Bu oyun 'iktidar hırsını' anlatıyor
‘Kösem Sultan’ adlı oyun, 30 yıl sonra yeniden Ankara DT sahnelerinde...
cumhuriyet.com.trAnkara Devlet Tiyatrosu (DT), 1 Ekim’de “perde” diyecek. Oyun, Özlem Ersönmez, Elvin Beşikçioğlu, Yavuz Sepetçi, Nejat Armutçu, Eray Eserol, Tolga Çiftçi, Mithat Erdemli gibi sevilen oyuncuların yanı sıra, yıllar önce kurumdan emekli olan Gönül Orbey, Orhan Aral ve Güven Besimoğlu gibi usta isimleri de bir araya getirdi. Murat Atak’ın yönettiği, Eren Aysan’ın dramaturjisini yaptığı oyunun kadrosu ise hayli kalabalık. Yaklaşık 130 kişilik kadrosuyla oyun, “sanki bir opera eseri” gibi...
Savaş sahneleri için 40 oyuncunun eskrim çalıştığı, 30 yıl sonra yeniden DT izleyicisi ile buluşacak olan ve Ankara Anakent Belediyesi’nin de Mehter takımı ile destek vereceği oyun, daha birçok sürprizlerle dolu...
Yönetmen Murat Atak ile Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde provaları devam eden yeni sezon oyunlarından “Kösem Sultan”ı ve tiyatronun sorunlarını konuştuk:
- Oyunun yaklaşık 130 kişi var. Kalabalık kadrolu bir oyunu yönetmek zor olmuyor mu?
- Kalabalık kadrolu oyunları yönetmeyi çok seviyorum. Kalabalık oyunların matematiğini çözmekten zevk alıyorum. Ayrıca bir oyunun görkemli olması demek, sadece kalabalık bir oyuncu kadrosuyla sahneye çıkmak demek değildir. Ben reji hatalarını örtmek için sahneyi kalabalığa boğan yönetmenlerden değilim.
‘Bankamatik yok, çalıştırmayan yönetici var’
- AKP iktidarında tiyatro sanatçılarına yönelik ‘bankamatik sanatçılar’ kavramı yaratıldı... Bu oyunun çoğunluğunu ise kadrolu sanatçılar oluşturuyor...
- DT’nin oyuncuları için “bankamatik sanatçılar” gibi şeyler söylenebilir ancak böyle bir durum söz konusu dahi olamaz. Çalışmamak DT sanatçılarının tercihi değildir. Hiçbir sanatçı, “Ben devletten paramı alayım ama hiçbir iş yapmayayım” demez. Yani çalışmayan oyuncu yok, oyuncuları çalıştırmayan yöneticiler vardır. Hele bir de, “Ben Ahmet’i sevmiyorum”, “Mehmet bana zamanında selam vermemişti”, “Fatma Hanım geçenlerde bir gazetede benim alehimde bir şey demiş” gibi gerekçelerle bir sanatçıya rol vermeyip cezalandırmak kadar yanlış bir şey olamaz. Ayrıca diyorlar ki “Rejisörler seni istemiyor.” Böyle bir şey yok. Her sanatçının bir rolü vardır. Bunun yanı sıra siz eğer yönetici olarak, aynı insanlar üzerinde dönüp durursanız, bu olmaz. Neden DT’nin bugün 800 oyuncusu var? Yelpazesini geniş tutmak için... Emperyalist dünya insanları kullanır, posasını bir yerlere koyar. Oysa Cumhuriyet kurumu olan DT’nin 1949 yılında çıkan yasası sayesinde, bu kurum oyuncularına değer verir.
‘Biz belgesel oynamıyoruz’
- DT’nin son dönem repertuvarında Osmanlı dönemini anlatan pek çok oyun görüyoruz, bu durumu neye bağlıyorsunuz?
- Size Turan Oflazoğlu’nun ağzından dinlediğim bir anıyı aktarayım: Sayın Süleyman Demirel başbakanken, Oflazoğlu’nun yazdığı bir oyunu izlemeye geliyor. O zamanki Genel Müdür Cüneyt Gökçer. Demirel, Oflazoğlu’na, “Hadi bakalım Turancım, ne kadar sadık kaldın tarihe, seyredeceğiz” diyor. Turan Bey’in yanıtı: “Drama sanatının gerektiği kadar efendim.” Biz belgesel oynamıyoruz. Biz, Osmanlı tarihini de sahneye taşımıyoruz. Biz, o karakterlere ruh veren yazarların kendi hayal dünyasıyla ortaya çıkardığı eseri sahneye taşıyoruz. Neden? Geçmişten ders alalım diye... Bu oyunları oynamak DT’nin görevidir. Çünkü özel tiyatrolar bu tür oyunları sahneleyemez, yeteneksizliklerinden değil, bütçeleri yetmez.
