CHP'li Çam'dan AKP ve Cumhurbaşkanlığı logosunun bir arada olduğu afişe tepki
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, AKP İzmir İl Başkanlığı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın kente gelişini duyuran afişleri eleştirdi. Çam, "AKP logosu ile Cumhurbaşkanlığı logosunun bir arada olduğu bir afiş nasıl olur?" dedi.
DHA
İzmir'de AKP İl Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın kente gelişini duyuran afişlerini eleştiren CHP'li Musa Çam, "Afişte Erdoğan'ın fotoğrafı daha büyük, Yıldırım'ınki ise daha küçük. Buradan bile başbakanın profilinin boyutu anlaşılıyor. Erdoğan, Binali'nin elinden tutup şehir şehir gezdiriyor. Sıra İzmir'de ve AKP il başkanlığı bu rezalete çanak tutuyor, logosunu kullanarak afişler bastırıyor. Burada Cumhurbaşkanının AKP üyeliği devam ediyor mu etmiyor mu? AKP logosu ile Cumhurbaşkanlığı logosunun bir arada olduğu bir afiş nasıl olur" diye konuştu.
Bütün hukuku, rejimi hiçe sayarak partili cumhurbaşkanlığı özentisiyle bu işlerin yapıldığını, bunun toplumu kutuplaştırmaktan, bölmekten öte bir işe yaramayacağını savunan Çam, "Başkanlık sistemi hele de 'partili cumhurbaşkanı' denilen sistemde devlet başkanı siyasi çatışmaların doğrudan tarafı ve aktörüdür. Yaşanmış örneklerinden biliyoruz ki Türkiye gibi çatışmacı siyasi kültürlerde, başkanlık sistemi devlet başkanını sert kavgalara yöneltir. Anayasanın her gün Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından açıkça ihlal edildiği, fiili başkanlık rejimi adı altında, güçler ayrılığı ve parlamenter rejime karşı kesintisiz darbe politikasının uygulandığı bir ortam var. Kendi çıkarları için toplumu yeni bir kaosa sürükleyen bu gidişin en büyük vebali de Saray zorbasının planlarına çanak tuttuğu için Binali Yıldırım'ın olacaktır" dedi.
'ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN, KOKUŞMUŞLUĞUN RESMİ'
Başkanlık sistemine büyük bir çürümüşlük yolunda ilerlendiğini ileri sürün CHP'li Musa Çam sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de bütün kurumlara karşı büyük bir güvensizliğin olduğu ortamda yüksek mahkeme başkanlarının bile Cumhurbaşkanı'nın şehir gezilerine katılarak poz vermesi, ardından Yargıtay başkanının kaş yaparken göz çıkartırcasına verdiği pozları savunurken 'devlet başkanı' sıfatını her cümlesinde kullanması tam da çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun resmidir. 7 Haziran seçimlerinde başkanlık sistemi propagandalarının tutmaması üzerine 1 Kasım seçimlerinde ağızlarına almadıkları rejim değişikliğini, böyle el ele tutuşarak, şirin gözükerek, daldan meyve toplayarak empoze ediyorlar. Erdoğan'ın Meclis'te bütün partilere eşit mesafede olacağına, tarafsız ve kurumların uyum içerisinde çalışmasını sağlayacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin ettiğini herkesin hatırlamasını istiyorum. Tabi ettikleri yeminler, yaptıkları yolsuzluklar ve şaibeleri bu hatırlama eşliğinde bir kez daha ortaya çıkıyor."