CHP'den OHAL raporu... '12 Eylül’ü aratmıyor'

CHP’li Sarıhan’ın hazırladığı raporda, OHAL sürecinde yapılan uygulamaların 12 Eylül dönemindeki hak ihlallerini aştığı ifade edildi.

Abidin Yağmur

CHP’nin hukukçu Ankara milletvekili Şenal Sarıhan, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve OHAL Uygulamaları Raporu” başlıklı bir çalışma yaparak 12 Eylül askeri darbesi döneminde yapılan uygulamalarla, günümüzdeki OHAL dönemi arasındaki uygulamaları karşılaştırdı.

Raporun satırbaşları

İşkence 12 Eylül’ü aratmıyor: İşkence ve kötü muamele 12 Eylül’ü aratmayacak durumdadır. Basına da yansımış olan fotoğraflar dahi, gözaltına alınan kişilere yapılan uygulamaların, suçları ya da haklarındaki iddia ne olursa olsun kimseye uygulanmaması gereken ve insanlığa karşı suç olarak kabul edilen işkencenin açık kanıtlarıdır.

Varsayıma dayanılarak tutuklama: 12 Eylül sürecince gözaltına alınan sayısı 650 bin, tutuklu sayısı 52 bin iken, bugün, yalnızca 15 Temmuz - 5 Ağustos arasında 18 bin 44 kişi gözaltına alınmış ve 9 bin 677 kişi tutuklanmıştır. Tutuklamalar, varsayıma dayalıdır.

Gerekçesiz tutuklamalar: 12 Eylül, gözaltı ve tutuklamalarda çoğunlukla sivil kişilere ve akademisyenlere yönelmişken, 15 Temmuz; asker, yargıç, savcı ve diğer kamu görevlilerini hedef almıştır. Askerler, kamu görevlileri, akademisyenler, hâkimler ve savcılar gerekçesiz kararlar ile tutuklanmaktadır.

CMK göreviyle giden avukatlara tehdit: 12 Eylül dönemi savunma hakkı ihlallerini aşan bir uygulama gerçekleşmiş, CMK avukatlarının gözleri önünde işkence ve kötü muamele uygulanmış, avukatlar tehdit edilmiştir.

Memuriyetten çıkarma yargısız infaz: Çıkarılan KHK’lerle 49 bin 694 kişi işten atılmış ya da açığa alınmıştır. 12 Eylül’ün 1402’likler uygulamasının bir benzeri olan bu işlemler tam bir yargısız infazdır.

‘AİHM’den döner’

Mal varlığına el koymalar AİHM’den döner: 12 Eylül’de sendika ve derneklerin mallarına el konulurken bugün, haklarında kesin hüküm olmadığı halde tutuklanan kişilerin ve kapatılan dernek ve vakıfların mal varlıklarına el konulmaktadır. Tutuklananların mülkiyet hakkına el konulması AİHS’nin 1 Numaralı Protokolü’nün (mülkiyet hakkı) ihlalidir. AİHM bunların hiçbirini kabul etmeyecektir.

12 Eylül gibi 15 Temmuz da basını hedef aldı: 12 Eylül’de cezaevinde 31 gazetecinin bulunduğunu biliyoruz. Bu sayının sarı basın kartlı gazetecileri kapsadığı kanısındayım. Özellikle sol grupların yayın organlarında çalışanların bu gruba alınmış olma olasılıkları az. OHAL ilanından sonra 166 gazetecinin gözaltına alındığını, bunların 66’sının tutuklandığını, daha önce cezaevlerine alınanlarla birlikte şu anda 166 gazetecinin tutuklu olduğu biliyoruz.