'Bu sene şampiyon olmak istiyoruz'

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin güçlü olduğunu kabul ettiklerini, ancak bu sezon şampiyon olmak istediklerini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Lig TV'de katıldığı ''Futbol Gündemi'' programında yaklaşık iki saat soruları yanıtlayan Aziz Yıldırım, ligde sezon başı durum ile şu anki durumun farklı olduğunu belirterek, ''Sezon başında Galatasaray'ın daha güçlü olacağını düşünüyorduk. Beşiktaş'ın, geçen yılın şampiyonu Bursaspor'un, Kayserispor'un, Trabzonspor'un güçlü olduğunu düşünüyoruz. Yani ayrım yapmadan herkesi güçlü olduğunu kabul ediyoruz ama bu sene şampiyon olmak istiyoruz'' dedi.

Ligde 11 hafta sonunda ''3 büyüklerin'' ilk 3'te yer alamamasıyla ilgili olarak Yıldırım, şunları söyledi: ''Basın prim yapmak için 'Anadolu ihtilali' diyor, sezon sonunda böyle biterse doğru ama şu an için erken. 2004 yılında Beşiktaş'ın 11 puan gerisindeydik, onların önünde bitirdik. Geçen sene ilk 8 maçta 8 galibiyet aldık, 1. devreyi lider bitirdik. İkinci devrede 24-25. haftalarda 8 puan gerilere düştük ama ligin son maçında Trabzonspor'u yenseydik, şampiyonduk. 3 puanlık sistemde neyin ne olacağını kestirmek olmuyor.''

'Türkiye'ye 10 senede Alex gibi kaç oyuncu geldi'

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, sezon sonunda sözleşmesi sona erecek Brezilyalı futbolcu Alex de Souza'nın önemli bir değer olduğunu söyledi. Alex'den övgüyle söz eden Aziz Yıldırım, ''Alex, Fenerbahçe'ye katkı yapan karakterli bir oyuncudur. Oynar oynamaz onun kararını teknik direktör Aykut Kocaman verir. Alex'in saha içindeki performansından memnun olmadığınız zaman da oluyor. Ama bu bir robot değil, insan. Kötü zamanı da olacak. 'Alex kalır mı gider mi' şimdi bir şey söylemek doğru değil. Alex bu takımın kaptanıdır. İleriki yıllarda hem kendisi hem Fenerbahçe isterse burada olmasından mutluluk duyarız. Alex, 2005'den beri faydalı olmuş, Fenerbahçe'yi arkadaşlarıyla bir yerlere taşıyan isimlerdendir. 10 senede Alex gibi Türkiye'ye kaç oyuncu gelmiş'' diye konuştu.
 

'Taraftar hesaplaşmayı sezon sonunda yapmalı'

Aziz Yıldırım, Eskişehirspor maçında yaptığı hatanın ardından taraftarların Bilica'yı yuhalamasının yanlış olduğunu, geçen yıl Bursaspor maçında da Güiza'ya yapıldığı için maçı yitirdiklerini anlattı. Taraftarların ''Yensen de yenilsen de'' diye başlayan tezahürat yaptığını hatırlatan Yıldırım, ''Bilica'ya yapılan ıslıklama yanlış. Bir taraftan 'yensen de yenilsen de' deyip, sonra bir hatayla yuhalamak yakışmaz. Maç devam ederken, 3-2 galipken olmaz. Bu hatayı taraftar geçen sene yaptı, maçı kaybettik. Bursaspor maçında 2-1 galiptik, Güiza'ya yaptılar, bir oyuncu için bağırdılar. Hoca önce almayacağını söyledi sonra aldı, ancak maçı 3-2 kaybettik. Bu, yıl sonuna kadar bizi kötü götürdü. Taraftarın hesaplaşmayı sezon sonunda yapmalı'' şeklinde konuştu. Aziz Yıldırım, Güiza'nın 15 gün sonra takımla çalışmalara başlayacağını belirterek, ''Güiza iyi oyuncudur. Biraz kötü oldu mu basın 'hemen gönderelim' diye yazıyorlar. Sonra da 'kulüpler paraları çarçur ediyorlar' diye eleştiriyorlar'' dedi.
 

