Çalışan anneler etüt istiyor
İlkokullarda açılan ‘Çocuk Kulüpleri’ ihtiyacı karşılamıyor.
cumhuriyet.com.trSevgi Sönmez, çalışan anne olarak etüt merkezinin kurtarıcı olduğunu belirterek, “Çünkü çalışan annelerin en büyük sorunu çocuklarını evde bıraktıklarında akıllarını da evde bırakmalarıdır. İşinize konsantre olamazsınız. Esnek çalışma saatlerine uyum sağlamanız çok zordur’’ dedi.
Etüt eğitim merkezlerinin tüm bunların yanı sıra çocuklar için sosyal bir ortam sağladığını, öğretmen desteğiyle ödevlerin yapıldığını anlatan Sönmez, şöyle devam etti: *Bu kadar çok avantajı sayesinde her tür alternatifin önüne geçen bir seçenekti tüm çalışan anne ve babalar için. Diğer alternatiflerin hiçbiri zaten bana uymuyordu. Etütlerin kapatılması ve alternatif olarak yalnızca okullarda açılan iki saatlik etütlerin gösterilmesi, bu kararları alanların bu ülkede insanların hangi şartlarda çalıştığına dair en ufak bir fikirleri olmadığını açıkça göstermektedir” dedi.
Çözüm üretilmiyor
Çalışan anne-babalar için çocuk bakımı ve eğitiminin ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Hande Durna, şunları söyledi: “Bu konu, bir hak olan eğitimin giderek metalaştırılması ve bilimsel içeriğinden arındırılması ile de yakından ilgili. Kamusal bir hakkın, anne babaların bireysel çabalarına dönüştürülmesi gibi akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız. Eğitimin ve bakımın, bir kamu hizmeti olmaktan çıkartılmasının yanında bu konuda hizmet veren kurumların kapatılması da cabası. Kızımın gittiği etüt merkezinin kapatılması nedeniyle bir çözüm aramak için gittiğimiz Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aldığımız yanıt bu konuda bireysel çözümler bulmamız gerektiği oldu.
Kızım 4. sınıfa gidiyor ve bize bu öğretim yılı başından beri şu soruları soruyor: İnsan Hakları dersinde öğrendiğime göre eğitim benim anayasal hakkım. Ben bu hakkımı neden alamıyorum? Etütümü kapatan Milli Eğitim kapatmayı biliyor ama neden bir çözüm üretemiyor?”
Merdiven altı kurumlar
Ayşe Akşit, ilk çocuğunu etüt eğitim merkezi sayesinde rahat büyütmüş. Akşit, o yılları ve ikinci çocuğuyla yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “Çocuğumu sabah 7.30 gibi etüte bırakıyordum. Onlar okul saatinde okula götürüyorlar sonra öğle yemeği için alıp yemek yediriyorlar vb. Okul sonrasında da okuldan alıp dersleri ve diğer sosyal faaliyetlerini yaptırıyorlar. Ben akşam 18.30 civarı almaya gidene kadar güvenli ve sıcak bir ortam sunuyorlardı. İlk çocuğumu bu sistem ile büyüttüm. Ne yazık ki ikincisinde bu sistem çalışmamaya başladı. Çünkü etüt merkezleri kapatıldı. Alternatif olarak önerilen sistem ise okullarda saat 16.40’a kadar düzenlenen okul etütleri. Sabah erken bırakmamız gerekiyor sorununa çözüm yok. Aksam etüt sonrası ne yapacağız sorununa çözüm yok. Sömestri ve yaz tatillerinde ne yapacağız sorununa çözüm yok. Benim gibi çalışan anneler merdiven altı çalışan kurumlara ya da okullardaki etüt merkezlerine mecbur ediliyor. Devlet okullarındaki fiziki koşullar çocukların uzun saatler boyunca okulda kalmaları ve bakılmaları için uygun değil.”