'Canlı sokak edebiyatı'
Galata'nın kimliğine, sokağına, insanına, bugününe dokunan etkinlikte Nuri Kaya "Zifiri Karanlıkta Mektep - Galata ve Fuhuş" adlı projesiyle semtin "karanlık tarihine" uzanıyor. Dingo'nun Ahırı Kumpanyası ise etraflarında gelişen olayları da dahil ettikleri gösterilerini canlı sokak edebiyatına benzetiyor.
cumhuriyet.com.trGalata Perform; bu yıl sekizincisi düzenlenen “Görünürlük Projesi”nde, Türkiye’nin yanı sıra Hollanda, Mısır, Polonya ve Romanyalı sanatçıların çalışmalarını, Galata’nın tarihi dokusu, halkı ve esnafıyla birlikte ağırlıyor. Şule Ateş’in sanat yönetmenliğinde kasım ayı boyunca her cumartesi gerçekleşecek etkinlikler, “Kamusal (Alanda) Sanat / Katılımcı Sanat” kavramlarına odaklanıyor. Amacı, Galata’yı her yönüyle görünür kılmak olan proje, Şule Ateş’in anlattığına göre bu yıl üç farklı açıdan dikkat çekiyor:
“Büyük kurumları da dahil ettiğimiz bu yılki projede, esnaf ve bölge halkının, sanatçılarla birlikte ürettiği, ‘katılımcı sanat’ anlayışını da vurgulamaya çalıştık. Projedeki 19 etkinliğin 4’ü katılımcı sanat örneği çalışmalar. Öte yandan, bu yıl da, ağırlıklı olarak kamusal alanlarda performans ve yerleştirmeler yer alacak.”
Şule Ateş, katılımcı sanat anlayışının neden bu kadar üstünde durduğunu ise şöyle yanıtlıyor:
“Özellikle gösteri sanatları disiplini üzerinden ‘Kamusal (Alanda) Sanat / Katılımcı Sanat / Sosyal Sanat / Komünal Sanat’ gibi yaklaşımların örnekleri yok Türkiye’de. Dünyada hızla yayılmakta olan bu alternatif sanat yaklaşımlarının, yeni iletişim biçimlerini araştırdığını düşünüyorum.”
Örneğin Galata’nın konuklarından Nuri Kaya “Zifiri Karanlıkta Mektep-Galata ve Fuhuş” adlı projesiyle semtin “karanlık tarihine” uzanıyor: “Burada ‘mektep’, erkeklerin dünyasına ait bir kelime, cinsel deneyimin tecrübe edildiği yer anlamında kullanılıyor. Galata, yüzyıllar boyunca İstanbul’un fuhuş merkeziydi, bu performans bunun neden böyle olduğunu, tarihi bilgilerin yanı sıra tiyatro ve ses enstalasyonları aracılığıyla sorgulamayı amaçlıyor. Programda, aralarında fuhuş sektöründen insanların da yer aldığı konuşmacılar olacak, zifiri karanlık ortamda konuşulamayanların konuşulmasını sağlayacağız.”
“Çıkmaz Sokak” performansının sanatçısı Ilgın Abeln ise Dingo’nun Ahırı Kumpanyası oyununun, Galata sokaklarındaki sayısız kaotik, trajedik, yer yer komik ve gerçeküstü, ama tamamen İstanbul’u yaşatan hikâyelerden oluştuğunu söylüyor. “Bu performansla; hayatın getirilerinde kaybolmak, yalnızlık, ayakta kalmak, yolunu bulmaya çalışmak ve devam etmek üzerine inşa edilmiş bir canlı sokak edebiyatına tanıklık etmiş olacağız” diyor.
Peki, ekip performansını sergilerken mekânı nasıl kullanıyor: “Doğaçlamalar yaparak ve mekânı araştırarak oyunun malzemesini geliştiriyoruz. Kapılar, camlar, kaldırımlar hatta elektrik kutuları bile dekorumuz haline geliyor. Oyunda dört oyuncu var gibi görünse de, çalıştığımız mekân yani ‘Kölemen Çıkmazı’ bizim beşinci oyuncumuz. Etrafımızda gelişen doğal olaylar bir şekilde oyunumuza dahil oluyor ve bir bütünlük oluşturuyorlar. Bu durum, yeni malzeme geliştirmemize de sebep oluyor.”
“Görünürlük Projesi 8” kapsamında; Aydın Teker Eczacıbaşı Binası’nda, Genco Gülan Hamursuz Fırını’nda, Aslı Bostancı Salt Galata’da, Mustafa Kaplan Barın Yurt’ta, Dicle Doğan ve Yordan Yordanoğlu Puerta Mobilya Mağazası’nda, Tuğçe Tuna, Melih Kıraç, Ufuk Tan Altunkaya ve Gizem Pilavcı, Galata’nın farklı sokaklarında performanslar gerçekleştirecekler. Burak Delier, Süreyya Evren, Zeynep Günsür ise sunumlarıyla katılacaklar.