CHP yeni anayasa taslağı
CHP, toplumun tüm kesimleriyle birlikte bir Anayasa oluşturmak için harekete geçti.
cumhuriyet.com.trCHP, yeni Anayasa oluşturmak için bir Anayasa Hazırlık Komisyonu kurdu. Komisyonda CHP Genel Başkan Yardımcıları Süheyl Batum, Sencer Ayata ve Sezgin Tanrıkulu ile Parti Meclisi üyeleri Atilla Sav, Atilla Emek, Gülseren Onanç, Binnaz Toprak, Bertil Emrah Oder yer alıyor. Komisyon üyeleri, CHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, 2000'li yılların başlarındaki demokratikleşme paketleriyle toplumda olumlu bir hava olmasına karşın bugün Türkiye'de hukuk devleti anlayışının vardığı içler acısı durumu, toplumdaki adalete güven duygusunun geldiği noktayı herkesin gördüğünü ifade etti. Bugün sürecin tıkandığını, son tahliyeler de gözönünde tutulduğunda tek çarenin hukuk devletinin temel belgesi olan Anayasa'yı yeniden yapmak olduğunu belirten Batum, bunun, AKP iktidarının yaptığı gibi hiçbir temel soruna, hak ve özgürlük sorununa ve örgütlenme sorununa çözüm üretmeyen bir "Parti Anayasası" olarak değil, toplumun Anayasası olarak, yeniden, tümüyle yapılması gerektiğini vurguladı.
"Toplumun tüm kesimlerinin katılacağı bir süreç olacak"
1982 Anayasası'nın 16 kez değiştirilmesine karşın demokratik ve özgürlükçü bir öze kavuşturulmadığını, AKP'nin yaptığı 17. değişikliğin ise Anayasa'ya "hukuk devletinin ve özgürlüklerin güvencesi olması gereken kuvvetler ayrılığı ilkesini tehdit eder bir nitelik kazandırdığını" dile getiren Batum, CHP'nin 12 Eylül Anayasası'na dün olduğu gibi bugün de karşı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Anayasa'nın tek parti tarafından kendi anlayışı, ideolojisi ve çıkarları doğrultusunda değişmesine karşıydık. Bu nedenle daha önce kurmuş olduğumuz bir Anayasa Komisyonu vardı. Fakat araya kurultay girdi. Yeni Parti Meclisi'nde Anayasa'nın uzmanı olan arkadaşlarımız da yer aldı. Bu nedenle biz CHP olarak milletin Anayasası'nın parlamentoda temsil edilen ya da edilmeyen tüm siyasi partilerin, yurttaşların tümünün, sivil toplum örgütlerinin, toplumun tüm katmanlarının özgür, demokratik ve eşitlikçi bir ortamda bireysel ve örgütlü olarak katılımlarının sağlanacağı bir süreç içinde hazırlanması gerektiğini temel bir ilke olarak kabul ediyoruz."
Anayasa'nın, tek bir partinin görevlendirdiği akademisyenlerin hazırladığı metin olmaması, toplum tarafından hazırlanan uzlaşma belgeleri olması gerektiğine dikkat çeken Batum, amaçlarının bir anayasa taslağı hazırlayarak çeşitli kesimlerden görüş almak değil, tüm kesimlerle birlikte bir Anayasa yapmanın yolunun olduğunu göstermek olduğunu belirtti.
Batum, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Batum, "Belli sınırlamalarınız olacak mı, Anayasa'nın değiştirilmez maddeleri var, onlara dokunulacak mı? Türkiyelilik kavramı var geçmişte tartışılan, bunları nasıl değerlendireceksiniz?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Bunlar, Türkiye'de alıştığımız Anayasa yapma süreçlerinin bize dayattığı birtakım unsurlar. Tabii ki benim aklımda da buradaki her arkadaşımızın kafasında da farklı farklı modeller vardır. Ama biz ilk kez diyoruz ki toplumun tüm katmanlarıyla, tüm sivil toplum örgütlerinin, kadın kuruluşlarının, sendikaların, üniversitelerin, akademisyenlerin görüşlerini alarak yapacağız diyoruz. Bunların hepsine iki temel soru sorarak görüşlerini alacağız."
Anayasa için iki soru
Batum, Anayasa yapma sürecinde görüşlerini alacakları kesimlere "Çağdaş, demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa'da yer almazsa olmaz dediğiniz kendi alanınızdaki konular nelerdir?" ve "Çağdaş, demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa'da onsuz olmaz kabul ettiğiniz evrensel ilkeler nelerdir" sorularını yönelteceklerini açıkladı. Batum, amaçlarının yaptıkları bir Anayasa'ya destek sağlamak değil, elbirliğiyle yeni bir Anayasa yapmak olduğunu vurguladı.
