CHP'den bedelli teklifi
CHP Grup Başkanvekili AKif Hamzaçebi, 16 Mart 2011 tarihinde verdikleri bedelli askerlikle ilgili teklifi bugün yenilediklerini bildirdi.
cumhuriyet.com.trHamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın, bedelli askerliğe ilişkin dün yaptığı açıklamayı değerlendirdi.
Arınç'ın, ''hükümetin gündeminde böyle bir konunun bugün olmadığını, yarın da olmayacağını'' ifade ettiğini kaydeden Hamzaçebi, ''Ancak Sayın Başbakan, Mısır'a giderken vermiş olduğu demeçte hükümet sözcüsünün açıklamalarını tekzip ederek, 'bu yönde bir çalışmanın olduğunu' ifade etmiştir. Bütün problem bu yöndeki bir önerinin CHP tarafından Türkiye'nin ve parlamentonun gündemine getirilmiş olmasıdır. Sayın Başbakan bunu hazmedemiyor'' diye konuştu.
Hamzaçebi, ''16 Mart 2011 tarihinde verdikleri bedelli askerlikle ilgili teklifi bugün yenilediklerini, bu talebi içeren dilekçeyi TBMM Başkanlığına sunduklarını'' bildirdi.
Teklifin içeriği hakkında bilgi veren Hamzaçebi, şöyle devam etti:
''Kamuoyunda bedelli askerlik olarak isimlendiriliyor. Uygulamalar da hep bu yönde olmuştur. Oysa bizim teklifimizin içeriğinde bedelsiz bir bölüm de vardır. 'Parası olan 21 gün askerlik yapar' anlayışına CHP son veriyor. AKP'nin de kafasındaki buydu. Biz bu oyunu teklifimizle bozduk. 1 Ocak 1983 tarihinden önce doğmuş olup da bugüne kadar herhangi bir nedenle askerliğini yapamamış olan gençlerimiz eğer 12 bin liranın altında bir gelire sahipse veya hiç geliri yoksa 21 günlük temel askerlik hizmetini yapmaları kaydıyla askerlik görevini tamamlamış sayılacaklar. 12 ile 25 bin lira arasında geliri olan gençlerimiz 7 bin 500 lira, 25 bin liranın üzerinde geliri olan gençlerimiz ise 15 bin lira ödeyerek 21 gün temel askerlik hizmetinde bulunmaları kaydıyla askerlik hizmetini yapmış sayılacaklar.''
Teklifin, çalışma ve eğitim hayatı içerisinde yer alan gençler için çok önemli olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, ''Biz bu gençlerimize Sayın Başbakan'ın vermiş olduğu umut ve geçmişte yapılan bedelli askerlik düzenlemeleri nedeniyle böyle bir olanağın sunulmasının doğru olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
CHP'nin teklifinin kapsamlı bir askeri reform projesinin adımı olduğunu ifade eden Hamzaçebi, bir süre önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik tarafından açıklanan bazı askeri reformları içeren planı eleştirdi. Hamzaçebi, ''Bu çalışmaların 2023'e kadar süreceğini ilan etti. Yani bu proje, 'ölme eşeğim ölme' projesidir. MGK ile ilgili herhangi bir cümle yok. Bu projenin samimiyetine inanabilir miyiz?'' ifadesini kullandı.
''CHP'nin Suriye Politikası"
Hamzaçebi, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Başbakan Yardımcısı Arınç, 'sizin teklifinizi samimiyetsiz bulduğunu' söyledi. Arınç, 'Bedellinin arkasına sığınarak, TSK'nın mevcudunu 50 bine düşürmek mi istiyorsunuz?' diye sordu. Yanıtınız ne olur?'' sorusu üzerine Hamzaçebi, ''TSK'nın mevcudunun azaltılması söz konusu değil. Biz bunu ölçtük, biçtik. Böyle bir teklif ortaya konulurken popülizm yapamazsınız. Bizim teklifimiz yaklaşık 100 bin civarında gencimizi ilgilendirmektedir. Sayın Arınç, kendi projelerini ortaya koysun. Gazetelerde yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı bedelli askerlik konusunda bir mutabakat içerisine girmişler. Gelin uzlaşmayla yapalım bunu'' diye konuştu.
Hamzaçebi, bir başka gazetecinin sorusu üzerine, teklifin konusunu titizlikle değerlendirdiklerini belirterek, ''(Genelkurmay'a sorduk, buna olumlu bakmıyor) açıklaması doğru, samimi değil. Sayın Başbakan'ın daha önceki beyanları var.
Seçimlerden önce çıktığı bir televizyon programında askerin, 'bedelli askerlik noktasında bir direnci olmadığını' söylüyor. Görüş tabii ki alınır ama kararı verecek olan parlamentodur'' şeklinde konuştu.
Hamzaçebi, ''AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in bir açıklaması oldu. Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili. Suriye ile mezhep bağlantısı konusunda. Sonrasında yazılı açıklama yaptı. Sizi tatmin etti mi?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Hayır. Sayın Çelik'in bugüne kadar yapmış olduğu açıklamalardan sonra oradaki kabahatini, suçunu örtmek amacıyla yaptığı açıklamalar beni tatmin etmiyor. Sayın Hüseyin Çelik'e düşen Alevi yurttaşlarımızdan özür dilemektir. Ancak Sayın Çelik'in ve AKP'nin böyle bir davranışı gerçekleştireceği kanaatinde değilim. Çünkü Sayın Çelik'in ve AKP'nin genlerinde mezhep üzerinden, inanç üzerinden siyaset yapmak ve kendi inancından olmayanları ötekileştirmek vardır. Alevi vatandaşlarımız AKP için 'öteki' konumundadır. Sayın Çelik'in özür dilemesi yetmez, Sayın Başbakan'ın özür dilemesi gerekir.
CHP'nin Suriye politikasıyla Esad'ın mezhebi arasında ilgi kurarak, buradan bir iç siyaset yararı sağlamaya çalışmak kısır bir politikadır. Ben desem ki 'siz AKP hükümeti olarak Suriye'ye karşı olan hasmane tavrınızı, Beşşar Esad'ın mezhebi nedeniyle mi belirlediniz?' Doğru olur mu bu soru? Bu soruların bir çıkışı yoktur. Bu soruları sormak, dini, inancı, mezhebi siyasete alet etmek yanlıştır.''