‘60. Yılda 60 Tiyatro Projesi’ne inanmıyorum’
- Bir yandan DT’nin tüzel kimliğini yok etmeye dönük yasa tasarısı taslağı çalışmaları yapılırken, diğer yandan DT bünyesinde yeni tiyatro sahneleri açılıyor... Nasıl değerlendiriyorsunuz?
- DT, bugün, 12 yerleşik yerde hizmet veriyor. İllerin sosyal, kültürel yaşamına büyük katkısı olan bir kurumdur DT. Ancak son dönemde açılan bazı tiyatro sahneleri var. “Efendim, biz şu kadar tiyatro açtık” deniyor. DT zaten Türkiye’nin pek çok yerine turne yapıyordu. O zaman neyi açtılar, merak ediyorum. Oraya bir gişe memuru koymak, tiyatro açmak demek değildir. Tiyatro o toplumun sosyal yaşamının içinde var olması gereken bir kültürdür. Bu nedenle “60. Yılda 60 Tiyatro Projesi”ne inanmıyorum. Turne önemlidir ama esas amaç 81 ilde 81 yerleşik tiyatro sahnesinin açılmasıdır. Bunu da kurumu küçülterek yapamazsınız.
‘1949 yılındaki zihniyet şahaneymiş’
- Peki ortaya çıkan yasa tasarısı taslağını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bugün DT’nin tüzel kimliğini sağlayan bir yasayı çıkaramazsınız. O nedenle 1949 yılındaki zihniyet şahaneymiş. Yasa yenilenmeli. Ancak kurumların özerklik kısmına dokunulmadan. Ben hiçbir hükümetin, Türkiye’nin kültür ve sanat yaşamını baltalayacak bir girişimde bulunabileceğini aklımdan dahi geçirmiyorum.
- Yeniden ‘Kösem Sultan’a dönersek, bu oyun izleyiciye ne anlatacak?
- Bu oyun izleyiciye iktidar hırsını anlatacak. Hırsla yola çıkanların belli bir makama kavuşmak ya da o makamı korumak için kendi evlatlarına dahi kıyabildiklerini anlacak. Hak etmeyen kişilerin, hak etmedikleri makamda kalmalarının sadece kendilerine değil, bütün topluma nasıl zarar verdiğini anlatacak. Demokratik toplumlarda bugün artık yaşamadığımız, ya da yaşamamayı ümit etmediğimiz bazı ataerkil idarelerde görülen ve tek kişinin ağzından çıkan sözlerin, kararların, her zaman doğru olmadığını gösterecek.
Gönül Orbey yıllar sonra sahnede
- Bu oyunda yıllardır sahnede görmediğimiz tiyatro oyuncularını da kadrosuna dahil eden bir oyun “Kösem Sultan.”
- Evet. Mesela Gönül Orbey. Gönül Abla, bizim çok kıymetlimiz. Onun bu eserde bulunması, oyunun kalitesini kaymaklandıran bir durum. Gönül Abla’nın bizim kulisimizde bulunması... Gençlerle birlikte bulunup, onlara anılarını dahi anlatması bizim yeterli. Sahnede onu “Daye Hatun” rolünde göreceğiz. Oyunda ayrıca Orhan Aral, Güven Besimoğlu gibi usta oyuncular da var. Besimoğlu, yaş haddinden dolayı emekli oldu kurumda. Ben de bu “yaş haddi” nedir, anlamam. Dünyada hiç 70, 80 yaşında insan yok mu?
‘DT huzur içinde’
- Provalar nasıl gidiyor?
- Çok sıcak ve hızlı... Sahne üzerinde DT’nin birbirinden değerli oyuncuları var. Bu oyunda konservatuvar öğrencileri, oyunculuk dersi alacaklar, iddia ediyorum. Ayrıca DT huzur içinde. Bu huzur provalara da yansıyor.