'Transfere Aykut Hoca karar verir'

Aziz Yıldırım, şu anda teknik direktör Aykut Kocaman ile devre arasında transfer yapmak için bir konuşmalarının olmadığını, Kocaman'ın istemesi halinde transfer yapabileceklerini söyledi. Fenerbahçe'nin Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olduğunu ileri süren Yıldırım, şöyle devam etti: ''Aykut hoca 'transfer yapabiliriz' demiş, ancak bunu ocak ayı için söylediğini sanmıyorum. Ama Aykut hoca 'bunu isterim' derse mantıklı bir şeyse gerekeni yaparız. Takımın durumu belli, 10 tane yabancı oyuncum var. Aykut hocayla oturup, transferi konuşmadık. Türkiye'nin futbolcu olarak en iyi kadrosuna sahibiz. Tabii eksik vardır, bugün Barcelona'da Real Madrid'de de eksik vardır. Şu an Türkiye'deki kadrolardan en iyi 2-3 kadrodan biri Fenerbahçe'dir.'' Yıldırım, Arda ile ilgili daha önce söylediği ''Arda'yı 10 dakikada ikna ederim'' sözünün hatırlatılması üzerine, ''Arda iyi oyuncu. Şimdi onunla ilgili yorum yapmam doğru olmaz. Geçmişte o sözü söylemiştim'' dedi.

'Geçen seneyi iyi incelemek lazım'

Aziz Yıldırım, geçen sezon sportif direktörlüğe getirdiği Aykut Kocaman'ı teknik direktör olarak son ana kadar düşünmediğini ifade ederek, ''Aykut hocanın teknik direktör olması son güne kadar yoktu. Bu kararları kolay almadık. Geçen seneyi iyi incelemek lazım. Fenerbahçe'de kimler neler yaptı. Aykut hoca bu kulübün çocuğudur. Uzun zaman inşallah burada devam eder'' diye konuştu.

'Kurallar uygulandığı zaman Türk hakemliği daha da düzelecektir'

Aziz Yıldırım, ''Türk futbolunda rahatsız olduğunuz bir şey var mı?'' sorusu üzerine, ''2006 yılında 'son 6 hafta incelensin' dedim. 12 senelik başkanlık dönemimde rahmetli Hasan Doğan'ın federasyon başkanlığıyla ondan önceki dönemi ayırmak lazım. Ondan önce güven ortamı yoktu. Rahmetli Doğan'dan bu yana federasyonda yeni oluşumla düzenleme olmuştur, ayıklanacak olan ayıklanmıştır'' dedi. Geçmişte hakem kararlarında art niyet aradıklarını, ancak şimdi böyle düşünmediklerini kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti: ''Şu anda hakemlerde hatanın yeteneksizlikten olduğunu düşünüyoruz. Geçmişte art niyet aradık. Hakemlerle ilgili her hafta maçlardan sonra Şekip Mosturoğlu ile değerlendirmeler yapıyoruz. Türkiye'de hakemler kendi işlerini zorlaştırıyorlar. Aslında kolay, çünkü kurallar var. Mesela faul nerede yapıldıysa oradan atılacak. Fenerbahçe, Trabzonspor'a şampiyonluğu kaybetti. Top hareket halinde, bizimkiler hakemle sohbet halindeyken top gitti bize gol oldu. Galatasaray'ın Ankaragücü ile yaptığı maçta da top hareket halinde kullanıldı, gitti gol oldu. Kural diyor ki duracak. Kurallar uygulandığı zaman Türk hakemliği de daha da düzelecektir. Atamalara dikkat etmek lazım. Geçmişteki bazı hadiselerden dolayı inat edip hakem ataması yapmamak lazım.''

