Canan Kaftancıoğlu: O kaybetti, biz kazandık

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sosyal medya paylaşımları nedeniyle beş ayrı suçlamadan toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildi. Duruşma sonrası açıklama yapan Kaftancıoğlu, "Saray vesayetine son verene kadar bedeli ne olursa olsun susmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul’un yeniden halla vermek için yola çıkmış bir il başkanına verilecek cezaydı ve verildi" dedi.

Leyla Kılıç

<video:1567628>

 Fotoğraf: Kurtuluş Arı

Canan Kaftancıoğlu, CHP’li milletvekilleri ve il başkanları duruşmanın ardından alkış ve tezahüratlarla adliye önünde kurulan platforma geldi. Burada konuşan Kaftancıoğlu şu ifadeleri kullandı:

<haber-dikey:1566437, 1567645>

“Adaleti yok edenlere karşı burada olduğumuzu haykırıyorsunuz. Saatlerce sizlerin burada bekliyor olmanızdan dolayı çok üzgünüm. Ne siz ne ben bunu hak ediyoruz. Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararı ile ilgili konuşurken hukuk kanun demokrasi adalet gibi kavramlar bir temenniye dönüştü. Mahkeme kararları siyasi iktidarın keyfine göre gelişiyorsa ne yazık ki bu ülkedeki tüm duruşmalar bir formalitedir. Bu ülkede mahkeme kararları verilmek istenen cezalara göre şekilleniyor. Hukuk maskesi takmış vesayet odakları. Yaşanan hiçbir şey tesadüf değil. Bunun adı saray vesayetidir. İşine gelmezse halk iradesini tanımayan medyayı tekelleştiren seçilmişleri atamışlar karşısında aciz duruma düşüren saray vesayeti var bu ülkede. Vesayetçi iktidara karşı mücadelemiz daha yeni başlıyoruz. onlar sanıyor ki baskı yaptıkça ceza verdikçe korkacağız. Kayyımlarla seçme ve seçme hakkı elde edenler korkacak susacak. Saray vesayetine son verene kadar bedeli ne olursa olsun susmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul’un yeniden halka vermek için yola çıkmış bir il başkanına verilecek cezaydı ve verildi. O kaybetti biz kazandık. İnandığımız eşitlik yolundan döndürmeye çalışsalar da ne sesimiz kısılır ne de ruhumuz özgürlükten vazgeçer. Her seferinde buradan açıkça söylüyorum biz yepyeni bir mevsime girdik ayrımsız bir biz mevsimi. Bizim umudumuzu inancımızı cesaretimizi kırmaya çalışıyorlar. Bizim bir hayalimiz var bağımsız ve demokratik bir hukuk devleti, eşit ve özgür bi şekilde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Hayallerimden de düşüncemden de asla vaz geçmeyeceğim. Bugün burada inanarak ve saatlerce bekleyerek şahsım üzerinden demokrasi mücadelesi üzerinden verdiğiniz mücadele bir umut ışığıdır. Geçen duruşmada okuduğum şiir içeride cezayı arttırıcı unsur olarak alındı. Şirler insanları özgürleştirir. Onların yaptığı sadece cezalandırma olur ve gelecek onları yargılar. Bir şiir daha okuyacağım.”

Kaftancıoğlu konuşmasının ardından, Nazım Hikmet'in “Hapiste yatacak olanlara öğütler” şiirini okudu.

İşte o şiir

Dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
İpe çekilmeyip de
Atılırsan içeriye,
Yatarsan on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka,
'Sallansaydım ipin ucunda
Bir bayrak gibi keşke''
Demiyeceksin,
Yaşamakta ayak direyeceksin.
Belki bahtiyarlık değildir artık,
Boynunun borcudur fakat,
Düşmana inat
Bir gün fazla yaşamak.


KAFTANCIOĞLU TWİTTER'DAN AÇIKLMAMA YAPTI

"Bir düşünün: Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararıyla ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyuculardan bile bahsedebiliyor muyuz? Hayır. Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramlar bir temenniye dönüştü. Mahkeme kararları kanunlara göre değil siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa o ülkedeki tüm duruşmalar birer formalitedir. Açılan davalarda kararlar, duruşma salonlarında değil saray odalarında alınıyor. Bu ülkede mahkeme kararları kanunlara göre düzenlenmiyor; kanunlar, verilmek istenen cezalara göre şekillendiriliyor. Adalete susamış bizleri burada mahkum eden / etmek isteyenler, hukuk maskesi takmış mafya yöntemleri kullanan vesayet odaklarıdır."