Büyümede duraklama veya boy kısalığına dikkat!
Uzmanlar büyümede duraklama veya boy kısalığının altta yatan hastalığın ilk belirtisi olabileceği konusunda uyarıyor.
AAÇocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Feyza Darendeliler, yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığının çocuklarda büyüme ve gelişmenin izlenmesi için ülke genelinde yürüttüğü program kapsamında her yıl 15 Nisan'ın "Büyümenin İzlenmesi Günü" olarak kutlandığını hatırlattı.
Çocukluk döneminin en önemli özelliğinin sürekli bir büyüme süreci göstermesi olduğuna işaret eden Darendeliler, çocuğun sağlıklı büyüme sürecinin çeşitli etkenlerin kontrolü altında olduğunu kaydetti.
Darendeliler, anne ve babadan geçen genlerle belirlenen kalıtımın çocuğun boyunu belirleyen önemli bir etken olduğunu anlatarak, sağlıklı bir büyüme için sağlıklı beslenmenin önemine değindi.
Büyüme hormonu gibi birçok hormon ve büyüme faktörünün boy uzaması üzerine etkili olduğuna dikkati çeken Darendeliler, şu bilgileri verdi:
"Ayrıca çocuğun büyüyebilmesi için psikososyal ortamının olumlu olması ve esas büyümeyi sağlayan uzun kemiklerin uyaranlara yanıt verebilmesi gerekir. Büyüme üzerine etki eden çeşitli faktörler göz önüne alındığında, büyümenin karmaşık ve birbiriyle ilintili birçok olayın sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Araya giren herhangi bir hastalık, durum büyüme sürecini olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla büyümede duraklama veya boy kısalığı altta yatan hastalığın ilk belirtisi olabilir. Boy kısalığını veya büyümede duraklamayı yakalayabilmek için tüm çocukların, sağlıklı da olsa, belirli aralarla izlenmesi şarttır. Çocukların büyümeleri standart dışında ise mutlaka doktora müracaat edilmelidir."
"Boy kısalığının çok çeşitli nedenleri var"
Prof. Dr. Feyza Darendeliler, normal boy kısalığının toplumda en sık görülen boy kısalığı olduğunu belirterek, "Bu çocukların boyları kısa ancak büyüme hızları normaldir. Bir kısmının anne ve babası da kısa boylu olup, kalıtsal faktörler ön plandadır." değerlendirmesinde bulundu.
Patolojik kaynaklı boy kısalığının ise toplam boy kısalıklarının yüzde 15 ila 20'sini oluşturduğunu ve bu tür boy kısalıklarında çocuğun boyunun kısa, büyüme hızının da düşük olduğunu belirten Darendeliler, şunları kaydetti:
"Altta yatan bir hastalık açısından mutlaka doktorun muayenesi ve fiziki muayene bulgularına göre uygun tetkiklerin istenmesi, değerlendirilmesi gerekir. Büyümeyi etkileyen çevresel etkenler içinde önemli bir neden beslenme bozukluklarıdır. Gerek kalori gerekse mikrobesi öğelerinde eksik beslenme boy kısalığına yol açabilir. Kuşkusuz sağlıklı büyüme için optimum beslenme, yeterli kalori ve protein, demir, çinko, iyot gibi mikrobesi öğelerinin dengeli şekilde alınması son derece önemli ve gereklidir. Sadece büyüme için değil, kemik sağlığı, kalp ve damar sağlığı gibi diğer sistemler için de gereklidir."
"Büyümenin takibi çok önemli"
Büyüme bozukluklarında erken tanı ve tedavinin önemine dikkati çeken Prof. Dr. Feyza Darendeliler, "Boy kısalığına neden olan hastalığın erken tanısı, erken tedavi ve tedavi olanağı yoksa bile aileyi bilgilendirme açısından çok önemlidir. Tedavisi mümkün olan boy kısalıklarında normal boya ulaşılması mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Darendeliler, büyüme bozukluklarında uygulanacak tedavinin süresinin altta yatan nedene bağlı olarak değiştiğini anlatarak, erkek ve kız çocuklarının büyüme hızları ve süreleri hakkında bilgi verdi.
Çocuğun boyunun normal olup olmadığının, sağlıklı çocukların boy değerlerinden hazırlanmış persantil eğrileri kullanılarak değerlendirildiğini ifade eden Darendeliler, büyümenin izlenmesinin aile hekimleri ve çocuk doktorları tarafından yapıldığını ve bunun genellikle ilk 1 yaşta 1-2 ayda bir, 1-2 yaş arası 3-4 ayda bir, 2-6 yaş arası 6-12 ayda bir, 5 yaşından sonra ise yılda bir takip edildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Darendeliler, çocuğun yaşıtlarına göre daha kısa olması, çocuğun anne ve baba boyuna uymayacak düzeyde kısa olması, pantolon, etek boyunun üst üste iki yıl aynı kalması, kollarda, bacaklarda kısalık, gebelik haftasına göre zamanında ama düşük doğum ağırlığıyla doğma, çocuğun büyüme eğrisinde aşağıda kalması, yüzde veya vücutta farklı bulgular, kilo alımına rağmen boyun uzamaması gibi durumların büyüme geriliğine işaret edebileceğini vurguladı.