Bu hafta 7 film gösterime girecek (13.05.2010)

Sinamasevenler, bu hafta 7 yeni filmi izleme imkanı bulacak.

cumhuriyet.com.tr

Atıf Yılmaz'ın yönettiği, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Ahmet Mekin ile Hülya Tuğlu'nun oynadığı ''Selvi Boylum Al Yazmalım'' 32 yıl sonra tekrar sinemalarda gösterime girecek.

Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un aynı adlı yapıtından sinemaya uyarlanan film, bir köylü kızıyla, yöredeki baraj yapımında kum taşıyan bir kamyon şoförü arasındaki hüzün ve acılarla örülmüş bir sevda hikayesini anlatıyor.

Aşka farklı bir açıdan bakan filmin özeti kısaca şöyle:
''Asya ile İlyas'ın bir çocukları olur. İlyas başka bir kadınla gidince, Cemşit onlara hem evini hem de yüreğini açar. İlyas bir gün geri döner. Asya, iki erkeğin arasında kalır. Biri sevdiği, çocuğunun gerçek babası, öbürü ise onlara en güç anlarında evini ve gönlünü açıp sahip çıkarak emek veren bir başka adam. Sevgi mi, emek mi? Asya emekten yana koyar tavrını.''


"Zenginden al fakire ver"

Ridley Scott'ın yönettiği ve Russell Crowe, Cate Blanchett, William Hurt ile Matthew Macfadyen'nun oynadığı ''Robin Hood'' 13. yüzyıl İngiltere'sinde Robin ve haydutlarının krala karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.

14 Mayıs'ta dünya sinemalarıyla aynı gün Türkiye sinemalarında da gösterilecek filmin konusu şöyle:
''Robin, Nottingham'a gittiğinde ağır vergilerle inim inim inleyen bir kasabayla karşılaşır. Orada Lady Marion adlı dul bir kadına aşık olur. Ancak Lady Marion'ın, ormanlardan gelen bu adamın kimliğiyle ilgili bazı kuşkuları vardır. Sevdiği kadının kalbini kazanmak ve kasabayı kurtarmak isteyen Robin, kendi yaşam tarzına uygun insanlardan bir çete kurar. Şerifin adaletsizliğini yok etmek için üst sınıftan iş birlikçileri teker teker avlamaya başlarlar.''


3D'li korku

Takashi Shimizu'nun yönettiği ve Yuya Yagira, Misako Renbutsu, Ryo Katsuji ile Ai Maeda'nın oynadığı ''Labirent/Senritsu Meikyu/The Shock Labyrinth'' Japon korku filmlerinin altın çocuğu olarak nitelenen Takashi Shimizu'nun imzasını taşıyor.

3D formatında hazırlanan ve korku sahneleriyle dikkat çeken filmin konusu şöyle:
''Çocukluğunun geçtiği şehre uzun zaman sonra geri dönen Ken'i burada çocukluk arkadaşları Motoki ve Rin karşılar. Yıllar sonra bir araya gelen bu üçlünün, aslında 'dörtlü' olduğu zamanlardan bir arkadaşları, Yuki o gecenin davetsiz misafiridir. Yuki tam on yıl önce ortadan kaybolduğundan beri ne arkadaşları ne de ailesi ondan haber alabilmiştir.''


Vera'nın aşkı

Pavel Chukhray'ın yönettiği ve Igor Petrenko, Yelena Babenko, Bogdan Stupka ile Andrey Panin'nin oynadığı ''Vera'nın Şoförü/Vera's Driver'', Vera'nın umutsuz aşkını beyaz perdeye yansıtıyor.

General Serov ve onun fiziksel engelli kızı Vera etrafında geçen filmin konusu şöyle:
''Vera, göz alıcı ancak fark edilir derecede fiziksel engeli olan bir kızdır. Viktor ise genç bir kızıl ordu askeridir ve general adına çalışmaktadır. Viktor, Vera'nın özel şoförü olarak göreve atanmıştır. Victor, Vera'yı görür görmez ona ilgi duymaya başlar. Generalin uzun boylu sarışın güzel hizmetçisi Linda da Viktor'dan hoşlanmaktadır.''


Hayalet arkadaş

Ken Loach'un yönettiği ve Steve Evets, Eric Cantona, Stephanie Bishop ile Gerard Kearns'ın oynadığı ''Hayata Çalım At/Looking For Eric'' filminde, bir postacının hayali arkadaşıyla ilişkisi anlatılıyor.

1997'de futbolu bırakan Eric Cantona'yı hayallerinde gören Manchesterlı postacı Eric'i anlatan filmin konusu şöyle:
''Postacı Eric, karısı onu terk ettikten sonra, panikatak krizleri geçiren, üstüne üstlük otuz yıldır sevdiği Lily'ye bile açılamayan çaresiz bir adamdır. İşte böyle anlarda, sarıldığı özel bir arkadaşı vardır, her akşam ona görünen ve trompet çalan futbol dehası, filozof Eric Cantona.''


Soraya'yı taşlamak

Cyrus Nowrasteh'in yönettiği ve Jim Caviezel, Shohreh Aghdashloo, Mozhan Marno ile Navid Negahban'ın oynadığı ''Soraya'yı Taşlamak/The Stoning Of Soraya'', konusunu gerçek yaşam öyküsünden alıyor.

Recm olayına, farklı bir bakış açısından yaklaşan filmin konusu şöyle:
''Gazeteci Freidoune'nun arabası bozulur, durduğu küçük köyde onun gazeteci olduğunu anlayan Zahra, konuşmak için peşine takılır. Yeğeni Soraya, köylüler tarafından vahşice katledilmiştir. Ölmeden önce yeğenine söz veren Zahra, vahşetin köyün sırlarının arasında kalmaması için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Tek umudu da bu gazetecinin elindedir, dinlemeli ve bu küçücük köyün büyük günahını tüm dünyaya anlatmalıdır.''


Haftanın belgeseli

Kazım Öz'ün yönettiği belgesel film ''Son Mevsim: Şavaklar'' haftanın tek belgesel filmi olarak ön plana çıkıyor.

Fransız ARTE televizyonunun ve Jan Vrijman Fonu'nun katkılarıyla gerçekleştirilen ve çekimleri bir yıl süren belgesel, göçebe Şavak topluluğunun yok olmaya yüz tutmuş yaşam tarzlarının, doğayla bağlarının ve kıyasıya mücadelelerinin yanı sıra insani ilişkilerini anlatıyor.