'Bu sürecin kilitlenmesini istemiyoruz'

Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Kürt açılımı'' sürecinin kilitlenmesini istemediklerini belirterek, ''Her halükarda ülkemizde demokrasinin çıtasını yükseltmek için gayret ediyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Devlet Bakanı Faruk Çelik, The Marmara Oteli'nde düzenlenen 5. Alevi Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, hükümetin,kürt  açılımı süreci çerçevesinde, Alevilerin taleplerini masaya yatırmak ve devleti doğru, objektif bilgi ile buluşturmak amacıyla Alevi çalıştayları başlattığını belirtti.

Çalıştaylarla Alevilerin sorunlarını genel geçer, yüzeysel ve ön yargılarla şekillenmiş hatta kirlenmiş bir alandan çıkarmak ve sorunun asıl muhataplarını müzakereye davet ederek yeni bir vizyonla bütün bu alanı bilmek, anlamak ve değerlendirmek istediklerini dile getiren Çelik, bu amaçla 7 çalıştay olarak planladıkları bu çalışmalardan 4'ünü gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Bakan Çelik, Alevi yurttaşların topluma mal olmuş taleplerini, tüm toplumun ilgi ve duyarlılıklarını da dikkate alarak, farklı alanlardan gelen çözüm önerilerine kulak vererek kavramak ve bu yönde mesafe almak istediklerini kaydetti. Bu samimi çabalarının, yer yer süreci uzatma ya da çözüm yollarını görmezlikten gelme gibi eleştirilere konu olduğuna işaret eden Çelik, bazı Alevi yurttaşların attıkları bu adımlardan rahatsız olduklarını ancak birçoğunun da desteklerini dile getirdiğini anlattı. Sürecin ilerleme biçimi hakkında çok farklı değerlendirmelere tanık olduklarını kaydeden Faruk Çelik, kimi Alevi örgütlerinin, gösterdikleri bu hassasiyeti yeterli düzeyde kavramak ve takdir etmek yerine, yurttaşları meydanlara davet etmeyi tercih ettiklerini söyledi.

Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Biz bu sürecin kilitlenmesini istemiyoruz. Her halükarda ülkemizde demokrasinin çıtasını yükseltmek için gayret ediyoruz. Herkes için insanlıktan, herkes için hak ve hürriyetlerden yanayız. Her türlü ayrımcılığı açıkça reddediyoruz. Bu konu tarih boyunca yeteri kadar siyasete malzeme, yeteri kadar ayrımcılığa konu edilmiştir. Böyle olduğu için de aceleyle, oldubittiyle bu hassas konu çözüme kavuşturulamaz. 'Murada ermek sabır iledir' diyen Hacı Bektaş Veli bizlere yol göstermektedir.''

 

'Siyaset üstü dil'

Devlet Bakanı Çelik, bu konuya başından beri siyaset üstü bir dil ve üslup içinde yaklaştıklarını vurguladı. Kimi Alevi yurttaşların sorunu radikal bir siyaset lehçesine bağlı kalarak ele almasını üstlendikleri sorumluluk gereği saygı ile karşılasalar da bu dilin iflah olmaz bir dil olduğunu, toplumsal barış ve vicdani huzur açısından hiç kimseye asla şifa getirmeyeceğini vurgulamak istediklerini belirten Çelik, bu konuda ne aldatan ne de aldatılan olacaklarını, açık yüreklilikle sorunun bir mülkiyete dönüşmesine karşı çıktıklarını söyledi.

Bakan Çelik, ''En büyük endişemiz, Alevi taleplerinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesi, özensiz ve iyi düşünülmemiş adımlarla bir çıkmaza süreklenmesi ve istismarın gündelikleşmesidir'' dedi. Her zaman bu kaygılara dikkat ederek gerçekleştirdikleri çalıştayların ilkinde tüm Alevi gruplarını söylem ve referans düzeyinde bir araya getirdiklerini dile getiren Çelik, Alevilerin, kendi içindeki parçalanmışlıklarının farkında olduklarını, ancak bu bölünmüşlüğü, sorunu kötürümleştiren bir öge olarak görmediklerini ve görmeyeceklerini kaydetti.

Devlet Bakanı Çelik, birinci çalıştayda, Alevi yurttaşların, kendi iç dünyalarında şekillenen sorunlarını öğrenme ve değerlendirme fırsatı bulduklarını, ikinci çalıştayda ise akademi dünyası ile bir araya gelerek onların konuya yaklaşımlarını dinleme fırsatı bulduklarını anlattı. Çelik, üçüncü çalıştayı ilahiyat alanından akademisyenlerle gerçekleştirdiklerini, dördüncü çalıştayda ise ülkenin önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldiklerini anımsatarak, bugün de aynı duyarlılıklar ekseninde medya mensuplarıyla Alevi sorun ve taleplerini ele alacaklarını söyledi. Sorunun medya tarafından daha detaylı resmedildiğine dikkati çeken Çelik, gazetecilerden sorunun çözümüne yönelik önerilerini kendileriyle açık yüreklilikle paylaşmalarını istedi.

Faruk Çelik, gelecek ay yine benzer bir formatta gerçekleştirecekleri ''siyaset'' oturumunda ise devletin çeşitli kademelerinde görev almış Alevi veya konuya duyarlı siyaset adamlarıyla bir araya geleceklerini, son çalıştayda ise karma sayılabilecek bir değerlendirme toplantısı yapılacağını belirterek, tüm çalıştaylardan belli sayıda katılımcı ile gerçekleştirecekleri son oturumda yol haritasının şekilleneceğini bildirdi.

''İncinsen de incinme. Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Eline, beline, diline sahip ol. Oturduğun yeri pak et, yediğin lokmayı hak et'' diyen bir anlayışın bulunduğunu, insanlığın barışın, sevginin, hoşgörünün, diyaloğun temellerini Anadolu'da şekillendiren bu anlayıştan herkesin üzerine düşeni alması gerektiğini ifade eden Çelik, şöyle devam etti: ''Birlik ve beraberliğimizin teminatı bu evrensel mesajların hep birlikte yaşatmak yerine toplumumuzda zaman zaman çatışmaların, kavgaların yükselmesi oldukça manidardır. Biz, tüm bunların bir daha yaşanmamasının gayreti içindeyiz. Bizim niyetimiz samimi, attığımız adımlar tarihidir. Milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek, ülkemizi kalkındıracak, demokratikleşme gayretlerimizin merkezine 72 milyon insanımızı koyuyoruz. Bunun için de müzakere mekanizmalarımızı işletmeye, siyasi ve toplumsal sorumluluklarımızı genişletmeye önem veriyoruz. Bedel ödemekten kaçınmayacağımızı da her fırsatta tekrarlıyoruz. Toplumsal gerilimi üreten ve besleyen sorunlarla bu süreci tahkim eden çelişkilerle, husumet alanlarıyla daha demokratik bir devlet ve daha demokratik bir toplum arayışı içinde yüzleşmeyi hedefliyoruz. Bugün de aynı amaçlar doğrultusunda bir araya geldik.''

Alevi Çalıştayı'na, Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Taha Akyol, Ali Bayramoğlu, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak, Etyen Mahcupyan, Ekrem Kızıltaş, Oral Çalışlar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. Çalıştay, Bakan Çelik'in açış konuşmasının ardından basına kapalı devam ediyor.