'Cevap verme gereği bile görmüyorum'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Tuncay Güney'in, hakkındaki iddialarına ilişkin olarak, ''Aklı başında her Türk vatandaşı bunun söz konusu olamayacağını çok iyi biliyordur. Bunun için ben cevap verme gereği de görmüyorum'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Star TV'nin ana haber bültenine katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Ergenekon'' soruşturmasına ilişkin soruları yanıtladı. Baykal, Tuncay Güney'in dün TRT'de katıldığı programda kendisine yönelik iddialarının hatırlatılması üzerine, her ülkede bu tür düşünen ve konuşan kişiler olabileceğini, ancak ciddi bir ülkede bunun gündemi belirlemesine izin verilemeyeceğini söyledi.

Bu kişinin açıklamaların bütün televizyon kanallarında defalarca yayınlanarak, etrafında ''bir siyasi aydınlatma gerçekleştirmeye çalışıldığını'' ifade eden Baykal, ''Bunu ülkemize yakıştıramıyorum. Türkiye'ye yakıştıramıyorum'' dedi.

Deniz Baykal, şöyle konuştu: ''Gerek kamuoyumuzun gerek devletin önemli kurumlarının, organlarının böyle sözlerle zamanını, enerjisini israf ederek uğraşmasını, ne onlara yakıştırabiliyorum ne Türkiye'ye yakıştırabiliyorum. Anlamak mümkün değil. Tam bir deli saçması. Oynuyor Türkiye'yle. Yaptığı açıklamalarla Türkiye'yle oynuyor, alay ediyor.'' Devletin en ciddi, soğukkanlı olması gereken kurumlarının yargının, güvenlik güçlerinin günlerce, saatlerce bu kişinin iddialarıyla meşgul olmasını Türkiye'ye yakıştıramadığını ifade eden Baykal, Güney'in kendisine yönelik iddialarını ise ciddiye almasının, önemsemesinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Baykal, iddialarla ilgili olarak CHP'li yöneticilerin tepki gösterdiğini, çeşitli açıklamalar yaptığını belirterek, Güney'in sözlerinin TRT gibi kamu sorumluluğu olan, ciddi bir yayın kuruluşu aracılığıyla kamuoyuna aktarılmış olmasının ise kabul edilemez olduğunu söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu iddiaları söyleyen insanın sözlerinin devletin kurumları, savcılıklar, güvenlik güçleri, yargı organları, kamuoyu tarafından ciddiye alınması gerçekten utanç vericidir. Gerçekten böyle ne olduğu belli olmayan, karışık bir kişinin, kimin oyununu kimin adına oynadığı belli olmayan bir kişinin bu sözlerine alet olunmasını ve ciddiye almasını yakıştıramıyorum.''
 

'Bunlar kafa karıştıracak iddia değil'

Siyasi hayatı boyunca benzer iddialara çok defa muhatap olduğunu, bunu olgunluklar karşılama alışkanlığını kazandığını belirten Baykal, ''Bunlar kafayı karıştıracak bir iddia değil. Aklı başında her Türk vatandaşı bunun söz konusu olamayacağını çok iyi biliyordur. Bunun için ben cevap verme gereği de görmüyorum. Ama beni bir Türk siyasetçisi olarak üzen, düşündüren; Türkiye'nin bu sözleri ciddiye alması, insanların işini gücünü bırakarak bunu dinlemesi, yargı organların bunların etrafında değerlendirme yapması... Bu yakışmıyor. Buna üzülüyorum'' diye konuştu.

Baykal, bir başka soruyu yanıtlarken de yürütme organının bir parçası konumunda bulunmayanların hukuki tercihlerini ifadelerinin yanlış olmadığını söyledi. Hükümetin ise kendini ''savcı'' olarak nitelendiremeyeceğini vurgulayan Baykal, ''Başbakan 'ben bu davanın savcısıyım' dediği anda çok vahim bir şey söylemiş olur. Başbakan kamu adına yapılan bir tahkikatın tarafı olarak ortaya çıkamaz'' dedi. Hükümete yakın çevrelerin soruşturmanın seyrini önceden bildiklerini iddia eden Baykal, birilerinin bu işlerin perde arkasından haberleri bulunduğunu, ortada siyasi dayanışma içinde götürülen bir durum olduğunu iddia etti.

Baykal, son günlerde kazılarda ele geçen ve çeşitli yerlerde bulunan mühimmatla ilgili olarak da teknik incelemenin hızla yapılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. ''Bu silahların kime ait olduğu, nereden alındığı, ne zaman gömüldüğü'' gibi soruların davanın seyrine teslim olmadan, hızla yanıtının bulunması ve açıklanmasının önemi üzerinde duran Baykal, şimdi en öncelikli işin bu soruların yanıtlanması olduğunu, bunun sonucunda ortaya çıkacak sorumlular hakkında da gerekenin derhal yapılması gerektiğini kaydetti.

Baykal, devlet içinde yuvalanmış güçlerle mücadeleyi her zaman desteklediklerini ve bu mücadelenin kararlılıkla yürütülmesinden yana olduklarını da yineledi.