Catherine Zeta-Jones, hastalığını anlattı

Hastalığından kesinlikle utanmadığını ifade eden Zeta-Jones, ''Eğer benim Bipolar II olduğumu açıklamam, bir kişiye bile bu konuda yardım arama cesareti veriyorsa buna değer. Sessizce acı çekmeye gerek yok ve yardım aramakta utanacak bir şey de yok'' dedi. People dergisine konuşan Zeta-Jones, geçen aylarda baş gösteren ''manik depresif-Bipolar II bozukluk'' nedeniyle bir ruh ve sinir hastalıkları merkezinde tedavi gördükten sonra yaşadıklarını aktardı.

Rahatsızlığıyla ilgili çıkan haberleri doğrulayan ve geri adım atmayan 41 yaşındaki sanatçı, ''Bu, dünyada milyonlarca insanı etkileyen bir ruhsal bozukluk ve ben de onlardan biriyim'' sözleriyle cesaretini ortaya koydu. Hastalığını açıklamaktan çekinmediğini de dile getiren Zeta-Jones, ''Eğer benim Bipolar II olduğumu açıklamam, bir kişiye bile bu konuda yardım arama cesareti veriyorsa buna değer. Sessizce acı çekmeye gerek yok ve yardım aramakta utanacak bir şey de yok'' diye konuştu.

Çiftin yakın bir arkadaşı, Catherine Zeta-Jones'un eşi 66 yaşındaki Oscarlı oyuncu Michael Douglas'ın gırtlak kanserine yakalanmasının ardından büyük mücadele verdiğini ve sürecin güzel sanatçıyı çok yorduğunu belirtti. Michael Douglas'ın kanseri yenmesinden sonra ''Playing in the Field'' adlı romantik-komedi türündeki filmin Louisiana'da gerçekleştirilen çekimlerine başlamak üzere olan Zeta-Jones'un bu sırada yoğun bir depresyonla karşı karşıya kaldığını anlatan arkadaşı, sanatçının yaşadığı bu sıkıntıyı da, ''Akşam yemeğine çıkmak gibi gündelik rutinler bile onun için çok zorlayıcı geliyordu. Onun eşinin hastalığı sırasındaki mücadelesini bildiğim için bu durumuna da çok üzülmüştüm'' dedi. Zeta-Jones, bu ayın başlarında New Canaan'da yer alan ''Silver Hill'' adlı bir ruh ve sinir hastalıkları merkezinde tedavi görmüştü. Zeta-Jones ile Douglas'ın 10 yaşında Dylan ve 8 yaşında Carys adlı iki çocukları bulunuyor.
 

Bipolar ıı bozukluğu nedir?

''Manik depresif'' olarak bilinen ''bipolar bozukluk'', mani ve depresyon nöbetlerini içerirken, hastanın duygu durumunun aniden yükselmesine ya çok neşeli olmasına veya tam tersine çok üzgün ve ümitsiz kalmasına neden oluyor. Sıklıkla erken erişkin döneminde ortaya çıkan ve hayat boyu devam eden hastalığın etkili bir tedavisi bulunuyor. Tedavi, hastayı yaşamında büyük sorun yaratabilecek boşanma, iş kaybı, alkol ve madde kullanımına yönelim, intihar gibi sonuçlardan koruyor.

Sinirlilik, aşırı öfke ve neşe durumları, her zamankinden farklı davranışlar, enerji ve aktivitenin artması, düşünce akışının ve konuşmanın hızlanması, uyku ihtiyacının azalması, hastanın kendi gücü ve yetenekleri hakkında gerçekçi olmayan inanışlara kapılması, cinsel ilginin artması, madde kullanımı, kokain, alkol ve uyuşturucuya yönelme, öfkelendiren ya da her şeye karışan baştan çıkarıcı davranış biçimlerinin görüldüğü manik nöbetlerin yer aldığı hastalıkta, kendini devamlı üzgün, endişeli hissetme, kötümserlik ve ümitsizlik duygusu, suçluluk ve değersizlik hisleri, günlük aktivitelere ilgi ve isteğin azalması, konsantrasyon ve karar vermede güçlük, unutkanlık, yerinde duramama, sinirlilik, uyku bozukluğu, iştah ve kilo kaybı veya alımı, bedensel bir hastalığa bağlı olmayan kronik ağrı ve geçmeyen bedensel şikayetler, ölüm ve intihar düşüncelerinin ağırlıklı olduğu depresyon nöbetleri de ortaya çıkıyor.

Ancak, tedavi edilmemiş bazı hastalarda tekrarlayan depresyonların yanında sadece tek hipomanik atakların bulunduğu, bazen de manik atakların çok sık ortaya çıktığı Catherine Zeta-Jones'un da mustarip olduğu rahatsızlığa ise ''Bipolar II'' ismi veriliyor.