Cemre kurgu ama onun gibiler kurgu değil

Helin Kandemir Kağıt Ev dizisinde son zamanların izleyicileri en çok heyecanlandıran karakteri Cemre'yi canlandırıyor. Kandemir ile Cemre'yi ve oyunculuk macerasını konuştuk.

Elif Tokbay

- 17 yaşındasınız, senelerdir kameranın önündesiniz. Nasıl başladı sizin için oyunculuk macerası?

3.5 yaşında bir kamera şakasında tamamen hatır için kamera karşısına geçmem ile başladı mesleğimle tanışıklığım. Uzunca bir süre bir çocuk oyuncu olarak sektörde kaldım fakat bir süre sonra yaşımın çok ufak olması,eğitimim gibi faktörlerden dolayı ailem o dönem için devam etmemi uygun görmemişti, ben de bir süre oyunculuğa ara vermiş oldum.

Kendimle olan ilişkimin şekillenmeye başladığı; genç bir kadın olarak kendimi nerede daha doğru ifade edebildiğimi seçebildiğim dönemlerim geldiğinde kaldığım yerden devam ettim ve şimdi buradayım...

- Henüz 15 yaşındayken oynadığınız Kızkardeşler filmi İstanbul Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü aldı. Siz de filmin 2 kadın oyuncusuyla birlikte En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün sahibi oldunuz. Nasıl bir his?

7 aylık eğitim ve prova, 2.5 aylık bir çekim süreciyle kız kardeşler filmini tüm ekibimizle beraber son derece hassasiyetle ve emekle hazırladık, bunun karşılığını görebilmek beni çok gururlandırıyor. Aynı zamanda bir sonraki adımım için teşvik ediyor.

Bu aylarca suladığınız yaprakları ile ilgilendiğiniz bir çiçeğin açmasını izlemek gibi bir his.

- Kibrit karakteriyle çok sevildiniz. Gerçekçi, inandırıcı oyunculuğunuz çok başarılı bulundu. Duyguları bu kadar başarılı yansıtmanın bir sırrı var mı?

Deneyim kazandıkça, içgüdüsel bir şekilde şahsi bir teknik geliştirmeye başlıyorsun. Ben yeni bir hikâyeyle tanıştığım zaman karakterimi güzellemeden ve yargılamadan, son derece tarafsız ve üçüncü bir kişi gibi  “Ben olsaydım ne yapardım” gibi değil de “Ben o olsaydım ne yapardım” sorusuyla hareket etmeye özen gösteriyorum.

- Kağıt Ev’de canlandırdığınız Cemre karakteri sizi zorladı mı? Oyuncular zor karakterleri canlandırırken psikologlara başvuruyorlar, siz de başvurdunuz mu? Karakteri yaratmakla ilgili nasıl tüyolar aldınız?

Sağlıklı zihinle mental işleyişi tamamen ters giden yeni bir karakter yaratmak ilk önce insanın gözünü biraz korkutuyor. Hem iyi bir seyirci hem de genç bir oyuncu olarak benim için bu yolculuğa başlarken ve Cemre’yi yaratırken aslında en önemli şey; karakteri karikatürize etmeden, gerçek ve olabilir bir şey oluşturmaktı. O yüzden kurgu şeyler izlemek ve okumaktan kaçındım. Ya da bir akıl hastanesinde, belki hayatınızın bir yerinde de onun gibi rahatsızlıkları olan biriyle tanışmış olabilirsiniz. Cemre kurgu, ama onun gibiler maalesef kurgu değil. O yüzden ben çalışırken olabildiğince gerçek hikâyelere ulaşmaya çalıştım. Ve beni buna götürebilecek kaynakları kullandım. Bir psikolog desteği de her karakterimden önce mutlaka alıyorum. Ayrıca muhteşem bir ekiple çalıştığım için çok mutluyum. Sette çok güzel uyum yakaladık bence bu da çok önemli.