"Bir parti bir Anayasa yapmaz"
Türkiye'de iktidar partisinin kendi görüşü doğrultusunda Anayasa yaptığını kaydeden Batum, "Bir parti bir Anayasa yapmaz. CHP de yapsa kendi Anayasası'nı yapmış olur. Bu Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmez. Bizim komisyonumuz bütün toplumla beraber bütün kesimlerin görüşünü alacak. Türkiye'de maalesef gitgide artan bir şekilde iktidarların kendi Anayasalarını yapmalarının geçerli tek yöntem olduğu gibi bir inanç belirmeye başladı. Bunu kırmamız lazım. CHP olarak bunu mutlaka kıracağız" diye konuştu.
1995 ve 2001 Anayasa değişikliklerinin Meclis'te uzlaşmayla yapıldığını, ancak AKP iktidarında değişikliklerin sadece iktidarın katkısıyla yapıldığını söyledi.
Anayasa'nın uzlaşma belgesi olması için bütün kesimlerinin görüşlerinin alınması gerektiğini, daha sonra bu görüşlerin Anayasa hukukçuları tarafından formüle edileceğini dile getiren Batum, Genel Seçimlere kadar bütün kesimlerin görüşlerini alacaklarını ve toplumun Anayasa konusundaki önceliklerini saptayacaklarını, seçimlerden sonra ise Meclis'te tüm partilerin katılımıyla bir Anayasa taslağının hazırlanmasına öncelik vereceklerini bildirdi. Batum, CHP'nin değil, toplumun Anayasasını oluşturmak için şimdiden görüşleri almaya başlayacaklarını belirtirken "Bunu başlatarak aynı zamanda seçimler sırasında AKP'nin 'Ben kendi Anayasamı yapacağım' şeklindeki muhtemel bir gidişinin de doğrusunun gösterilmesi için bu yöntemin belirlenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Batum, seçimlerden sonra Meclis'in bir "Anayasa yapma Meclisi" gibi çalışarak yeni bir Anayasa taslağı oluşturacağını kaydederken Batum, "Seçimler öncesi bir yargı reformuna sıcak bakar mısınız, yoksa seçimden sonra yeni Anayasa'yla birlikte ele alınmasından yana mısınız?" sorusu üzerine ise "Tabii ki yargı reformu yapılabilir, küçük küçük düzeltmeler, iyileştirmeler yapılabilir. Bunlara bizim komisyon olarak karşı çıkmamız sözkonusu olmaz. Tutukluluk süreleri bizim Anayasa yapmamızı beklemeyecek kadar önemli bir süreçtir. Derhal tutukluluk sürelerinin azaltılmasına yönelik değişikliğin yapılması lazım. Ama biz baktık, iyi, özgürlükçü bir Anayasa yapmaz iseniz, toplumun desteğini almadan yaptığınız değişiklikler hiçbir soruna çözüm üretmeyen değişiklikler oluyor" diye konuştu.
Batum, kurdukları komisyonda Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasası'nı da ele alacaklarını vurgulayarak "Dünyanın en iyi anayasasını da yapsanız yüzde 10 barajının olduğu bir seçim sistemiyle bu anayasayı uygulatabilmek mümkün olmaz" dedi.
Batum'un ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da "CHP, yeni dönemde yapılış yöntemi olarak demokratik ve katılımcı, içerik itibariyle bireyi, özgürlüğü, eşitliği, adaleti ve insan haklarını, hukukun üstünlüğünü esas alan, toplumun gelişen ihtiyaçlarına üretilecek çözümleri engellemeyen içerikte bir Anayasa yapma süreci sözü vermektedir. Seçim bildirgesinde yeni Anayasa vaadi de yer alacaktır" dedi.
"Temel sorun hakkaniyetli bir anayasa"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata ise Anayasa'nın temel sorununun hakkaniyetli olup olmaması olduğunu vurgulayarak "Bir siyasi kesim gücü elinde tuttuğu için kendi kurallarını belirlerse veyahut bilgi üstünlüğüne sahip olduğu için kendi önceliklerini dayatırsa o anayasa hakkaniyetli bir anayasa olmaz" diye konuştu. Ayata, CHP'nin yönteminin dayatmayı değil, katılımcılığı, gönüllülüğü ve rızayı öngördüğünü belirtti.
"Anayasa diyaloğu sürecini başlatmak istediyoruz"
CHP PM Üyesi Bertil Emrah Oder de CHP'nin bir Anayasa diyaloğu sürecini başlatmak istediğini, sadece sonucun değil, sürecin de önemli olduğunu vurgulamak istediğini ifade etti. Oder, demokratik örneklere bakıldığından süreç odaklı bir anayasacılığın esas alındığını, bunun Türkiye'de de uygulanabileceğini belirtti.