CHP'den AKP'ye kritik soru
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran dün Şişhane’deki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda açıkladığı raporda, “25 Ağustos 2004 tarihi FETÖ’nün gerçek anlamıyla miladıdır” diye konuştu.
cumhuriyet.com.trCHP Tanıtım ve Halkla İlişkiler Birimi’nce hazırlanan 48 sayfalık “AKP İçin FETÖ’nün Miladı” başlıklı rapor CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran tarafından açıklandı. 2004 yılındaki MGK kararlarının neden uygulanmadığını soran Cankurtan, “25 Ağustos 2004 günü 481 sayılı MGK kararı ile FETÖ tehdidine dikkat çekilerek alınacak önlemler kararlaştırılmıştır. Bu tarih FETÖ ile mücadele dönüm noktasıdır. MİT ve Genelkurmay raporlarına karşı iktidar tarafından neden önlem alınmamıştır” dedi.
Suiistimal edildi...
Öney Cankurtaran dün Şişhane’deki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda MYK üyesi Ender Aktaş, PM üyesi Kadir Gökmen Öğüt, PM üyesi Tuğba Ütebey ve İl Başkan Yardımcısı Orhan Örkmez ile birlikte düzenlediği basın toplantısı ile “AKP İçin FETÖ’nün Miladı” başlıklı raporu açıkladı. Toplantıda konuşan Yasemin Öney Cankurtaran, AKP tarafından darbe girişiminin suiistimal edildiği, KHK ve OHAL ile Başkanlık hayallerinin hayata geçirilmek istendiğini söyledi. FETÖ’nün bir tehdit olduğu ve devleti ele geçirmek istediği 1990’lı yıllardan itibaren tespit edildiğini ve bu konuda uyarılarda bulunulduğunu söyleyen Cankurtaran, “Fethullah Gülen hakkında 2000 yılında DGM’de ‘Laik devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak’ suçlamasıyla dava açılmıştı. 25 Ağustos 2004 tarihi FETÖ’nün gerçek anlamıyla miladıdır. Çünkü 25 Ağustos 2004 günü 481 sayılı MGK kararı ile FETÖ tehdidine dikkat çekilerek, alınacak önlemler kararlaştırılmıştır. Bu tarih FETÖ ile mücadele dönüm noktasıdır. Alınan kararlarda MGK’nin beş asker üyesinin yanı sıra o dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan dahil olmak üzere yedi AKP’li üyenin de imzası vardır. Kısaca başta MİT ve Genelkurmay olmak üzere devletin ilgili birimlerinden gelen raporlar ile AKP hükümeti, büyüyen FETÖ tehdidnden bütün yönleriyle 2004 yılında haberdar edilmiş ve önlem alınması istenmiştir. Peki AKP bu kararları nden uygulamamıştır” dedi.
Terör tanımı...
AKP’nin MGK kararlarını uygalamamasının ardından Fethullah Gülen’i kurtaracak adımlar da attığını söyleyen Yasemin Öney Cankurtaran, “Terörle Mücadele Yasası’ndaki ‘terör tanımı’ değiştirilerek Gülen 2007’de beraat ettirildi. Yine 2010 referandumundan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla irtica tehdit olmaktan çıkarılarak, irticayla mücadele görevinde bulunan devlet organlarının tasviyesi ile önünü açtılar. Erdoğan, ‘Aynı menzilde yürüyorduk’, ‘Ne istediler de vermedik’ diyerek ikili ilişkilerini ortaya koşmuştur” ifadelerini kullandı.
Fehmi Koru'yu kullandılar AKP’nin 17 Aralık sonrası gazeteci Fehmi Koru’yu ABD’ye Fethullah Gülen’in yanına göndererek uzlaşma aradığını anlatan Cankurtaran,“Fehmi Koru’nun arabuluculuk çabaları sonuç verseydi bu gün FETÖ-AKP ilişkisi ve suç ortaklığı devam edecekti”diye konuştu. Yasemin Öney Cankurtaran FETÖ’cülerin askeri okullara sızdırmayı düşündükleri gençleri kendileriyle irtibatlı olan dershanelerde kayıt yaptırmadan eğitim vererek geçmişe yönelik taramada tespit edilmelerini engellemeye çalıştığını bunun AKP’ye bildirilmesine karşı herhangi bir adım atılmadığını belirtti.
|
2004 MGK’DE ALINAN TEDBİR KARARLARI
-Devletin yurtdışında görevli memurları aracılığı ile F.Gülen grubu yakından takip edilmeli, gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir.
-F. Gülen grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler, periyodik olarak Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’na (BUTKK) Rapor edilmelidir.
-F.Gülen grubunun ‘öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri, İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan ‘öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır.
-Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır.
-Abdullah Gül’ün, Dışişleri Bakanı sıfatıyla 16 Nisan 2003’te “Gülen okullarına ve Milli Görüş’e yardım edilmesi için” Büyükelçiliklere gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgeler geri çekilmelidir. (Bu karar ancak 17-25 Aralık 2013’ten bir yıl sonra 2014’te uygulanmaya başlandı)