Aziz Yıldırım, Türk futbolunun ilerlemesi için antrenörlerin takımları durdurmak için değil, kazanmak için sahaya çıkmaları gerektiğini, Anelka'nın ilk senesinde ''Sahada başıma iki kişi dikiyorlar. Topu alıyorum bana vuruyorlar'' diye Türkiye'den gitmek istediğini, Türkiye'de yıldız oyunculara karşı bazı oyuncuların sert oynadığı anlattı. Fenerbahçe Kulübünde 12 senelik başkanlığı döneminde birçok teknik direktörle çalıştığını, hiçbir antrenöre müdahale etmediğini vurgulayan Yıldırım, ''Öyle olsa kötü ayrıldığımız antrenörler bunu söylerdi. Ancak ben burada her şeyden sorumluysam, başarı ve başarısızlıkla ilgili noktalarda müdahale etmem, uyarmam lazım. İdmana gitmemizin amacı 'sizlerle beraberiz, dikkat edin' anlamındadır'' şeklinde konuştu.

'Lugano ile ilgili kaset seyretmedim'

Aziz Yıldırım, Eskişehirspor maçında Lugano ve Sezer arasında yaşanan olaylarla ilgili kaseti izlemediğini belirterek, ''Kaseti arkadaşlar izlemiş, kasette hiçbir şey görünmüyor. Bununla ilgili raporlar mevcuttur. Disiplin kurulu buna göre kararını verecektir'' dedi. Yıldırım, Türk futbolunun dünya futbolu içinde önemli bir yere sahip olduğunu, Türk sporunun da her anlamda şu anda iyi durumda olduğunu söyledi. Aziz Yıldırım, basketbolda erkek ve bayanlarda Avrupa'da ''Dörtlü final'' hedeflediklerini anlattı. ''12 Dev Adam''ın Türkiye'deki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda 2. olduğunu, ancak kimsenin o oyuncuları yetiştiren kulüplere teşekkür etmediğini ifade eden Yıldırım, ''Tanjevic 3 sene eleştirildi. Her türlü başarısızlıkta ona sahip çıktık. Fenerbahçe milli takıma yüzde 40 katkı yapmıştır. Genç oyuncuların hazırlığını yaptık. Belki biz o dönemde başka bir yolla Avrupa'da başarılı olabilirdik. Baskette Fenerbahçe'yi değil milli takımın geleceğini düşünerek organizasyon yaptık. Bugün de biz kendimizi düşünerek organizasyon yaptık ve devam ediyoruz'' şeklinde konuştu.

Aziz Yıldırım, 1998'de başkan olduğunda 24 milyon dolar olan bütçenin bugün 250 milyon dolar olduğunu, bütçenin daha da sağlam olması için çalıştıklarını anlattı. Aziz Yıldırım, programın başında bugün Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü andıklarını belirterek, ''Fenerbahçe'nin Atatürk'ün kulübü olduğunu söylüyor ve bundan gurur duyuyoruz. Şimdi moda oldu, herkes bunu söylüyor. Atatürk'ün anı defterine Fenerbahçe ile ilgili yazdığı yazı müzemizde bulunuyor. Her zaman saygıyla anıyoruz'' dedi.

 

'Yine şampiyonluğa oynuyoruz'

Yıldırım, ''Üç yıl üst üste şampiyon olacağız'' söyleminin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: ''Bugün Fenerbahçe Kulübü olarak 80 kategoride ve 9 branşta Türk sporuna hizmet ediyoruz. Geçen seçimde, 3 yıl üst üste şampiyon olacağımız söyleminde bulundum. Biz o zaman bir hedef koyduk. Büyük kulüplerde, büyük kurumlarda hedef koymazsanız, çalışma zevkiniz olmaz. Hedef koyacaksınız ki, o hedefi başarmak için mücadele edeceksiniz. Bu nedenle 3 yıl üst üste şampiyonluk hedefini koydum ve bunu inanarak söyledim. Kesinlikle inanmadan değil. Eğer ligin son haftasındaki Trabzonspor maçını kazansaydık, şampiyon olacaktık. Ama şampiyonluk yarışından daha önceki haftalarda kopsaydık, o zaman başarısız olurduk. Bir şeyler yapmadığımız anlamına gelirdi. Son maçın 90. dakikasına kadar şansımızı taşıdık, ama şampiyon olamadık. Maçta 10-15 tane pozisyon oldu, fakat galibiyet golünü bulamadık. Bu sene de söylüyoruz aynı şeyi. Yine şampiyonluğa oynuyoruz. Fenerbahçe'nin şampiyonluğa oynamayacağını söylemek, başkanlığı inkar etmek demektir. Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım bu başarı için buradayız. Şampiyon oluruz veya olamayız, bu şartlara göre belirlenir. Biz kadromuzu kurarken, transferlerimizi yaparken hep şampiyonluk düşüncesiyle hareket ettik. Gelecek sezon da şampiyon olmak için çalışacağız.''