- Cemre karakterin “bir gün herkes beni konuşacak” diyor, ünlü olmak istiyor, günümüzde çoğu insan gibi. Ünlü olmayı bu kadar cazip kılan şey nedir sizce?

Aslında ben de ünlü olmayı bu kadar cazip kılan şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Meslek hayatımda geleceğe dair attığım her adımı kendimi görmek istediğim kadın için atıyorum. Popüler ya da ünlü olmak kaygısı gütmüyorum, farklı olanın peşinde koşuyorum. Bu bana doğru geliyor.

- Oyunculuğun en çok nesini seviyorsunuz?

Oyunculuğun en çok kendi içerisinde tekrarlamayan dünyasını seviyorum. Her oynadığım karakterle yepyeni bir hayatla ve hikâye ile tanışmış oluyorum. Bu zaman içerisinde hem Helin olarak farkındalığımı yükseltiyor, hem de empati yeteneğimi geliştiriyor. Dokunduğum, duyduğum ve gördüğüm şeyleri daha derin algılıyorum.

- Sizin yaşınızda bir genç, kendiyle baş başa kaldığında neler düşünür?

Ben aslında çok fazla boş vakti olabilen bir genç değilim. Çalışmadığım her anımda çok yoğun bir şekilde üniversite sınavına hazırlanıyorum.

- Oyunculuk çabuk mu olgunlaştırıyor?

Oyunculuk değil de meslek hayatı insanı çabuk olgunlaştırıyor bence. Yaşıtlarından farklı gayeler biriktirmeye, gelecekte olmak istediğin insanla ilgili daha net konuşmaya başlıyorsun.

- Örnek aldığınız oyuncular kimler?

Çok profesyonel, çok tecrübeli oyuncularla çalışma fırsatı yakaladım. Hepsi birbirinden yetenekliydi ve hepsinden çok fazla şey öğrendim. Çalıştığım ve izlediğim her oyuncudan bir şeyler öğrenip örnek alıyorum.

- En son hangi kitabı okudunuz?

Aslında ben daha sakin, daha roman tarzında kitaplar okumayı seviyorum. Çok fazla kitap okuyan biriyim.Uzunca bir süre gözlerimi bu sebepten çok yordum diyebilirim.

- En çok neye sinirlenirsiniz? Sinirlenince ne yaparsınız?

Saygısızlığa çok çabuk öfkelenen biriyim. Sadece bana karşı değil herhangi bir durum ya da kişiye yapıldığını hissettiğim zaman da rahatsız hissediyorum.

Hiçbir duygumu iyi ya da kötü diye etiketlemediğim ve bunu doğru bulmadığım için öfke duygusundan kurtulmak için de herhangi bir şey yapmıyorum. Her duygu gibi geçici olduğunu biliyorum ve zamana bırakıyorum.

- Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı? Gelecek planlarınız neler?

Kendimden çok daha farklı karakterleri canlandırmayı çok seviyorum. Böylelikle kendi sınırlarımı zorlayabiliyorum. Zorlandıkça gelişiyor ve öğreniyorum. İleride yine kendimden oldukça farklı, alışılmışın dışında karakterleri canlandırmak isterim.

Tabii ki ileride kendimi görmek istediğim kadınla ilgili bazı hayallerim, hedeflerim var. Ama hiçbir zaman “daha iyi” olmak için çabalamıyorum. Yaptığım şeyi daha çok sevmek için çalışıyorum çünkü bir şeyi sevdiğimiz zaman onu kendiliğinden daha iyi bir versiyonuna taşıyor oluyoruz.

Bu yüzden en büyük gelecek hedefim mutlu olmak.

- Stresli olduğunuzda nasıl rahatlarsınız?

Müzik dinlemek bana hep çok iyi gelir. Bir durumla ilgili nasıl davranmam gerektiğini kestiremediğimde ve bu beni kaygılandırdığı zaman hemen müzik dinliyorum. Kendi sesimi duymamı kolaylaştırıyor.