CHP, ÖSYM'yi istifaya çağırdı

YGS'ye yönelik şifreleme iddiası, sınava hazırlanan milyonlarca adayın moralini altüst etti. ÖSYM Başkanı Ali Demir iddiaları yalanlarken, CHP; ÖSYM Başkanı, YÖK Başkanı ve Milli Eğitim Bakanını istifaya çağırdı.

cumhuriyet.com.tr

Genel Başkan Yardımcısı Altay, CHP Konya İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, YGS soru kitapçığındaki şifreleme iddialarına ilişkin değerlendirmede bulunarak, Türkiye'nin, demokrasi ve eğitim tarihi açısından büyük bir utançla karşı karşıya kaldığını söyledi.

27 Mart 2011'de, YGS'nin yapıldığı gün skandal yaşandığını iddia eden Altay, ''Otomasyon manuele çevrilerek 7 okulda sadece kız öğrenciler sınava alınmıştı. Bu öğrencilerin sınava girdikleri sınıf manuel olarak ayarlanabiliyorsa başka şeyler de ayarlanabilir'' diye konuştu.

Altay, manuel olarak öğrencilerin hangi okulda sınava gireceğine müdahale edilmesinin sadece engelli öğrenciler için mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Dün, 2011 YGS'de şifre metoduyla 10 dakikada matematikten ful sonuç çıkarmanın mümkün olduğu da gösterildi. ÖSYM, 2009'a kadar Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşları içerisinde en güvenilir, en objektif kurum iken bugün artık toplumun nefret ettiği, kuşkuyla baktığı, itibarsız bir kurum haline geldi. 2011 YGS'de tam bir rezalet, fiyasko ve madrabazlıkla karşı karşıya kalındı. Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın istifa ettiği gün yerine Ali Demir getirildi. Bu ne acele, bu ne hız, bunu anlamak mümkün değil. Şimdi anlıyoruz ki YÖK Başkanı'nın, Ali Demir'in ve AKP'nin 2011 YGS için yapacakları işler varmış.''

ÖSYM'nin şaibeli bir kurum haline geldiğini ileri süren Altay, AKPnin cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşlarını ya ortadan kaldırdığını ya da kendi zihniyetine mensup insanların yönetimine teslim etmek kaydıyla ele geçirdiğini iddia etti.

Altay, şöyle konuştu:
''Şimdi ÖSYM'yi ele geçirmekle kalmamış, kirletmiştir. ÖSYM'ye tecavüz etmiştir. Bunu bir eğitimci olarak şiddetle kınıyorum. Gelinen bu noktada ne yapılabilir? AKP iktidarının bu konuda millete vereceği hesap vardır. Bu hesabı demokrasiye uygun, saygı çerçevesinde vermesi gerekir. Bunun için çok acele olarak dört şeyin yapılması gerekir. Birincisi, ÖSYM Başkanı, YÖK Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı derhal istifa etmelidir. İkincisi, Başbakan bütün televizyon kanallarını toplayıp Türk milletinden bu skandal için özür dilemeli, af dilemelidir. Üçüncüsü, YGS iptal edilmelidir. Dördüncüsü, sınava giren 1 milyon 700 bin öğrenciye maddi ve manevi tazminat ödenmelidir.''

 

'Türkiye'nin en güvenilir kurumlarının güvenilmez hale geldi'

HP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da CHP Elazığ il binasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, CHP'nin en son 1977 yılında Elazığ'da milletvekili çıkardığını, bunu değiştirmek istediklerini ifade etti.

Bir gazetecinin ''ÖSYM tarafından hazırlanan YGS soru kitapçıkların şifrelendiği iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?'' sorusunu Tanrıkulu, şu şekilde yanıtladı:
''Gözü kapalı olarak Türkiye'de her yurttaşın güvendiği ÖSYM'ydi. Sınavı ÖSYM yapıyorsa herkes tamam derdi, dürüst ve düzgün yapılıyor derdi. Ama bu iktidar döneminde Türkiye'nin en düzgün kurumları, en itibarlı kurumları itibarsız hale geldi. Türkiye kime güvenecek? Bu sınavı kim yapacak? Yani o şifreler hayrete düşülecek şifreler. Gerçi bunun basına dağıtılan nüshalarda olduğu söyleniyor ama öyle olmadığını nereden bileceğiz? Yani bir ilde aynı kitapçıklar dağıtılmışsa veya belli yerlere aynı kitapçıklar dağıtılmışsa yerleştirmenin belki, yani sınava girecek insanların yerleştirilmesini ve dağıtılmasının belli yerlerden yapılmadığını nereden bileceğiz? Belki belli bir siyasal eğilimde veya belli dershaneden geçen öğrenciler, belli illerde toplanmışlardır. Bunu nereden bileceğiz? Bu kadar şaibenin olduğu bir yerde, kurumların bu kadar çok yıpratıldığı bir yerde, Türkiye'nin en güvenilir kurumlarının güvenilmez hale geldiği bir yerde hiçbir kuruma insanların güvencesi kalmamıştır.''