'Tüm çalışmalarımız Fenerbahçe'nin geleceği için'

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'deki başkanlık döneminde tesisleşmeye büyük önem verdiğini anlatırken, bunun sarı-lacivertli kulübün geleceğini hazarlamak olduğunu kaydetti. Bulundukları mevkilerde gelip geçici olduklarını anlatan Yıldırım, ''Yaptığımız tüm çalışmalar, bizden sonrakilere bir gelecek hazırlamak içindir. Fenerbahçe'ye Ortega, Hooijdonk, Alex, Niang, Roberto Carlos, Güiza gibi isimleri getirdik. Güiza bugün eleştirilebilir, ama geldiği noktada pozisyonu önemliydi. Antrenör olarak yine önemli insanlar gelmiştir. Son 10 yıla Fenerbahçe damgasını vurmuştur ve çığır açmıştır.Fenerbahçe'yi dünyaya tanıtmak için çalışmalar yaptık. Şili'ye değerli taş almak için giden bir arkadaşımız, ücra bir yerde Fenerbahçe formasıyla Roberto Carlos'un resmini görebiliyor. Yine kardeşim Ali Yıldırım'a Çin'de bir lokantada otururken adamın biri Roberto Carlos'u sorabiliyor. Dünyada artık Fenerbahçe'nin kimliği belli. Herkes tanıyor artık. Şimdi bugün aynı şeyi basketbolda da yapıyoruz. Fenerbahçe Kulübü istediği zaman, istediği noktadaki değerli bir oyuncuyu alabilir. Bu yönde bir sıkıntısı yok artık. Yaptığımız çalışmaların hepsi geleceğimize dönüktür'' ifadelerini kullandı.

'Betondan da futboldan da anlarım'

Tesisleşmeye yaptıkları harcamalarla, takımlarını daha fazla şampiyonluğa taşıyabileceklerini ifade eden Aziz Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz isteseydik, 3 şampiyonluk daha kazanırdık ve tesislere bu kadar para harcamazdık. Ama bu tesisler dünyada kaç kulüpte var. Türkiye'de ilk kez stat projesi yaptık. Bugün diğer kulüpler bizi örnek alarak kendi statlarını yapıyorlar. Bunun sadece Fenerbahçe'ye değil tüm ülkeye faydası var. Yaptığımız her şey sadece Fenerbahçe'nin değil, ülkenin malıdır. Bolu'da yaptığımız tesislerde milli takım diyebilir ki kamp yapmak istiyoruz. Basketbol takımımız kamp için İtalya'ya Bormio'ya gidiyordu. Çünkü orada rakım yüksekmiş. Topuk Yaylası'ndaki tesisimiz 1300 metre rakımda ve artık onlar gelsin buraya kamp yapmaya. Fenerbahçe'nin geleceği garanti altına alınmıştır. İlerde Türkiye'de ve hatta Avrupa'da şampiyonluklar olabilir. Biz bugün onların temelini attık. Geçen sene de şampiyon olabilirdik, Denizli'de kaçan şampiyonluğu da alabilirdik. Tesislere bu paraları harcamasaydık, başkanlık dönemimde 8 kez şampiyonluğa ulaşabilirdik. O zaman da (Aziz Yıldırım takımı 8 kez şampiyon yaptı, ama hiçbir şey bırakmadan gitti) derlerdi. Ben betondan da futboldan da anlarım.''

