"Bu feryada herkes kulak vermeli"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bugün bir gazetede yayımlanan röportajındaki sözlerine ilişkin, ''Genelkurmay Başkanı'nın bu feryadına herkes kulak vermelidir'' dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yenimahalle Belediyesince Demetevler'de yaptırılan Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Karşıyaka Semt Polikliniği'nin açılış törenine katıldı.
Açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bir gazeteye verdiği röportajdaki sözlerine ilişkin bir soru üzerine, ''Sayın Genelkurmay Başkanı'nın bu feryadına herkes kulak vermelidir'' dedi.
Baykal, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir süreden beri sürdürülen kampanya karşısında yeni bir tavır takınma ihtiyacı içine girdiğinin anlaşıldığını belirterek, şöyle konuştu:
''Bugüne kadar bu kampanyanın normal adli çalışmalar içerisinde gereğinin yerine getirileceğini, gerçeğinin kısa zamanda açık bir şekilde ortaya çıkabileceğini herhalde bekliyorlardı. Ama bu bekleyişin bir umutsuzluğa dönüştüğünü görüyoruz. Şimdi bu kampanya konusunda yeni bir tutum talep etmektedirler. Öyle anlaşılıyor ki, şikayetler zamanında yetkili mercilere aktarılmıştır ama yetkili mercilerin bu konudaki hak verdikleri şikayetlere yönelik etkili çözümler, çareler ortaya koyamadığı görülmüştür. Ve şimdi bu manzara karşısında 'şikayetleri yetkili mercilere söyledik hak verdiniz ama hiçbir değişim olmadı. Bu manzarayı daha fazla taşıyamayız, buna bir çare bulmak zorunluluğu vardır' diye bir feryadı ifade etmektedir Sayın Genelkurmay Başkanı.
Bunu anlamak lazım, kulak vermek lazımdır.
Türkiye'de yaşanan olaylar doğal bir sürecin parçası olarak anlaşılamaz. Arkasında çok özel bir planlamaların olduğu, özel hazırlıklarla kampanyaların yürütülmekte olduğu açıkça gözüküyor. Şimdi bu tablo karşısında bir tepki ortaya konulmuştur. Bir çözüm talep edilmiştir. Öyle anlaşılıyor ki, eğer yetkili merciler konuya el koyup Türkiye'yi bir sükunete taşıyamayacak olurlarsa bu tartışmaların yeni boyutlar kazanacağı, yeni bir derinlik kazanacağı görülmektedir. Başından beri bu konularda biz hep uyarılarımızı yapmaya çalıştık, bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını söylemeye çalıştık. Şimdi maalesef bu konu artık en soğukkanlı, en sabırlı, en anlayışlı kurumların dahi feryat etmesine neden olmaktadır. Bu gidişi biran önce toparlama ihtiyacı vardır.''
''Herkes aklını başına alsın"
Bir gazetecinin ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresiyle ilgili tartışmalar var. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?'', sorusu üzerine Baykal, ''Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili hiç bir tartışma yok. Böyle bir tartışma çıkarmaktan yarar bekleyenler olabilir ama bir hukuk devletinde hiçbir şekilde böyle bir tartışmayı haklı çıkaracak bir neden yoktur'' diye konuştu.
Baykal, hukuk sistemine göre bir kimse seçildiği zaman yürürlükte olan kurallar neyse bu kuralların geçerli olacağını ifade ederek, o kurallar değiştiği halde de özel bir hak talebiyle eski uygulamayı talep etme konumunda olmadığını kaydetti.
Baykal, şunları kaydetti:
''Anayasamızda cumhurbaşkanlığının süresi çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ne zaman seçilmiş olursanız olun hiç fark etmez, Anayasa cumhurbaşkanlığı süresini tanzim etmiştir. Anayasamızda daha önce seçilmiş bir cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin özel geçici bir madde düzenlenmemiştir. Geçici bir madde yoktur. Geçici bir madde olmadığı halde şimdi Anayasa'nın mutlak hükmüne, cumhurbaşkanlığının görev süresiyle ilgili hükmüne rağmen hiç kimse çıkıp da 'Bunu ben Anayasa yürürlüğe girmeden önce seçilmiştim. Bu bana uygulanmaz' deme hakkına sahip değildir. Çünkü Anayasamızda kim, ne zaman seçilmiş olursa olsun tabi olduğumuz hukuk düzeni Anayasamızda belirtilmiştir. Anayasamızda cumhurbaşkanlığı süresi ile ilgili madde kesindir, nettir. Herhangi bir geçici madde yoktur. Geçici madde olmadığına göre 5 yıllık görev yapması gereken insanlar 7 yıl görev yapmaya kalkarsa bu Türkiye'de çok ciddi rejim sorunları doğurur. O nedenle herkes aklını başına alsın.
Bu konuda bir tartışmayı haklı kılacak durum yoktur, durum çok nettir. Cumhurbaşkanlığı görev süresi 5 yıldır. TBMM'nin görev süresi 4 yıldır. Bu gerçeği oradan, buradan karar üreterek değiştirmek de mümkün değildir. Çok ciddi büyük tartışmalar çıkar. Bunlar çok açık, çok nettir.''