvekillerinin görevidir. O makama yönelik hakaret ifadesi CHP tarafından desteklenemez, kabul edilemez, biz bunu şiddetle reddederiz. Ancak Genç'in Sayın Cumhurbaşkanı'nın cümlelerine yönelik olarak yaptığı eleştirel ifadesini, Başkanvekilinin kendi yöresel siyasi seçim kaygıları veya parti içindeki bir takım dengeleri gözeterek disiplin cezasına götüren süreci başlatması, Parlamento'nun saygınlığına gölge düşürmüştür. Yasama sorumsuzluğu, milletvekillerinin düşünce ve ifadelerini serbestçe yapmasına imkan veren Anayasal düzenlemedir. Her türlü eleştiriyi milletvekilleri yapılabilirler, kesinlikle hakarete veya karşı tarafı rencide edecek cümleleri kullanmamak şartıyla... Ancak Sayın Sadık Yakut kraldan çok kralcı davranmıştır. Yakut'un tutumunu kınıyoruz. Yakut'un TBMM Başkanlık Divanı'nın tarafsızlığına gölge düşüren uygulaması konusunda gereğinin yapılması için dün CHP Grubu olarak Sayın Cemil Çiçek'e yazıyla talepte bulunduk. Sayın Çiçek'i de bu konuda hassasiyete ve gereğini yapmaya davet ediyoruz."