Aziz Yıldırım, projelerle ilgili bilgi verirken, Düzce Topuk Yaylası'ndaki 85 yataklı tesisin gelecek mayıs ayında hizmete gireceğini, 12 bin 500 kişilik yeni spor salonunun da temmuz ayında hizmete girmesini planladıklarını aktardı. Stat zeminindeki sorunları, modern cihazları devreye sokarak aştıklarını anlatan Yıldırım, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın içinde ve çevresinde güzelleştirme çalışmaları yaptıklarını dile getirdi.
Fenerbahçe Sportif A.Ş. şirketinin değerinin 1 milyar doları aştığını aktaran Yıldırım, 150 bin Fenerbahçe forması satış rakamına ulaştıklarını, 25 bin kombine bilet sattıklarını ve Fenercell GSM hattında 260 bin aboneye sahip olduklarını vurguladı.

 

'12 yıl başkanlık yaptım'

Kendisiyle çalışanları gönderdiği, vefasızlık yaptığı yönündeki iddiaları yanıtlayan sarı-lacivertli kulübün başkanı, şunları söyledi: ''(Gelenleri gönderdi, onlarla çalışmıyor, vefasızlık yapıyor) diye düşünenler için söylüyorum. 12 yıl başkanlık yaptım. Önümüzdeki yıl mayıs ayına kadar süremiz var. Fenerbahçe'de yöneticilik bizim için onur ve şereftir. Fenerbahçeli olmak şereftir. Toplumun her kesiminde gördüğümüz sevgi, saygı, çocuklarımıza bırakacağımız maddi olanaklar ne olursa olsun daha değerlidir. Önemli bir madalyadır. Üyelerimiz güvenmişler 12 sene divanda, seçim kongrelerinde, mali kongrelerde hepsinde destek olmuşlar. Tek aday girdiğimiz kongrelerde bile geniş katılımlarla destek olmuşlar. Ayrıldığımızda insanlar yürümüşler. Kötü günler oldu. Pendik'e yenildik. Normal şartlarda insanların 'Gitsinler' diye istemediği pozisyonlar yaratılmıştır. Yine de taraftarlar ve kongre üyeleri bizim burada olmamızı istediler. 24 saat Fenerbahçe'yi yaşıyoruz. Yalnız ben değil. Nihat Özdemir, Vedat Olcay, Mithat Yenigün, Murat Özaydınlı, Nihat Özbağı ile 10 yıldır beraberiz. Şekip Mosturoğlu bizimle. Birkaçı hariç, diğer arkadaşlarla 8-10 yıldır birlikteyiz. 3 kişi hariç 10 senedir beraberiz.''

Yalnız futbol takımının üst üste şampiyon olmasının başarı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, ''Nevin Yanıt'ın uluslararası alandaki dereceleri, boksta başarılar, bu sene bütün takımların dörtlü final hedefi, dünyanın en büyük oyuncularını getirmek de başarıdır. Her yerde Fenerbahçe'yi geleceğe hazırladık. Bundan dolayı mutluyuz'' dedi.
 

Beşiktaş ile Bursaspor arasındaki gerginlik

Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olarak Beşiktaş ile Bursaspor kulüpleri arasında yaşanan gerginlik konusundaki soruyu yanıtlayan Aziz Yıldırım, ''Bütün maçlara taraftar gitmeli. Ama taraftar da giderken kendi takımlarına zarar vermemeli. Her hafta küfürden veya meşale atmaktan 15-20 bin lira arasında ceza veriyoruz. Taraftarlar bundan uzak dursunlar. Artık tribündeki taraftarların da olgunlaşması lazım. Maçlardaki küfürü ortadan kaldırmalıyız. Karşı tarafı maça gelen rakip gibi görmeliyiz, düşman gibi değil. Burada görev hem Beşiktaş'a, hem de Bursaspor'a düşüyor. Bursa'ya gittiğimde İbrahim Yazıcı ile konuştum. İki camianın karşı karşıya gelmesi Türk sporuna zarar veriyor. İki başkanın diyalog içinde taraftar getirmesi daha doğru. Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı buna hazır. Yıldırım Demirören de buna olumlu bakar'' diye konuştu.

Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat ile sıcak ilişkiler kurup, Yıldırım Demirören ile aynı ilişkiyi kurmaması konusunda ise sarı-lacivertli kulübün başkanı, ''Yıldırım Demirören kulüpler birliğine gelmiyor. Adnan Polat ile orada beraberiz. Kendisi benim kadar tecrübeli. Olumlu şekilde çalışıyoruz. Ama basında bu da rahatsızlık oluyor. Kavga edince o yönde haber yapıyorlar, dost olunca bu sefer bunu dillendiriyorlar. Bütün kulüp başkanlarıyla iyi ilişkiler içindeyiz'' dedi.
 

'Emre Belözoğlu olgunlaştı'

Fenerbahçe'nin tecrübeli futbolcusu Emre Belözoğlu'nun bu sezon daha da olgunlaştığını kaydeden başkan Yıldırım, başarılı oyuncunun bu sezon sakin olması konusunda ise ''Bu yöndeki telkinleri herkese yapıyoruz. Emre bazında düşünmemeliyiz. Herkesin itidalli davranması gerektiğini söylüyoruz. Emre olgunlaştı. Yaş olarak belli seviyeye geldi. İyi çocuk. Karakterli oyunculardan biri'' diye konuştu. Aziz Yıldırım, futbolcuların hakemlere fazla itiraz etmesi yönündeki soruyu ise ''Hakem kuralları uygularsa bu tür sıkıntılar ortadan kalkar. İlk dakikadan itibaren hangi kararı vermesi gerekiyorsa uygulamalı. 2. dakikada hangi kartı göstermesi gerekiyorsa göstermeli'' dedi.
 

'Havuz sisteminde fedakarlık yapıyoruz'

Başkan Yıldırım, havuz sisteminde fedakarlık yaptıklarını dile getirdi. Havuz sisteminin olmaması halinde alacakları bedellerin daha fazla olacağını savunan Yıldırım, ''Havuz sistemi olmasa aldığımızın 2.5 katını bizler alırız. Fedakarlık yapıyoruz. Türk futbolunun daha ileri gitmesi için bunu yapıyoruz. Türk futbolunun maddi kaynakları için bunu destekliyoruz. Bütün kulüplerin birbirine saygı göstermesi lazım'' diye konuştu. Ligde bütün kulüplerin kendi sahasındaki maçlarda rakip takım taraftarlarına aynı fiyattan bilet uygulaması yapması gerektiğine dikkat çeken Aziz Yıldırım, ''Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor veya Bursaspor nerede oynarsa oynasın aynı fiyat uygulanmalı. Fenerbahçe geldiğinde 50 lira, başka takım geldiğinde 20 lira olmamalı. Biz kendi stadımızda aynı fiyatı uyguluyoruz. Anadolu'dan da bunu bekliyoruz. Taraftarlar ücretler konusunda şikayet etmemeli. Büyük takımlar geldiğinde fiyatı yükseltip, diğer maçlarda fiyatı düşürmek olmamalı'' dedi.

Programda basını da eleştiren Yıldırım, ''Basın da kendini geliştirmeli. Kulüpler büyüyor. Artık eskisi gibi kahveden ya da küçük bir binadan idare edilen kulüp yok. Kurum haline geldik. Basınla karşılıklı birbirimize muhtacız. Bunun için birbirimize dürüst olmalıyız. Basının takımdaki futbolcularla ilgili (Gidecek) ya da (Kalacak) şeklindeki haberleri zarar veriyor. Oyuncunun performansı düşüyor. Bizim dışımızda gelişmeler yazılıp çiziliyor. Bizim zararımıza olduğu kadar onların da zararına oluyor. Artık bütün kulüplerin iletişim departmanı var. 1990 yılında kulübe geldim. O zamanlarda antrenman izleyenler köşe yazarı oldu. Onlar futboldan anlıyorlar da biz anlamıyoruz'' diye konuştu.

Galatasaray'ın ilgilendiği Stoch'un alınması konusundaki soruyu yanıtlayan Aziz Yıldırım, ''Twente ile maçımız olduğunda ilgileniyorduk. Son gün kalkıp gidip almadık. Zaten takip ediliyordu. Roberto Carlos konusunda haberler yapıldı. İlk görüşmemizde gelmek istedi, ama Capello bırakmadı. Arada yazılanları yalanladık. İlgilenmedik. Tümer transferi de son gecede oldu. O zamana kadar yoktu. Kendisi gelmek istedi. Transfer edildiği günün son gecesine kadar diyalog kurmadık'' dedi.